house m.d.

• playlist'imde teardrop'a denk geldikçe hatırlayıp duygulandığım dizi. kendimle bu kadar özleştirdiğim hiçbir kurgusal karakter olamadı. sahip olmadığım bir dostunu, kendimi kaybetmiş gibiyim bittiği günden beri^*.
• amazon prime ı sadece bunun için kullanıyorum nerdeyse ( a dur hakslızlık olmasın bi de the expanse var şimdilik ).
  
  sıfırdan yeniden izlemek iyi geldi. seviyorum bu serseriyi.
• sevgili house m.d. muhibbanları, fazlasıyla subjektif bir biçimde dizinin en iyi bölümlerini derledim. kararında tüketiniz.
  
  --- spoiler ---
  
  1.sezon
  
  1x4 - maternity: yeni doğan bebeklerin enfeksiyon kapıp öldüğü bölüm. house enfeksiyonun ne olduğunu anlamak için bebelerden birini de feda ediyor.
  
  1x9 - dnr: ünlü bir jazz sanatçısı als hastalığıyla geliyor. adam ölmek istiyor ama house teşhisin yanlış olduğunu düşünüp adamın ölmesine izin vermiyor ve adamın rızası dışında tedavi uyguluyor. house'u dava ediyorlar.
  
  1x10 - histories: evsiz bir kadın hasta geliyor. foreman kadına inanmıyor, kadının rol yaptığını düşünüyor ama sonunda kadın ölüyor.
  
  1x11 - detox: house cuddy'le 1 ay vicodin almazsa klinik görevi yapmamak için iddiaya giriyor. house'un yoksunluk krizlerini izliyoruz.
  
  1x20 - love hurts: house cameron'la yemeğe çıkıyor.
  
  1x21 - three stories: dizinin en iyi bölümlerinden birisi. house genç doktorlara ders veriyor, ayağında problem olan 3 hastadan bahsediyor. 3 hastadan birisi de house'un kendisi. nasıl topal kaldığını öğreniyoruz. house'un eski eşi stacy'yi de görüyoruz.
  
  1x22 - honeymoon: stacy house'dan şimdiki eşini tedavi etmesini istiyor.
  
  2.sezon
  
  2x2 - autopsy: 9 yaşındaki kanser hastası kızı tedavi ediyorlar. çok cesur ve olgun bir kız. dizinin ciddi anlamda duygusal bölümlerinden birisi.
  
  2x8 - the mistake: chase'in hatasıyla bir hasta ölüyor ve chase ve house soruşturma geçiriyor. hikayeyi kendi perspektiflerinden anlatıyorlar. özellikle house'un anlatış şekli mükemmel. dizinin en sevdiğim bölümlerinden birisi.
  
  2x9 - deception: house at yarışı oynarken kadının birisi fenalaşıp hastaneye gidiyorlar. kadında munchausen sendromu (hastalık hastalığı) var.
  
  2x10 - failure the communicate: house ve stacy uçakları rötar yaptığı için havaalanında kalıyorlar. bu sırada konuşmasında sıkıntı olan bir hasta geliyor hastaneye. house telefonla konuşarak teşhis koyuyor. yine güzel bölümlerden.
  
  2x12 - distractions: house'un sevmediği bir üniversite arkadaşı hastaneye konuşmacı olarak geliyor. adam migren tedavisi bulduğunu söylüyor ama house adamın yanlış olduğunu kanıtlamak için kendisine kasıtlı migren ağrısı veriyor. sonra da lsd atıp tribe giriyor.
  
  2x15 - clueless: house ve wilson ev arkadaşı oluyor. house wilson'a yapmadığını bırakmıyor.^*
  
  2x16 - safe: house ve wilson ev arkadaşlığına devam ediyorlar. wilson da az değil ha.
  
  2x17 - all in: hastanede poker gecesi düzenleniyor. bu sırada hastaneye dünyanın en nadir hastalıklarından birisi olan erdheim chester hastası olan bir çocuk geliyor. house çocuğun hastalığının 12 sene önce ölen yaşlı bir hastasıyla aynı olduğunu düşünüyor. fazlasıyla ciddi bir şekilde çocukla ilgileniyor.
  
