• avusturya'lı üç yarmış ahbap çavuştan biri, kompozitör.. diğer ikisi için:
    (bkz: arnold schoenberg)
    (bkz: alban berg)
  • alman besteci. ikinci dunya savasi sonunda amerikalilar tarafindan yanlislikla oldurulmus.
  • 1883-1945 yılları arası yaşamış avusturyalı besteci. zengin bir aristokrat ailenin çocuğu olarak viyana'da dünyaya geldi. çocukken kötü bir öğrenci olarak dikkat çekmekteydi. hatta okulda pek sevildiği de söylenemezdi. aile işlerinin başına geçmemek için uzun süre direnen anton'un sonunda müzik okumasına izin verildi ki bu hayatında bir dönüm noktası olmuştu. giderek parlayan genç anton 1906 yılında doktor ünvanını da aldı. hocası schönberg ve arkadaşı alban berg ile beraber atonal dünyaya doğru kürek çekmişlerdir.
    yaşarken pek de beğeni toplayamayan anton webern'in müziği naziler tarafından yasaklanmıştı. tek oğlunu da ayrıca ikinci dünya savaşı'nda kaybeden besteci bu olaydan aşırı derecede yıpranmış ve üretememeye başlamıştı. savaşın sonuna doğru tekrar çalışmaya başlasa da serseri bir kurşun her şeyi noktalamıştı...
    bugün bile birçok kulağı zorlayan webern'in 75 tane eseri basılmıştır. bu eserlerin bazılarının çok kısa olduğundan hareketle belki üç saatlik bir süre külliyatı için yetecektir. etkilerinin ise öyle gramla ölçülmesi ise imkânsız görülmektedir...
  • webern, 1945 sonrası bestecileri (pierre boulez, luigi nono, stockhausen vs.) en çok etkileyen kişi olmuştur.
  • avusturya´da 1945 yilinda mittersill kasabasinda vurulmus ve hala ayni kasabada huzur icinde yatmakta olan besteci.
  • pynchon'ın gravity's rainbow isimli romanında "where was there to go after webern?" diye bir cümle geçmektedir. gerçekten de webern'in bir anda akla gelen parlak fikirler havasındaki kısa ve (çoğunlukla) ürkütücü eserleri akıllarda "daha yapılacak ne var?" sorusunu uyandıracak sadelikte ve bütünlüktedir. dolayısıyla webern'in etkisi büyük ve doğrudan* olmuştur.
  • toplamda pierre boulez'nin sadece 6 cd'ye sigdirabildigi 31 calisma bestelemis dinlenesi besteci. sadece etkiledigi isimler dusunuldugunde bile gunumuzun muzikal yapisi icin ne kadar onemli oldugu ortada.
  • enis batur, deneme kitabı "pervasız pertavsız"da (kırmızı yayınları, 2009; sf. 380-382) webern'in ölümüne de dokunmuş başka birçok konunun yanında. metinde söz konusu edilen fotograf için önce https://musicalics.com/…/webern_2.jpg?itok=hyc4dxw4 adresine, sonra da rahatlıkla bir eb şiirine dönüşebilecek olan o güzel metinden uzunca bir alıntıya buyurun :

    *

    //hans moldenhauer, on yıl sonra başlamış iz sürmeye, biraz daha erken davranabilseymiş, peşine takıldığı raymond norwood bell ile karşılaşabilecek, yüzyüze görüşebilecekmiş - olmamış: o amerikalı aşçı, 1955 yılının eylül ayında, 'mahut olay'dan günü gününe on yıl sonra, saplandığı alkol batağından çıkamayarak ölmüş.
    bütün bunların, önümdeki fotoğrafla, 'mahut olay'dan tam on beş yıl önce, 1930'da çekilmiş şu siyah-beyaz kareyle bağlantısı küçük beyaz bir lekede biçim alıyor: işaret parmağıyla ortaparmak arasına sıkıştırılmış, ucundaki kül biraz uzamış sigarayla.
    r. n. bell'in karısı, moldenhauer'le görüşmesinde, kocasının belleğinin merkezine, ola ki "vicdan"ının çekirdeğine mıhlanıp kalmış bir görüntüyü her konu edinişinde, "o adamı vurmamış olmak isterdim" dediğini aktarmış. sıradan yaşamının belki de tek sıradışı hareketi, kararı, sıradışı birinin sıradan değilse bile sudan bir gerekçeyle yaşamına son vermek olan bir adamın, battığı alkol denizinden çekip çıkarabildiği tek cümle bu: pişmanlık duyduğu eyleminin, kendisine küçük ama tuhaf bir kalıcılık sağlayacağının farkında olması herhalde beklenemezdi - umursar mıydı bunu, o da ayrı.
    (...)
    raymond norwood bell, ll. dünya savaşı'nın bitiminde, avrupa'ya uzun bir süre için demir atmış amerikan ordusunun avusturya'daki birliklerinde görevli bir asker. mesleğinin aşçılık olması, nöbet tutmasına ya da devriye çıkarılmasına engel sayılmamış doğal olarak. her savaşta, her savaş ortamında türeyen karaborsa faaliyetlerinin ne kadar içindeydi tam bilemiyorum, ama 15 eylül 1945 günü, salzburg yakınlarındaki küçük mitterstill'e, bir rivayete göre baskın yapmaya, bir başkasına göre webern'in karaborsayla uğraşan damadını gözaltında tutmaya, ya da, kimbilir, bütün bunlarla ilgisiz bir gerekçeyle giden askerî birliğin içindeymiş.
    sigaranın ateşi, küçük torununu dumandan korumak amacıyla dışarı çıktığında, parlamış.
    o an tetiğe basmış raymond.//

    *

    sonradan gelen ekleme : resmin bulunduğu adres düzeltildi.
  • https://www.youtube.com/watch?v=zt2sjrcijh4

    yapitlari her ne kadar kulagi zorlar vs. gibi anilsa da op. 1 passacagliasinin olaganustu bir yapit oldugunu dusunuyorum. bestecinin muzigine giris yapmak icin onemli bir yapit.

    bir de ne kadar zorlarsa zorlasin yapitlarinda arka planda gezinen bir konu bulunabilir. ornegin 'orkestra icin 6 parca, op. 6'yi dinlerken yapitin en uzun bolumu olan 4. bolumunu, ki bir cenaze marsidir, besteciye yazdirtanin annesinin vefati oldugu akilda tutulmalidir. besteci bolumlerin geri kalanlari icinde tanimlar getirmistir.

    tabii biyografik yansimalar aramanin yanisira bestecinin yapitlarinda kullandigi simetri ve yansimalar iceren dili biraz olsun okuyarak kavramaya calismak da faydali olacaktir. op. 21 senfoninin ilk bolumunun seriminin tekrari gozetilmis bir sonat formunda oldugunu ve ayni yapitin ikinci bolumunun iki parcali kisa bir tema uzerine cesitlemelerden olustugunu ve onemli olcude simetrik oldugunu bilerek / notadan gorerek dinlemek webern'in amaclarina / uretimine bir parça daha vakif olma imkani taniyacaktir diye dusunuyorum.

    bunlarin hicbirisi yapilmadan da yapitlarinin carpici ve etkileyici armoni ve tinilara sahip oldugunu dusunuyorum.
hesabın var mı? giriş yap