• fotoğraf makineleri ve görüntü işleme uygulamalarında fotoğraftaki ışık dağılımını anlatan grafik olan histogramın ne olduğu bir takım örneklerle beraber şurada: http://meren.org/…renin-fotograf-sirlari/#histogram
  • aslı yunanca'daki istogramma sözcüğüdür. istos doku, gramma ise yazı anlamına gelir. fakat bu doku örümceğin ağ yaparken oluşturduğu doku-çizgidir. bizim yunan da hesap yaparken kullandığı çizgileri örümceğin ağında kullandığı çizgilere benzeterek bu adı vermiş.

    kaba tabiriyle türkçe'ye ''çizgiyazısı'' diye çevrilebilir.
  • atlas'ın foto özel sayısında sinan çakmak imzalı yazıda dijital fotoğraf için ne kadar önemli bir konu olduğu sebepleriyle sonuçlarıyla birlikte anlatılıyor ki atlas böylelikle büyük bir sevap işlemiş oluyor. ayarlarımızı dslr'nin lcd ekranında yaptığımız deneme çekimlerini baz alarak yapıp,fotoğrafı bilgisayara yükleyince yada bastırınca o lcd ekranda gördüğümüzden farklı sonuçlar alıyorsak; bunun suçlusu zavallı ekrancık değil, histogramı okumayı ve kullanmayı bilmeyen bizleriz. ben kendi adıma şimdiye kadar yaptığım bu büyük hatayı bol bol raw'da fotoğraf çekerek ve histogramı hem sağa hem sola dayamaya çalışarak düzeltmeye çalışacağım. histogramı sevelim histogramı koruyalım.
  • istatistiksel bir seride frekanslarin(sikliklarin) bar grafik seklinde gosterimi. ilk kez 1895 de pearson tarafindan kullanilmishtir.
    histogram, 2d
    histogram, 2d - double-y
    histogram, 2d - hanging bars
    histogram, 2d - multiple
    histogram, 2d - regular
    histogram, 3d bivariate
    histogram, 3d - box plots
    histogram, 3d - contour/discrete
    histogram, 3d - contour plot
    histogram, 3d - spikes
    histogram, 3d - surface plot
    gibi turleri vardir.
  • histogram herhangi bir datanin belli bir kritere gore gruplanmasi olayidir.. en primitif ornegi olarak 1den 10a kadar 100 random tamsayi atarsiniz, sonra hangi sayinin kac kere geldigini sayarsiniz.. o dagilima histogram denir iste (ya da grafikle ifade ettiginize denir)..
    bir imagein histograminin en basit kullanimi da su sekilde olur: ozellikle scan edilmis resimlerde histogram 0dan biraz buyuk bir sayi ile 255den biraz kucuk bir sayi arasinda yigilir.. yani mutlak beyaz ve siyah, onca pixel arasindan yalnizca birkacinda gozukmektedir.. diyelim ki bu aralik 30-220 olsun.. siz o resmi, 30'u 0'a, 220'yi de 255'e denk gelecek sekilde yeniden renklendirirseniz dynamic range guzelcene artar, muhtemelen de daha kanli canli bi resim elde edersiniz.. flatbed scannerlarda scan edilmis fotograflar icin bu islemi yapmak farzdir zaten..
  • gruplandırılmış bir veri dağılımının sütun grafiğiyle gösterimine histogram denir. diğer bir ifadeyle toplanan verilerin uygulanan adımlardan sonra önce tabloya, tablo yardımıyla da grafiğe dökülmesi işlemidir.

    histogram grafiği ilk bakışta sütun grafiğine benzer ama sütun grafiğinde olduğu gibi sütunlar birbirinden ayrı değildir. ayrıca sütun grafiğindeki gibi veriler tek tek sütunla gösterilmez. önce gruplama yapılır sonra gruplar sütunlarla gösterilir.

    gruplama yapılırken veri açıklığı istenen grup sayısına bölünür ve grup aralık genişliği hesaplanır. bölümün tam sayı çıkmaması halinde bölüm bir sonraki tam sayıya yuvarlanarak grup aralık genişliği bulunur. bu aralıklardaki çetele tutularak verilerin dağılımı belirlenir, daha sonra tercihen histogram tablosuna akabinde ise grafiğe aktarılır.

    not: histogram oluşturulurken grafik çizme kuralları (eksen isimleri, sütunların aynı kalınlıkta olması, grafik adı vs...) unutulmamalıdır.
  • histogram*, kamera ekranı* üzerinde isteğe bağlı olarak açılabilen ve sensör üzerinde bulunan aktif fotositlerin ne oranda ışık ve renk bilgisi alabildiğini gösteren çizgisel bir grafiktir. sadece kamera bünyesinde bulunmakla kalmayıp, çekilen görüntülerin işlenmesine olanak tanıyan pek çok popüler fotoğraf ve video işleme programlarında da bulunur.