  2x19 - house vs. god: tanrıyla konuşup insanları tedavi ettiğini söyleyen bir hasta geliyor. bir nevi house ve tanrı düellosu izliyoruz. house tanrıyla vs atıp 3-3 berabere kalıyor.^*
  
  2x21 - euphoria part 2: önceki bölümde foreman'a bir hastadan enfeksiyon bulaşıyordu. bu bölümde foreman'ın hastalığı iyice ilerliyor ve çözüm bulamıyorlar. gerilimi yüksek bir bölüm.
  
  2x24 - no reason: geldik benim şahsi olarak dizideki en sevdiğim bölüme. bölüm başında eski bir hastası house'u silahla vuruyor. house da bölüm boyunca halüsinasyon görüyor. gördüğü halüsinasyonların saçmalığından, gerçek olmadığını anlıyor. ama cidden çok iyi bölüm be.
  
  3.sezon
  
  3x4 - lines in the sand: house otizmli bir çocuğu tedavi ediyor. odasında durmayı reddediyor çünkü eski halısını istiyor. gidip wilson'un odaya çöküyor.
  
  3x7 - son of coma guy: yıllardır komada olan bir adamın oğlu hasta oluyor. çocuğun sorununu anlamak için adamı ilaçla uyandırıp atlantic city'e gidiyorlar. sonunda adam oğluna kalbini veriyor. bu sırada house'a takan polis ekibini sorguluyor.
  
  3x9 - finding judas: polis house'u sıkıştırdığı için house vicodine ulaşmakta sıkıntı çekiyor. hapını alamadığı için de acı çekiyor ve teşhiste hata yapıyor. hatası yüzünden kız az daha sakat kalıyorken chase sorunu çözüyor ve bölüm sonunda house'dan yumruğu yiyor.
  
  3x10 - merry little christmas: house vicodin alamadığı için ciddi anlamda zorlanıyor ve kriz geçiriyor. cüce hastayı o haliyle tedavi etmeye çalışıyor. vicodin yerine başka haplara yöneliyor, bir kutu oksikodon içiyor ve bölüm sonunda ölümün eşiğinden dönüyor.
  
  3x12 - one day, one room: house ve tecavüze uğramış kadın, ki kendisini canımız ciğerimiz lagertha ablamız oynuyor, iki yaralı ruh derin bir felsefi sohbete dalıyorlar.
  
  3x16 - top secret: house'un rüyasında gördüğü eski bir asker geliyor hasta olarak. house bölüm boyunca işeme sorunları yaşıyor. chase ve cameron hastanede sevişiyorlar.
  
  3x18 - airborne: house ve cuddy uçaktayken bir yolcu hastalanıyor. bulaşıcı bir hastalık sanıyorlar ve bütün uçak aynı şekilde hastalanmaya başlıyor. house eldeki imkanlarla teşhis koymaya çalışıyor. dizinin güzel bölümlerinden birisi daha.
  
  3x22 - resignation: house wilson'a amfetamin, wilson da house'a antidepresan veriyor. foreman istifa ediyor.
  
  4.sezon
  
  4x1 - alone: wilson house'un gitarını saklıyor. karşılıklı olarak birbirleriyle oynuyorlar. bütün ekip gittiği için house ekipsiz bir şekilde tek başına vakayı çözmeye çalışıyor.
  
  4x5 - mirror mirror: ayna sendromu olan bir hasta var. karşısındaki kişinin kişiliğini yansıtıyor. foreman geri dönüyor.
  
  4x8 - you don't want to know: sihirbaz bir hasta var. house ekibine cuddy'nin tangasını getirme görevi veriyor. veeee, "finally, i have a case of lupus!"
  
  4x11 - frozen: güney kutbundaki hastayı görüntülü olarak tedavi ediyorlar. house hastadan hoşlanıyor. wilson amberle sevgili oluyor.
  
