• bu işten ciddi manada sıkıldım artık.
    -arabayı yıkatıyorum, herifçioğlu ödemeyi yaparken gelip yanımda dikiliyor.
    -cafeye gidip iki kahve içiyorum, ödeme yaparken garson gözlerimin içine bakıyor.
    -eve yemek söylüyorum, kurye ödemeyi aldıktan sonra gitmeyip bekliyor.
    -hamama gidiyorum, tellak ödeme esnasında yapışıyor.
    -arabayı otoparka veriyorum, adam anahtarı getirdikten sonra elini uzatıyor.
    -otele gidiyorum, kat görevlisi hem odayı gösterecem ayağına pis ayakkabılarıyla tüm odada tur atıyor hem de gitmeyip bahşiş bekliyor.
    -berbere gidiyorum, çırak montu çırpıyormuş gibi yapıp hemen bahşiş bekliyor.
    -taksiye biniyorum, diyelim ki 87 tl tuttu, 100 uzattım, taksici o 13 tl pra üstünü 8 dakikada anca veriyor, üstü kalsın dememi istercesine.

    bahşiş, zorla alınan bir şey değildir. hizmetten memnun kalırsa kişi ancak o zaman gönlünden kopqrsa verir. biz ise hem sik gibi hizmet alıp hem de üstüne tehditvari şekilde bahşiş beklentisine giren adamlarla muhattap oluyoruz.

    bundan sonra size tek kuruş bahşiş vermeyeceğim. işinizi beğenmiyorsanız gidin başka iş yapın.
  • bir adım ötesinde bahşiş vermedi diye dövülen insanlar göreceğiz gibi. işi o noktaya getirmeye çalışıyorlar.
  • asla bahşiş vermiyorum. hizmetten çok memnun kalsam da vermiyorum. alışmasınlar. gitsinler işverenlerinden haklarını alsınlar.

    hiçkimse bahşiş vermezse, böyle bir beklenti de oluşmaz, işverenler de emekçi kardeşlerimizin haklarını nasıl olsa bahşiş yok diyerek tam manasıyla verebilir.

    bahşiş vermeyin, verdirmeyin.
  • bahşiş zorunluluk değildir,gerçekten memnun kalinirsa verilir,en büyük terbiyesizlik ise bahşiş alarak sizden daha fazla kazanan adamın bahşiş beklemesi.

    once hizmet verilir sonra bahşiş beklenir,bizde hizmet kötü de olsa bahşiş bekleniyor, ve bahşiş almayan hiç ona layık görülmediğini düşünmüyor.
  • işini ciddiye alan ve düzgün yapan=memnuniyet yaratan hizmet sektörü çalışanı uygun bir bahşişi hakeder.

    meblağın mertebesine göre değişebilen, ancak her halükarda %10 ve üzeri rakam uygundur.

    eğer hizmetten memnuniyetsizlik hasıl olduysa, bu derhal görevliye söylenerek telafisi istenir.

    hiç bahşiş vermemek veya çok küçük bir bahşiş vermek belki sadece japonya'da belli yerler ve birkaç iskandinav ülkesi haricinde, dünyanın her yerinde hakaret anlamı taşır. bizde de öyledir. ben türkiye'de masaya servis yapılan tek bir işletme gördüm ki, garson genç hanımefendi bahşişi kabul etmedi, özür dileyerek bahşiş kabul etmiyoruz dedi. damadımla beraber uğradığımız, ev yemekleri yapan küçük bir mekandı. memnun kaldığımız bir hizmet için küçük bir fazlalık bırakmakta bir sakınca olduğunu düşünmedim, siz benim kusuruma bakmayın dedim. sonradan kapandığını gördüğüme üzüldüm tabii.

    hizmet sektöründe görevli insanın sizin için olan çalışmasını beğenmediyseniz, uygun tarzda ifade edip telafisini istemek, topluma ve kendisine saygısı olan insan için hemen hemen tek kabul edilebilir yöntemdir. bizim için çalışan insana hakaret etmeye hakkımız yok.

    bahşiş şehir hayatının ve şehir kültürünün bir parçasıdır. 1 nesil önce kırsaldan gelerek hazine arazilerini yağmalamak suretiyle kendilerine yer edinmiş, şehir dokusunu, şehir hayatını ve şehir kültürünü tahrip eden köylü kitleleri ve bunların bebeleri için anlamı olması beklenmez.

    ben asla bahşiş vermem diye övünenler bence bunlarla kıyaslanabilir insanlar. basit bir fikir anlaşmazlığında kültürel bir konuyu filan konuşurken, kendisinden farklı olana veya farklı düşünene-farklı hissedene, ana-avrat sövmek suretiyle iletişim kuran kimseler (onlar "küfretmek" tabiri kullanır gerçi). tv dizileri, tiktok reels veya shorts nasıl deniliyorsa, onlarda kendilerini bulurlar.

    tiktok kısa vidyoları diyeyim. doğrusunu bilemedim.

    - -

    peki bahşiş konusunun, aşırı ve haksız veya yersiz beklenti konusu edilerek suistimali hiç mi yok?

    elbette vardır. o konu daha farklı ama talîdir, benim yukarındaki notlarım esastır
  • reservoir dogs‘taki muhabbetten beri bahşiş veriyorum. eğer çok absürt bir saygısızlık görmediysem veriyorum elbette. ortalama 10%’u kendimce adil buluyorum, duruma ve miktara göre değişebiliyor. beni batırmaz, onları zengin etmez, adettendir.
  • geçen şirkete 5 tane yeni araç aldık. gittik yakıt almaya pompacı üzerinde poşetleri görünce abi tabanca sıkıştı diyor. bu ülkede rüşvet irtikap yolsuzluk bedavacilik genetik kodlara işlemiş. o yüzden iktidar seçimleri için oy atarken hırsızlık vs argümanları bu toplumda karşılığı olan kelimeler değil. herkes çaldığını yerine koysa ülke düze çıkar.
    not: canım iktidara sallamak istedi pompaciyi fantezime ortak ettim
  • tum dunyada varmis diye mesrulastiranlara sorum, ithalat kalemini kiran muhendislerin neden isletmeciden az kazandigi?
    isveren bmw ye binmeyi biraksin da iscisine para versin
  • bedava para kazanabildiğini anlayan tüm yüzsüzler için bulunmaz nimet bunlar.
    bir iki keriz gelip gösteriş için parayı veriyor sonra biz uğraşıyoruz bunlarla
  • türkiye’de olması gereken ama olmayan kültürdür.
    vermemekle neyi kaybediyorsunuz onu söyleyelim.

    amerika’ya work and travel a giden arkadaşlar bahsederler garson barmen gibi müşteri ile muhattap olabileceğiniz bir işte çalıştığınızda genelde maaşınızdan fazla bahşiş aldıklarından bahsederler . hatta maaş için değil bahşiş için çalışılır o işlerde genelde. kültürlerinde bahşiş olması o ülkeye ne kazandırıyor bakalım.

    üniversite öğrencileri tereddütsüz o işlerde çalışıyor çünkü o işlerde hakkını en azından bahşiş ile alabileceğini biliyor.
    müşteri ne kazanıyor karşısında barzo barmen yok , eğitim alan geçici bir süre bu işte çalışan bir genç var.

    aslında bu tür mesleklerde istemediğiniz tipte adamlarla karşılaşmanızın sebebi tam olarak bahşiş vermememiz. böyle bir kültür olsa emin olun o işe çok daha fazla aday bulunacak, adaylar arasından da emin olun size en kaliteli hizmet veren kişiler seçilecek.
hesabın var mı? giriş yap