    bu grafikte en sol "0" (tam karanlık) ve en sağ "255" (tam aydınlık) olarak tespit edilmiştir ve sol kısımdan sağ kısma doğru gidildikçe parlaklık değeri de 0'dan 255'e doğru artar. sensör üzerinde görev alan aktif piksellerin oluşturduğu bu grafik, siyah/beyaz olarak gösterildiği gibi, üç ana renk olan kırmızı, yeşil ve mavi yani rgb histogram olarak da seçilip görüntülenebilir. böylece her bir renk kodunda ne kadar pikselin görev aldığı ve ne kadar renk bilgisi toplayabildiği de detaylı olarak görülebilir.
    esasen histogram, algılanan bu pozlama bilgilerine göre sağında ve solunda yamaçları olan tepe ve dağları andıran bir grafiğe benzetilebilir.pozlamayı okumak için grafiğin sol (karanlık) ve sağ (aydınlık) kısımlarına bakılması gerekir.
    kontrastı düşük bir görüntüde veri "dağı"nın tümü ortada birikir. yüksek kontrastlı bir görüntüde ise tüm grafik alanı kullanılır.
    düşük pozlama (underexposure)'da grafiğin sağ tarafında çok az veya sıfır veri olarak kaydedilir, soldaki tepede genelde sol uç noktasında aniden kesilir.
    aşırı pozlama (overexposure)'da ise durum tam tersidir, grafiğin sağ tarafına oranla solundaki veri miktarı yok denecek kadar azdır veya hiç olmaz. sağ tarafı ise aniden kesilir.
    çok kontrastlı bir görüntüde histogramın her iki tarafı da aniden kesilebilir. kaydedilen görüntüde aydınlık alanlar önem taşıyorsa eğim sağ tarafın hemen sonunda veya biraz öncesinde, karanlık alanlar önem taşıyorsa sol tarafta olmalıdır. elbette bu bilgiler mutlak olmadığı gibi burada histogram, iyi bir fotoğrafın nasıl olması gerektiğine göre kişisel olarak yorumlanır. farklı pozlama teknikleri ile histogramın nasıl değiştiği ile değişik sahnelere nasıl tepki verdiği ancak kişisel tecrübeler ile edinilebilir ve en nihayetinde öğrenilebilir.
    ayrıca dijital sistemlerde esas hedeflenenin, görüntünün aydınlık ve karanlık kısımlarında olan detaylarını kaybetmemektir. en aydınlık alanların dümdüz bir beyaza ve en karanlık alanların ise tamamen detaysız bir siyaha dönüşmemesi için histogram ile beraber "highlight alert" yani parlaklık uyarısını da beraber kullanmak gerekir.
    histogram fotoğrafın geneli hakkında bilgi verirken, parlaklık uyarısı fotoğrafın nerelerinde "kırpılma" olduğunu gösterir.
    burada az veya fazla pozlama sonucu bir pikseldeki bilginin tamamen yok olmasına "kırpılma" denilir. ancak bu tabir pek kullanılmaz ve genel olarak aşırı parlak alanlar için "patlamış" tabiri kullanılır. histogramı okuyacak kadar zaman yoksa veya sıkıcı geliyorsa kırpılma uyarıları pratikte işi kolaylaştırabilir. böylece poz telafisi ile kaybolmuş detaylar geri kazanılıncaya kadar pozlamaya müdahale edilebilir.
  • canon'un bir dijital fotoğraf makinesinin kullanma klavuzunda yazıyor ki: "histogramın sol tarafındaki grafik yüksekse resim karanlık, ortası yüksekse/çan eğrisi gibiyse aydınlıktır." [grafiğin sağ tarafı kullanılmıyor galiba.]
  • bir diğer adı sütun grafiğidir.

    * grafiksel şekilde sayısal verileri en iyi şekilde göstermeye dayalı, gruplandırılmış ve sütun halinde göstermeye dayalı grafiktir.

    * nicel değişken, yani sürekli değişkenler için, olasılık dağılımı için de tahmin edicidir.

    * eğlencelidir. kullandığınız istatistiksel araçlarda da aralıklarla oynayarak dağılımlarda müthiş değişiklikler yapabilirsiniz.

    * veriniz çok yüksek sayıda ise, dağılımı bir çan eğrisi olarak görebilirsiniz. bunun sebebi merkezi limit teoreminden gelir. (bkz: central limit theorem)

    * central limit theorem dediğimiz şeyde önemli olan örneklemlerinizin toplamının normale yaklaşıyor olduğunun farkına varmanızdır. aksi durumda çarşı karışabilir, yorumlarınız bambaşka yerlere sizi sürükleyebilir.
hesabın var mı? giriş yap