  4x15 - house's head: geldik en meşhur bölümlerden birisine. house otobüs kazasında beyin sarsıntısı geçiriyor. bölüm boyunca kazada olanları hatırlamaya çalışıyor. hatırlayamadığı ama ciddi yaralanan birisi var. sonunda amber olduğunu hatırlıyor.
  
  4x16 - wilson's heart: amber'i kazadan sonra başka hastanede buluyorlar. hastanede sorunu çözmeye çalışıyor. house olayları hatırlamaya çalışırken beyin kanaması geçiriyor. amber ölüyor.
  
  5.sezon
  
  5x4 - birthmarks: house'un babası ölüyor ve wilson'la cenazeye gidiyorlar. house ölenin gerçek babası olmadığını söylüyor. wilson'la barışıyorlar ve arkadaşlıklarının başlangıcını da öğreniyoruz.
  
  5x6 - joy: valla bölümde ne olduğu hiç önemli değil. tam beş sezondur beklediğim şey nihayet gerçekleşti. house ve cuddy öbüşüyor!!
  
  5x9 - last resort: hastanın teki house ve başka hastaları cuddy'nin odasında rehin alıp kendisine tanı konulmasını istiyor. farklı ve aksiyonlu bir bölümdü.
  
  5x18 - here kitty: bir kedi var, kucağına oturduğu hasta ölüyor. house kutner'ın batıl inançlarını sınıyor. taub istifa edip arkadaşının şirketine yatırım yapıyor. tabi olay dolandırıcılık çıkıyor.
  
  5x19 - locked in: beyin hasarı olan ve sadece gözleriyle iletişim kurabilen bir hasta var. bölümün büyük kısmını adamın pov'undan takip ediyoruz. sevdiğim bölümlerden.
  
  5x20 - simple explanation: kutner intihar ediyor. aslında kutner'ın diziden çıkacağını biliyordum (obama'nın kampanya ekibine katılıyor gerçekte) ama intihar edip çıkması beni baya bir şaşırtmıştı.
  
  5x22 - house divided: house amber halüsinasyonu görüyor. chase'e bekarlığa veda partisi yapıyor.
  
  5x23 - under my skin: house halüsinasyona devam ediyor. vicodinden arınmak için evinde cuddy bekliyor house'la. bölüm sonunda sevişiyorlar.
  
  5x24 - both sides now: house ve cuddy sevişmesi house'un halüsinasyonu çıkıyor. fight club gibi bölüm mübarek. bölüm sonunda house akıl hastanesine yatıyor. bu dizide en sevdiğim bölümler açık ara house'un halüsinasyon gördüğü bölümler.
  
  6.sezon
  
  6x1 - broken: house akıl hastanesinde. one flew over the cuckoo' nest filminin house'lu versiyonu resmen.
  
  6x7 - teamwork: bölüm başında chase ve cameron ayrılıyor. house taub ve 13'ü geri getirmeye çalışıyor. chase de geri geliyor ama cameron hem hastaneden hem de chase'den ayrılıyor. hasta olarak pornocu var.
  
  6x8 - ignorance is bliss: gayet dolu ve eğlenceli bir bölüm. çok zeki olan ama mutsuz olduğu için öksürük şurubu içip kendini salaklaştıran bir hasta var. chase house'u yumrukluyor, taub da kendisinin yumrukladığını söyleyip karısıyla barışıyor. house, cuddy ve lucas'ı ayırmaya çalışıyor ama başaramıyor.
  
  6x9 - wilson: wilson'un hastası ve aynı zamanda arkadaşı olan adamın kanseri nüksediyor. wilson adama karaciğerini veriyor. bölümün odağı wilson, onunla takip ediyoruz olayları.
  
  6x10 - the down low: house ve wilson beraber eve çıkıyor, yeni komşuları da onları gay sanıyor. house da gay taklidi yaparak kadınla yatmaya çalışıyor.
  
