• yanıksız gecen film seritleriyle hayata veda etmektir.
  • kimsenin olmadığı bir yerde kimsesiz olan biri için o kadar da mühim olmayan bir şey.
  • something s gotta give izlenirken bazı insanların başına gerçekten gelebildiği farkedilen talihsizlik.

    --- spoiler ---

    adam* kalp ağrısını kalp krizi sanacak kadar acemisidir aşkın
    --- spoiler ---
  • sezer*, demir ve tezer özlü'nün babaanneleri bunni'nin yaptığı şey. tezer özlü anlatır kitaplarından birinde. üçü de edebiyatçı olan kardeşlerin evleri yine edebiyatçı olan dostlarıyla dolup taşmakta ve kuvvetle muhtemel kurulan cümlelerin bir çoğunun dolaylı tümleci aşk olmaktadır. bunni şöyle der;
    "hiç aşık olmadım ben. o aşk aşk dediğiniz şeyi hiç yaşamadım"

    bunni öldüğünde gazeteye ilan verileceğini ve cenazesinin dolup taşacağını sanıyormuş.

    bir de zehra kosova var tabi yüksek ihtimalle bunni ile aynı yıllarda doğmuş ama çok başka bakmış dünyaya. tkp'yi anlatırken kurduğu cümle;
    "ben aşık oldum...hani nasıl bir insan bir insana aşık olur işte ben de öyle aşık oldum...partiye."

    2003'ün yazında öldü zehra kosova; mezarı başında konuşma yapanlar bu sözü hatırladılar en çok.

    gençliğini savaş ve yokluk yıllarında yaşamış, biri kendini bu ülkenin güzel günlerine öbürü ise çocuklarının güzel geleceklerine adamış iki kadının yaptığı şeydir hiç aşık olmadan ölmek.

    belki de onlar yaşarken herkesin harcı değildi aşık olmak.
  • "... çok şükür aşığım. bana öyle geliyor ki bir tek insana, yüz milyonlarca insana, bir tek ağaca, bütün ormana, tek bir düşünceye, bir çok düşünceye ve fikre aşık olmadan yaşamak yaşamak değildir"
    nazım hikmet ran
  • hiç hissedilmemiş bir şeyin kaybının da hissedilmeyeceği göz önünde bulundurulursa aşık olup da ölmekten hiç farkı olmayandır.
  • (bkz: mutlu ölmek)
  • ne büyük kayıptır, aşkı tatmak için birilerinin çıkıp gelmesini beklerken, o güzel ömrü tüketen için...
hesabın var mı? giriş yap