• hakkında girilen finalli entryleri okuyunca zaten dupduygusallı bi bölümden çıkmış halimle beni iyice yıkan ama sezon finali olduğunu anlayınca ve 2. sezon onayı aldığını görünce derin bir oh çektiren mükemmel dizi. kalbime indirdiniz allah yoksunları öyle pat diye haftaya final yazılır mı. dizileri hep ben terk ederim genelde, bir şekilde dizi kötü gitmeye başlayınca ya da çok sezon varsa sıkılınca falan. ama bu ingiliz dizileri son zamanlarda hep ilişkimizin en güzel dönemlerinde beni terk etti.* haliyle paranoyak oldum. dizi hala çok ilginç bi şekilde bilinmiyor. müthiş başlayıp 6. ve 7. bölümlerle zirve yapan dizi oldu benim için. sezon finalini izlemek istediğim zaman "şu an bu diziyi bitirmeye layık bi an mı" diye düşünüp ona göre izlicem. çok çok sevdim.

    diziden bahsederken her seferinde değinmek istediğim iki karakter var, george millican ve odi. onların birbirine bağlılığı gibi benim de onlara bağlılığım oluştu. bu iki karakteri de içimde taşıyorum gibi çünkü. george hafıza probleminden anıları hatırlayamıyor odi ise ona bunları hatırlatıyor sürekli. anılara aşırı değer verdiğimden ve sürekli kendi içimde hatırlatmaya çalışıp durduğumdan içimde odi taşıyormuşum gibi hissediyorum. mesela george'un unuttuğu bi şeyi odi hatırlattığı zaman gülümsemesi o kadar tanıdık ki, kendim de uzun süre kafamda gerilere atılmış güzel bi anıyı bi anda hatırlayınca aynı öyle oluyorum. ikisi hakkındaki düşüncelerimin devamı spoiler o yüzden 7.yi izlemeyenlerle bu paragrafta vedalaşalım.

    --- 7. bölüm spoiler ---

    normalde filmlerde dizilerde kolay ağlayan biri değilim, hatta en vıcık romantik filmde bile o sırada ağlayan arkadaşlarımla dalga geçen duygusuz pislik insan olurum. çok duygusal anıma mı denk geldi bilmiyorum ama george'un öldüğü sahnede odi gelip anılardan konuşunca gözlerim doldu aşırı. "you've died george" dediği an bi baktım kontrolüm dışında gözümden yaş akıyor allah da kahreder. sonra izledim izledim bölüm bitti, ya dedim acaba bi boşluğuma mı denk geldi aynı sahneyi başa sardım yok boşluğuma falan gelmemiş yine aynı şey oldu delircem. "o gün ağaçtan 3 portakal yemiştin" diyor ya resmen benim aklımda kalan gerizekalıca ayrıntılar gibi. neyse bi daha duygusallaşmadan bu kısmı susayım artık.

    bunun dışında 7. bölümde bi şey olmadı mı oldu. acayip şeyler oldu. dedektif kadının anne taklidi birisi çıkması çok güzeldi heyecan kattı. ama beni 2. en çok etkileyen kısım insanlardan tiksinen niskanın küçük kız sophieyle diyalog kurduğu hatta oyun oynadığı sahnelerdi. gidip kafasını sevmek istedim. gerçi bu olayın da sonu kötü oldu neyse.

    ne güzel bölümdü be. 6'yla beraber favorim bi bölümdü. güzel bi final bekliyorum şimdi. muhtemelen mutlu bi final olmayacak ama olsun.

    --- 7. spoiler ---
  • yıllarca merak ettiğim sorunun cevabı olan dizi. skynet gerçek olacak mı korkusuyla tribe giriyoruz emme o günleri biz göremeyeceğiz muhtemelen. belki biraz sonra kapı çalar gelecekten birileri gelir ve bu entry için edit yapar.

    bu arada bu hatunu nereden tanıyorum derken şimdi fark ettim.
  • tüh ya, yayın saatini kaçırmışım. finali canlı izleyeyim diyordum ama ne yaık ki bir kaç saat beklemem gerekecek.

    izlemek isteyen: http://www.freeintertv.com/view/id-2481

    edit: lan :(
  • alın bakalım, final: http://www.channel4.com/…humans/on-demand/56459-008

    uk ip alınca pek güzel izleniyor. kaynağından evlerimize.
  • güzel final oldu :)

    --- spoiler ---

    captain obvious der ki şu nişka insanlığa karşı çok öfke dolu, önümüzdeki sezon bu kez insanların tarafını tutabiliriz.
    o disk'i kesin leo'nun ve diğer iyi kalpli robotların denetiminin dışında işler yapabilmek için çaldı, o yüzden herkesten ayrıldı.

    karen nişka'dan daha yumuşak kalpli, nişka sosyopat. karen dedektifimiz tarafından kalbi kırılmıştı ama geri alındı, kalbi kırık robot tehlikeliydi de sosyopat robot en tehlikelisi.

    --- spoiler ---
  • "humanity is not a state. it's a quality."
  • güzel bir sezon finaliyle ara veren underrated dizidir. yani sözlükte bile 6 sayfa entry girilmiş.

    --- 8. bölüm spoiler ---

    synthlerin hepsini kurtardılar ama bir teşekkürü çok gördüler, 'humanity is not a state. it's a quality' demeyi biliyosunuz ama dimi? gerçi fred baba orda kaldı ama kusurlarını örtmez yine de. bu olayı takan da bir tek ben varımdır kesin.*
    şu niska da bir türlü doğru yolu bulamadı, bırak git ailenle sanki ne yapacaksın synth ordusu kurup kendine? bu fazla yaşamaz hacı 2. sezonda.

    --- 8. bölüm spoiler ---
  • çok güzel bir fikri resmen bok eden dizi. son bölümün senaryosunu 14 yaşındaki bir ergen yazmış olmalı.

    tek sezonluk mini dizi zannediyordum (her haltı final bölümünde cevaplamaya çalışmaları da bunu gösteriyordu) ama ikinci sezon onayını almışlar (zaten son sahneden sonra "humans will return" mü ne diyordu) ama uğraşmayacağım, izlemeyeceğim. ah ulan, şu dizinin senaryosu adam gibi bir senaristin (veya bir senarist ekibinin) elinde olsaymış keşke.
  • guzel bir bolumle sezon finali yapmis dizidir. hakkinda ilginc bir bilgi edindim, sentetik rolundeki oyuncular cekimler baslamadan once synth school adi verilen olusumda bir sure ders almislar. mia* rolundeki gemma chan bundan bahsederken walking dead oyuncularinin da zombi okuluna gittigini soyluyor.* mesela bir sentetige seslenildiginde once gozleri, sonra kafasi, sonra vucudunun donmesi gerektigini ogrenmisler. biz insanlar tum vucut bodoslama donuyoruz allah affetsin. hareketler hicbir sekilde klise robotik olmamali insanlara yakin olmali diye de tembihlenmisler. ortaya da boyle guzel bir sey cikmis.

    --- sezon finali spoiler ---

    kacacak yer arayalim niska hepimizi opecek.

    --- sezon finali spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap