herkesin eşit parasının olduğu bir dünya düzeni

• adil olmayacak düzendir.
• ben hemen harcarım. bu durumda benim yine param olmaz.
• hesabı yine erkek öder amk!
• (bkz: eşitlik vs adalet)
  
  anca herkesiñ aynı şeyi istemesi, herkesiñ aynı şeyleri yapması ve aynı yaşam tarzına sahip olmalarıyla sürebilecek dünya düzenidir.
  
  biri bile özgür irade ve kendimize özgü zevklerimiz géreği farklı bir harcama yaptığı zaman denge menge kalmayacaktır.
  
  (bkz: lego movie)
  (bkz: komünizm)
• para ve mülkiyet yoksa her şey herkesindir.
  
  (bkz: kimsenin parasının olmadığı düzen)
  (bkz: paranın olmadığı düzen)
  (bkz: düzenin olmadığı düzen)
  (bkz: komünizm)
• ilkokul terk tornacıyla nobel ödüllü fizikçinin yaşam standardı çalışma hayatındaki materyal ve motivasyon nasıl farklı oluyor bunu aşamamışız ayrıca. fizikçiyi jakuzi mi motive edecek yada tornacı illa fakir mi olmak zorunda başka işe üretime yönelmemiş ve aydınlarca bilinçli yönlendirilmemiş halk oldu mu sana aşağı yaşam standardı.
  hep toplumsal tespit yapmaktan yandı beyinler tabi toplumu bilinçlendirmeyi olmayan bir eğitim sisteminde bu uzaya bıraktığımız sosyolojik savlarımız yapar artık osuruk gücüyle. bir yaşam felsefesi olmadan ve birlikte yaşamı sevmekten uzak depresif aydın müsveddelerine emanet bir toplum bu sonuçta.
• eşitlik adalet değildir.daha doğrusu için;
  
  (bkz: herkesin temel ihtiyaçlarının rahatça karşılandığı bir dünya düzeni)
  
  (bkz: paranın köşede biriktirilip tahakküm malzemesi yapılmadığı bir dünya düzeni)
• başlıktaki parayı, mal varlığı veya birikim olarak tanımlarsak. paranın görece yeni icat edilmiş olduğundan ve bazı toplumlarda kullanılmadığından.
  hiçbir toplum, hiçbir zamanda bütün toplum üyeleri tamamen eşit mal varlığına sahip olmamıştır.
  eğer biraz evrim çalışırsanız bu bahsedilen eşitlik kavramının yaşamı yaratan evrimin temel dinamikleriyle çeliştiğini göreceksiniz. bütün canlılar kendi genetik yapılarını gelecek nesillere taşıyacak en iyi koşulları elde etmek için mücadele etmektedir. bu yüzden en iyi kaynağa sahip olmaya çalışırlar. kimileri diğerlerine göre daha iyi kaynaklara sahip olur. gelecek nesillere daha yüksek olasılıkla genetik yapılarını transfer ederler.
  bütün kaynakların eşit olarak dağılması yaşamda gerçekleşmesi mümkün değildir. zaten aslında gerçekleşmesi istenen bir durum da değildir.
  insanların genel olarak kaynakların eşit dağılmadığı sistemleri istemekte ve bu sistemlerde mutludurlar.
  fakat günümüzdeki gelir dağılımı adaletsizliği toplumların sağlıklı işleyebileceğinin çok çok üstünde bozulmuştur. en zengin %0,1 lik kesim akıl almaz yüksek gelire sahiptir. bu da toplumlara ve insanlara zarar vermektedir. insanlık kendisini korumak için gerekli bir çok işe gerekli yatırımı yapmamaktadır. küresel ısınmaya karşı alınmayan önlemler, nükleer silahlara yapılan yatırımlar çılgınlık seviyesindedir.
  başlıktaki gibi mutlak eşitlikçi, yaşamın temel dinamiklerine aykırı bir düzen aramaktansa sorulması gerek sorular farklı olmalıdır.
  ideal dağılım nasıl olmalı? insanlığın sahip olduğu para/kaynaklar nasıl kullanılmalı? bu hedeflerden ne kadar uzağız?
• (bkz: sosyalizm)
• hepimizi sefalette, salgın hastalıklarda, açlıkta birleştirecek bir sistemdir.
  
  düşünsenize.... nasıl olsa eline geçecek para belli. hanginiz hayatını tehlikeye atan işleri yapar, hanginiz gece nöbetleri tutar, hanginiz sabahın köründe işe gider?
  
  peki hangi girişimci riskleri üzerine alır, hangi ilaç firması milyonlarca kimyasal birlesigin arasından işe yarayacak yeni antibiyotikleri geliştirir?
  
  sıcacık yataklarımızda uyumak varken... atalarımız da bizim gibi, egoist olmaları, kendileri için daha fazla güç, daha fazla refah, daha fazla cinsellik istedikleri için, bu uygarlığı kurabildik.
  
  marksın büyük hatası darwini tam olarak anlamaması oldu. rekabet, doğal seçimin lokomotifidir. bireyler arası rekabeti ortadan kaldırmak, ilerlemeyi ortadan kaldırmak anlamına gelir...