• şu anda ceviz kabuğu'nda konuşan, sağlık sorunları (!) olan susurluk abisi. 35.000 şehitten bahsediyor, türklük edebiyatı yapıyor, kuran'dan ayet mealleri okuyor. ya bu adam hafıza sorunları yaşamıyor muydu? en az dört defa "elhamdülillah müslümanız" dedi. evet bunu iyi hatırlıyor ama ayet meallerini de iyi okuyor ya da iyi hatırlıyor. sağlık sorunları nedeniyle hapisten çıkmıştı bu abi. işte bu program sağlığının düzeldiğine kanıt. derhal cezaevine (bu arada yine "elhamdülillah müslümanız" dedi) sevki gerek. zira sağlığı düzelince cezasının kalan kısmını da çekecekti.
  • trt genel müdürü olarak ona pek yakışmayan ama kendisine yakışan bir üsluba sahip kişidir. rojin'e yakıştırdığı sözcük ise aşüfte.

    şifreli olduğu için okuyamayacakları düşünerek yazalım; taraf'taki haber şöyle:

    "önceki akşam ankara’da düzenlenen bir toplantıda gazeteciler ve akademisyenlerle biraraya gelen trt genel müdürü ibrahim şahin’in sanatçı rojin ile ilgili sözleri tartışmaya yarattı.

    gazeteciler ve yazarlar vakfı tarafından periyodik olarak düzenlenen başkent toplantıları’nın önceki akşam ankara swiss hotel’deki son toplantısının konuğu trt genel müdürü ibrahim şahin’di. basına kapalı olarak düzenlenen toplantıya aralarında taraf yazarı orhan miroğlu akademisyen yasin aktay, erol göka’nın da olduğu gazeteciler, akademisyenler ve sanatçılar katıldı.

    toplantının soru cevap kısmında söz alan taraf yazarı orhan miroğlu, şahin’e trt şeş ile ilgili bir soru sordu. şahin bu soruya cevap verirken “burada kadın yok değil mi” diyerek sözü iki yıl önce trt şeş’te program yapan kürt sanatçı rojin’e getirdi. şahin’in rojin için kullandığı “aşüfte kadın” sözleri salonun buz kesmesine neden oldu.

    rojin ve ardından da bdp milletvekillerine yönelik bu hakaretamiz sözlere itiraz eden orhan miroğlu’na “benim üslubum böyle” diyerek kendini savunan şahin’in geri adım atmaması üzerine orhan miroğlu toplantıyı terk etti. toplantıya katılan diğer isimler de diyalogları doğrularken, taraf ’a konuşan rojin trt genel müdürü hakkında dava açacağını söyledi.

    rojin, 2009’da bir süre trt şeş’e sabah programı yapmış, büyük ilgi uyandıran program nedeniyle de pkk çevrelerinden tehditler almış, ihanetle suçlanmıştı."

    haber böyle.

    yorumum da şöyle:

    adam ya patavatsızlık yapmış ya da hiç aşüfte dayağı yememiş;

    adam ya hiç sözlük kullanmayı bilmiyor ya da kendinden, aşmış biçimde emin;

    adam ya trt'nın en genel müdürü ya da sözcükler dünyasında özel harekat müdürü;

    “burada kadın yok değil mi” derken iki şahinlik yapmış olabilir, trt'nin en genel erkek müdürü olarak, fevkalade tedbirli davranıp, kadınlar aleyhine atıp tutmadan önce kadınsız bir toplantı olduğundan emin olmak istemiştir;

    ya da trt'nin en genel erkek müdür olarak "o" kadının varlığını varlığına armağan etmeden önce, içkisiz sofrasına meze eyleyip literatüre katkıda bulunmayı seçmiştir;

    her iki durumda da trt'nin en genel, en bilgili, en şahin, en "edep"i, en erkek, en tırt müdürü olduğunu kamuya açık etmiştir.

    şimdi ne olacak?

    rojin dava açacak.

    twitterlar, face'ler dolup taşacak. erkeksi duruşlar feracelenecek.

    okanlar mutlanacak, içleri geçecek, bayülgenleşecek.

    en genel erkek müdür tırt savunmalara gark olacak.

    zihniyeti erkek avukatları cinlik peşinde koşacak.

    kadınların aşkı 2.80 aşağılanacak.

    osmanlıca türkçe mahkemelere sözlükler taşınacak.

    sözcüklerin beli şiir için değil "o" erkek şahin için getirilip, ilhan berk mezarında kıpırdatılacak.

    sözcüğün arkaik anlamları en genel erkek müdüre yapıştırılacak.