  6x13 - 5 to 9: bu bölümün odağı da cuddy. cuddy'nin bir gününü, hastane hayatını sabah 5'ten akşam 9'a kadar izliyoruz.
  
  6x22 - help me: vinç kazasında yaralılara yardım ediyorlar. house ayağı sıkışan kadını enkazdan kurtarmaya çalışıyor. ayağını kesiyorlar ama kadın ölüyor. en sonunda house ve cuddy sevgili oluyorlar.
  
  7.sezon
  
  7x3 - unwritten: intihar etmek isteyen kadın bir yazar hasta var. kadın hiçbir şey anlatmıyor. house da olayı anlamak için kadının son kitabını okuyor.
  
  7x11 - family practice: cuddy'nin annesi hastalanıyor. kadın house'u istemiyor doktoru olarak ama house gizlice tedavi etmeye çalışıyor. bölüm boyunca wilson'u hiç görmüyoruz.
  
  7x13 - two stories: house okulda kariyer günün katılıyor. hastanedeki bir vakayı anlatıyor. bölüm karışık bir kurguya sahip ama çok sevdiğim bir bölümdür. pulp fiction göndermesi de süperdi.
  
  7x15 - bombshells: cuddy hastalanıyor. bölüm boyunca cuddy ve house konsept rüyalar görüyorlar. çok iyiydi bu rüyalar. bölüm sonunda cuddy, vicodin aldığı için house'u terkediyor.
  
  7x17 - fall from grace: house cuddy'i kıskandırmak için fahişeyle evleniyor. bölümde tedavi ettikleri hasta öldürdüğü kişileri yiyen bir seri katil çıkıyor.
  
  7x18 - the dig: 13 hapisten çıkıyor, house onu karşılıyor. beraber havalı tüfek yarışmasına gidiyorlar. house 13'ün neden hapse girdiğini çözmeye çalışıyor. bölüm boyunca wilson ve cuddy gözükmüyor.
  
  7x22 - after hours: house bacağında tümör olduğunu öğreniyor ve küvetinde kendi kendini ameliyat etmeye çalışıyor.
  
  7x23 - moving on: house ve cuddy aralarındaki problemleri çözemiyor. house cuddy'e tarağını vermek için gidiyor ama evde cuddy'nin yeni sevgilisini görünce sinirlenip arabayla eve dalıyor.
  
  8.sezon
  
  8x1 - twenty vicodin: house hapiste. hapisteyken bir vakayı çözmeye çalışıyor. şartlı tahliyesine 5 gün kala koğuş ağası house'dan 20 tane vicodin istiyor.
  
  8x6 - parents: house ve wilson atlantic city'e boks maçı izlemeye gitmek istiyor ama foreman izin vermiyor. wilson'u kandırıp foreman ve house beraber gidiyorlar. en sonda wilson'un onları televizyonda gördüğü an mükemmeldi.^*
  
  8x11 - nobody's fault: hasta kriz geçirip chase'e saldırıyor. chase elindeki neşterle kalbinden yaralanıyor. bundan dolayı departman soruşturma geçiriyor.
  
  8x19 - the c word: wilson kanser oluyor. house'un evinde radyasyon tedavisi görüyor. son sahnesi çok iyiydi bölümün.
  
  8x20 - post mortem: wilson kanserden dolayı değişip umursamaz biri oluyor ve house'la yolculuğa çıkıyorlar. chase house'dan yeteri kadar şey öğrendiğini düşünüp istifa ediyor.
  
  8x22 - everybody dies: final bölümü. uyuşturucu bağımlısı bir hastayla yanan bir evde mahsur kalan house, geçmişindeki kişilerle yüzleşip kendi iç yolculuğuna çıkıyor.
  
