• gelistirmek isteyenler icin 'dear abby' i tavsiye edebilecegim lisan.

    bizdeki guzin abla' nin orjinali diyebilirim. dear abby'nin gazete kosesini okudugunuz zaman, normal bir hayat yasayan insanlar hangi kelimeleri kullaniyor, dilbilgisini nasil kullaniyor gorebilirsiniz.

    dear abby'nin gazete kosesine buradan ulasabilirsiniz. arsiv de mevcut.
  • çok zengin bir dil olmasının yanında, osmanlıca gibi devşirme bir dil olduğunu söylemek mümkündür. osamanlıca; arapça, farsça ve türkçe'den oluşurken ingilizce'de fıransızca (%30), latince (%30) ve germen (%30) (almanca, danimarkaca) dillerinden oluşmaktadır.
  • iş hayatımın tamamını oluşturan dil. iyiki öğrenmişim diyorum. sıra (bkz: almanca) da.
  • kağıt üstünde c2 olduğum, ama pratikte b1'den öteye gidemediğim, okuma,dinleme,yazma da sıkıntı yaşamadığım ama iş konuşmaya geldiğinde dut yutmuş bülbüle döndüğüm dil.
    ama 5 ay içinde anasını laciverte boyamaya yemin ettim,bir ingilizce sunum yapacak,qa yapacak seviyeye gelmezsem namerdim.

    englishcentral ve ya cambly almayı düşünüyorum ancak englishcentral işime yarar mı tam tahmin edemiyorum açıksacı,cambly ise pahalı, çok karasızım şöyle sağlam speaking yapabileceğim bir mecra arıyorum yada yukarıda ki uygulamaları denemiş suserlerden öneri.
  • kanımca kolay öğreniliyor olmasının sebeplerinden biri de kelimelerin fransızca'daki gibi cinsiyetleri olmaması ve fiilerin özneye göre çekimlerinin fazla değişmemesidir.
  • evrensel dil olan dünya dili.
    eğer bu dili okuduğunuzu anlayacak kadar biliyorsanız başka dilde hazırlanmış herhangi materyale gereksinmezsiniz.
    leş web sitelerinde tık uğruna konunun uzmanı olmayanlarca hazırlanmış boktan materyallerle vaktinizi kalitesizce tüketmezsiniz. dünya basınını arada vekil olmaksızın takip edebilir, bir sürü süzgece maruz kalmazsınız.
    beş bin çeşit insanla iletişebilir, geniş ufuklar kazanabilirsiniz.
    yararları ve katkıları anlatmakla bitmez, öğrenin, öğretin, öğrenilmesini sağlayın!
  • cv'lere bakılırsa türkiye'de bilmeyen kimseye rastlayamayacağınız dil.
  • ülkemizde ingilizce öğrenemeyen -ki buna kendi ikizim de dahil- insanlara bakınca farkına vardığım ilk şey, hepsinin istisnasız öğrenmek konusunda bir noktada tıkanmış ve pes etmiş belki de hiç çabalamamış kişiler olduğu oluyor. vazgeçmiş olmaları, öğrenememelerinin asıl sebebi. fransızcadan sonra şu dil, benim için çocuk oyuncağı gibi geliyor, hani şu ağlayan bebeklerin eline tutuşturulup da veletlerin susmaları beklenen ancak daha büyük bir tepkiyle karşılaşılan...
  • öğrenilmesi için ciddi emek isteyen dil. bir de bilmiyorsanız yıl olmuş 2020 cahil ilan edilebilirsiniz. memrise iş görür tavsiye ederim.
  • bu dili öğrenmek için farklı farklı şeyler yapmak gibi bir planım var.

    -ingilizce makalelerden bilmediğim kelimeleri alıp quizlet adlı uygulamada oluşturduğum setlere eklemeyi düşünüyorum. makalelerde bilmediğim tonlarca kelime olduğunu fark ettim.

    -altyazı olmadan ingilizce filmler, çizgi filmler vs. izliyorum.

    -ingilizce e-kitaplar okuyorum.

    -birkaç uygulamadan da faydalanıyorum.

    nasıl ingilizce öğreneceğini bilmeyenler bunları yapabilir. etkili olur diye düşünüyorum. ben sonraki hafta daha verimli bir şekilde uygulamaya başlayacağım bu yöntemleri. faydası olacağından eminim. ayrıca ingilizce öğrenmek için quizlet, voscreen, drops uygulamalarından faydalanılabilir. daha bir sürü faydalı uygulama olduğunu da biliyorum. bunlar da işe yarar uygulamalardan birkaçı.
hesabın var mı? giriş yap