    “burada kadın yok değil mi” demenin aşüfte'ye girizgah için iyiniyet içerdiği iddia edilecek.

    zaten en genel erkek tırt müdürün sözcük ustası olduğundan dem vurulup kelimenin şehvetinden ustaca soyunulacak.

    hukukun guguk edildiği mutena günlerimizden birinde, rojin'in ceylan gözlerine hüzün dolacak.

    en genel erkek tırt müdür mahkemeyi kazanıp davayı kaybedecek.

    en onurlu, en ceylan, en aşık, en açık seçik, en güzel, en tarihsel duruşlu kadın olarak rojin, mahkemeyi kaybedip davayı kazanacak.

    ama bu memleket şahinlerle aşüfteler arasında ne yazık ki daha uzun zaman tercihini erkek gibi kullanacak.

    sağlık olsun rojin.

    pirüs zaferlerinin zafer olmadığını bereket ki sen biliyorsun. o nedenle zaten dünya senin gibilerin yüzü suyu hürmetine dönüyor.
  • 1956 tokat doğumlu. eski emniyet genel müdürlüğü özel harekât daire başkan vekili. 1976 yılında polis akademisi'nden mezun oldu. 1976-1978 yıllarında sinop emniyet müdürlüğü'nde çalıştı. 1978-1980 arasında isparta dağ komando okulu ve erzurum'da askerliğini yaptı. 1980-1982 yılları arasında nevşehir emniyet müdürlüğü'nde çalıştı. 1982'de bitlis'e tayin oldu. aynı yıl kurulan özel harekât dairesi'ne kabul edildi. genelkurmay başkanlığı'na bağlı özel hârp dairesi'nde özel harekat kursunu tamamladı. 1984 yılında almanya'da gsg-9 komando kursu'na katıldı. 1987 yılında abd'de anti-terör kursuna katıldı. 1988'de siirt emniyet müdürlüğü özel harekât şube müdürlüğüne atandı. 1990 yılında istanbul emniyet müdürlüğü özel harekât şube müdürü oldu. 1993'de özel harekât daire başkan vekili oldu. ömer lütfü topal ve tarık ümit'in öldürülmeleri olaylarına isimleri karışan özel harekatçı polisleri koruduğu için soruşturma geçirdi. tbmm susurluk komisyonu'na ifade veren assubay ahmet altıntaş, tarık ümit cinayetini araştırırken şahin'in kendisini arayarak suyu bulandırmamasını söylediğini iddia etti. şahin'i adı mehmet ali yaprak'ın kaçırılması olayına da karıştı. şahin, koruması ayhan akça ile birlikte tarık ümit'in kaçırıldığı gün diyarbakır'da olduğunu iddia ettiyse de aynı gün ankara'ya döndükleri havayolu kayıtlarından anlaşıldı. komisyona çatlı'yı mehmet özbay kimliği ile tanıdığını ve bir kez görüştüklerini anlatan şahin'in abdullah çatlı ile göbek atarken çekilen resimlerinin ortaya çıkması* üzerine güç durumda kaldı.

    27 ocak 1997 tarihinde tutuklama kararı çıkartıldı, ancak firar etti. 11 mart 1997'de teslim oldu. istanbul dgm'de görülen susurluk ana davasında yargılanmaya başladı. 19 eylül 1997'de savcının isteği ile tahliye edildi yol parası bulamadığı için tahliye edildikten sonra duruşmalarına katılmayan ibrahim şahin, 27 mart 2000'de kullandığı g r a n d c h e r o k e 4x4 jeep ile bursa yakınlarında trafik kazası geçirdi. kazada ağır yaralanan ve beyin çevresinde ödem oluşan şahin, 19 nisan 2000'de hastaneden taburcu oldu*.
  • bugün birgün'de doğan tılıç'ın toparladığı üzere;

    "televizyonda binden fazla insan öldürmüş olabileceğini ve hak ettikleri cezanın idam olduğunu itiraf eden ayhan çarkın'ın amiri,

    devlet adına 1000 operasyon yaptığını söyleyen mehmet ağar'ın memuru,

    1000 operasyonda 4000 kişiyi öldürmüş olduklarını itiraf etmekten çekinmeyen adamın ta kendisidir."