  --- spoiler ---
  
  bu dizi bana ciddi anlamda çok şey öğretti. hayat görüşümü değiştirip şekillendirdi resmen. izlediğim o kadar dizi içinden heralde üstümde en büyük etkiyi bırakan dizi house m.d. oldu. bu entry de benim diziye bir katkım olsun.
• bu dizinin yıllar sonra bile hakettiği değeri gördüğünü görmek ne güzel bişey ya. 1. sezon 4. bölümden itibaren taip etmeye başlamıştım. bir saniyesinden bile sıkılmadığım nadir şeylerden biridir.
• yıllar sonra amazon prime sayesinde tekrar bitirdim. evet harika bir dizi, gunumuzun iyi dizileriyle bile karsılastırınca insan bir adım geri gitmek ve "vay anasını dialog boyle yazılır" demek istiyor. her bolumle tekrar tekrar hayran kaldım, sanki ilk defa izliyormuscasına. bazen hatta ayaga kalkıp alkıslamak istedim.
  
  sabaha kadar methiye duzebilirim ama benim bu dizide en cok sevdigim unsur gregory house karakterinin hic ama hic degismemesi. hayattaki yegane amacı "haklı olmak" olan bir insanın, etrafındakilerin bitmek bilmeyen cabalarıyla resmen dalga gecercesine hic degismeden aynı kalması... harika. insanların house'u degistirmeye (ve hatta kendilerince "duzeltmeye") calısırken ya yenilgiyi kabul edip geri cekilmesi ya da kendinelerinin degismesi... tadından yenmez.
  
  hatta dizide belki de house'u degistirmeye hic calısmayan tek karakter chase ve chase'in hikayesinin nereye vardıgı ortada.
  sezon 6 bolum 5 - foreman kendini patron zannedip etrafta her zamanki gibi mal mal dolasırken;
  chase house'a : "whether you wanna be in charge or not, you are. and you always will be."
• tüm sezonları bein connect ‘e gelmiştir, pandemi döneminde dönüp dönüp izlenesi dizimiz
• finalinin üzerinden yıllar da geçse bu kadar seveni olduğunu görmek insana keyif veriyor.
  kaç defa bitirsek de herhangi bir bölümünü açıp izlemenin eski anıları canlandırdığı, zamanının ötesinde bir dizi.
  
  ben de kendimce diziye konuk olmuş ve iz bırakmış ünlülerin listesini buraya bırakayım, belki tekrardan izlemek isteyen olabilir:
  favorilerim kadınlarda pek tabi katheryn winnick, erkeklerde ise david morse
  
  önce hanımefendilerden başlayalım:
  
  1- carmen electra görsel
  1x21 three stories (dizinin top 5 bölümünden biridir ayrıca)
  
  2- sarah wayne callies görsel
  6x19 open and shout
  
  3- leighton meester görsel
  3x3 ve 3x4 informed consent
  
  4- amanda seyfried görsel
  1x11 detox
  
  5- michelle trachtenberg görsel
  2x16 safe
  
  6- jayma mays görsel
  2x18 sleeping dogs lie
  
  7- robin tunney görsel
  1x1 pilot
  
  8- lyndsy fonseca görsel
  3x22 resignation
  
  bonus: katheryn winnick görsel
  3x12 one day one room
  
  edit: genius next door hatırlattı sağolsun:
  elle fanning görsel
  2x11 need to know bölümünde 8 yaşındaki haliyle karşımızdaydı.
  
  ayrıca kadın kontenjanından mira sorvino, sela ward, sarah clarke, laura prepon gibi hanımefendiler de var.
  
  erkeklerle devam edelim:
  
  9- dominic purcell görsel
  1x7 fidelity
  
  10- wentworth miller görsel
  8x3 charity case
  
  11- jeremy renner görsel
  4x9 games
  
  12- david morse görsel
  3x5 fools for love, que será será, son of coma guy, finding judas, merry little christmas, words and deeds (kendisinin en iyi yardımcı erkek oyuncu adaylığı da var bu bölümlerle)
  
  13- donal logue görsel
  7x20 changes
  
  14- andre braugher görsel
  6x1 broken (ve ilerleyen bölümlerde de ara ara)
  
  15- james earl jones görsel
  6x3 the tyrant
  
  ryan hurst, yasiin bey, jude ciccolella, michael b. jordan, dave matthews, meat loaf, ron livingston, jake weber, wood harris, edi gathegi gibi beyefendiler de bu muhteşem eserde rol aldılar.
  
  yapımda ve yayında emeği geçen herkesten allah razı olsun.
  
  biraz da bilgi:
  hugh laurie bu dizideki rolüyle 6 defa en iyi drama dizi oyuncusu golden globe adayı olup 2 defa kazanmış,
  emmy ödüllerine de 7 sezonun 7'siyle aday olmuş ama alamamıştır. (4 defa canımız ciğerimiz bryan cranston'a karşı yarıştı ve kaybetti)
  
  dizi, 3 defa en iyi drama dizisi golden globe adayı olmuş ama kazanamamış,
  4 defa da emmy adayı olmuş ama kazanamamış,
  ama 2005 yılında en iyi senaryo, 2008 yılında da en iyi yönetmen ödüllerini kazanmıştır.
• altyazısı amazon prime'da malesef kötü biraz. bu diziyi divxplanet zamanında çeviren arkadaşlar çok kaliteli çevirmenler oldu hep. hatta ilk çevirmen crimson (allah rahmet eylesin) doktordu.
• https://eksisozluk.com/img/17ecy9vu
  
  bu hatuna cidden aşırı düşmüştüm. hey gidi yıllar be.
  
  bir de kutupta hastalanıp kafasında matkapla delik açılması gereken kadın vardı, o da çok hoş bir kadındı.
  
  onun dışında komple güzel dizidir, ahh, güzel günler. türk televizyonlarında da tnt kanalında yayınlanmıştır. ben de ilk o kanalda izlemiştim zaten. sonra tnt mahvedilip izdivaç mizdivaç falan yayınlamaya başlayıp kapatılmıştır.
  
  yazık olmuştur pek çok şeye.
  
  tanım: doktor dizisi görünümlü hayata dair her şeyin dizisi.
• tıp camiasının gülmekten yarılarak izlediği diziydi.
  
  dizide tanı-tedavi algoritmasının canına okuyorlardı çünkü.
  böyle dizileri, işin profesyoneli insanlar ciddiye almaz. sadece kastıkları dram nedeniyle, mevzudan uzak insanları etkiler. ben başhekim kadınla house'un diyalogları için izliyordum.
  
  kaç yıl oldu izleyeli, bölümleri hatırlamıyorum ama izlerken "yok artık yuh!" dediğim bir sürü saçmalığa maruz kalmıştım. fikir olması açısından benzeştirerek söylüyorum:
  
  - hastada bulantı- kusma, kilo kaybı var house
  * kanser! hemen kemoterapiye alın
  - üç doz kemoterapi bitti, ancak şikayetlere bir de bacak ağrısı eklendi
  * diğer uzuvları riske atamayız, derhal bacağı kesin
  - bacağı kestik, halüsinasyon görmeye başladı hasta
  * ameliyata alın, kafayı açıp bakmam lazım
  - house beyinde bir sıkıntı yok gibi
  * hımm.. bir de dışkı mikroskobisi yapalım
  - harikasın house! barsak paraziti çıktı
  * demiştim. tek doz albendazol tablet verin taburcu edin.^*
  
  edit: "gerçek şeyleri anlattığına dair bir iddiası yoktur. belgesel değildir. eğitim videosu hiç değildir." demiş, yine mevzudan uzak biri.
  tam aksine, bu bir tanı-tedavi dizisidir ve gerçek hastalıkları anlattığına dair bir iddiası vardı. hem de oldukça kuvvetli bir iddia. tanı algoritmasındaki tüm saçmalıklara rağmen "bu hasta, marstaki fok balığından geçen bir virüsle enfekte olmuş" demiyordu örneğin. yani literatürdeki hastalıkları anlatıyordu. o yüzden kabul görmüş, literatür bilgileriyle yazmak zorundasın diziyi. tarihi eğip büküp millete yedirebilirsin ama tanı-tedavide saçma sapan süreçlere girersen bu işi bilenler de sana kıçıyla güler. nitekim öyle de oldu.