    tılıç'ın bıraktığı yerden devam etmek gerekirse; akp'ye muhalif bir unsur olarak da ön plana çıkmadığı için ona ulaşan soruşturmayı gereğinden fazla ciddiye almak gerekir. diğer insanların ne alakası olduğu sorusu da elbette önemlidir. ama hiçkimsenin ibrahim şahin, veli küçük gibi adamlar içerideyken ergenekon'u toptan silme gibi bir lüksü yoktur, olamaz.
  • kendisinin daha önce peşini bırakmayan ve 6 yıl cezaya çarptırılmasını sağlayan kişinin de aynı "gözaltı dalgasında" evi aranan sabih kanadoğlu olması ironiktir, ergenekon davasına "çetenin etrafına tüm muhalifleri koyarak intikam operasyonu yapıyorlar" iddiasına kanıt gibidir.
  • özel harekat dairesi eski başkanı. belki özel harekat dairesi de eskidir bilmemekteyim. fakat sadece şu ülkede siyaset üzerine az çok bir şey bilen herkesin bildiği şeyi aktarmaya niyetlendim şu an. bir insan eğer, bir silahı bir yere gömdüyse ve şaşıp düşüp bunu krokilendirmişse, bunu evinde saklamaz. onu da geçtim, sakladıysa bile, kendisine yönelebilecek bir dava yaklaşık 5 aydır ülke gündeminde ise bunu evinde saklamaya devam etmez. peki ne yapabilir ?

    silahları parçalar, seri numaralarını siler, eğer o silahlar önemli ise bir daha kullanılmasını engeller. silah kıtlığında mıyız ? değiliz. bi silahla en az 2 adam öldürülür diye de bir kaide yok.

    ee ?

    hiç bir şey bilmediğini iddia eden veya edecek insanlar için, alakayı kurabilmek adına, türkiye cumhuriyeti devleti, şu yukarıdaki hareketi bilmeyen adamı özel harekat biriminin başına getirmez. getirirse de, öldürmeden göndermez. ibrahim şahin hala yaşıyor. demek ki, o krokilerin bulunması istenmiş. ibrahim şahin ise bu olayda piyon yerine konulmuştur.
  • bir dönem adını sıkça duyduğumuz son günlerde ergenekon operasyonları kapsamında göz altına alınan kişi. evinden çıkan kroki ankara'nın çeşitli yerlerinde (söğütözü, aoç, bala vb) gömülü silahları işaret etmektedir ve emniyet birimleri de burdan yola çıkarak dün gölbaşında bazı silah ve ekipmanlara ulaşıyor. hali hazırda bugünde çeşitli yerlerde bu krokiden yola çıkarak kazı çalışmalarına devam ediliyor. böyle bir krokinin varlığından şüphe duymakla birlikte, bu istihbarat bilgisinin (krokiden bulduk denilen yerler) geçmişe dayandığını söylemek hayalcilik olmaz heralde. diğer bir durum da şudur ki; zamanında hafızasında yaşadığı sorundan(!) suçlamalardan yırtan (daha doğrusu yırtmasının yolu açılan) bu kişi evinde böyle bir krokiyi bulunduracak kadar bu işlerde acemi olabilir mi?
  • eurovision'a turkce sarkiyla katilmayi isteyen ama kendisi turkce konusamayan trt genel mudur.

    "can bonomo'yu seçmemizin nedeni, kendi geçmişi dolayısıyla en azından türkiye'ye karşı olumsuz tavır ortadan kalkacak ve büyük bir ihtimalle de bu, bizim puanlarımızın daha da artmasını sağlayacak"

    (bkz: pardon)

    http://www.cnnturk.com/…n.secti/653314.0/index.html

    bu arada bonomo'yu resmen yahudi oldugu icin sectik demeye getirmis ki o konuya girmek dahi istemiyorum.
  • trt genel müdürü olan ibrahim şahin, arap saçına dönen karayılan haberi için karayılan haberimiz keşke yanlış olsa demiş. ne demek istediğini anlayan beri gelsin..
  • içeri alınamayacağından emin olduğu için krokileri saklamakta sakınca görmediğini düşündüğüm kişi.
hesabın var mı? giriş yap