• belgesel yapımcıları, vahşi doğa fotoğrafçılarında böyle bir "yanlış tanı" rahatsızlığı var.
    adam, gördüğünü sıfatlandıramıyor lan.

    110 kilo ağırlığındaki sumatra kaplanını fotoğraflamak için iki hafta pusuda bekliyor, hayvan ormanın derinliklerinden gelirken iki saniyeliğine kameraya yakalanıyor.
    "sumatra kaplanları... kedi ailesinin utangaç üyeleri. kameralarla araları pek iyi değildir" diyebiliyor.
    utangaçlığından adam yiyecek hale gelmiş öyleyse. bak bi gözlerine! utangaç bir bakış mı, yoksa "taallukatınızı " bakışı mı bu?
    http://farm4.static.flickr.com/…5469_7968467bb8.jpg

    üç gündür ininden çıkmamış, kış uykusuna hazırlanan aç boz ayıyı, isim takıp sempatikleştiriyorlar:
    "lisa, utangaç bir anne. yavrularına kış bastırmadan yiyecek bulması gerek. lisa bu nedenle son zamanlarda biraz sinirli."

    son günlerde biraz kızgın, utangaç lisa'ya bak:
    https://fitcoupleusaf.files.wordpress.com/…rowl.jpg

    adama dilini yutturuyor mahcup duruşuyla.
  • kendisinin hayvanlar alemi paparazzisi olduğunu kabullenemeyen kişidir.
  • bir an benden bahsedildi sandım.
  • hayvanı rahat bırakmayan belgeselci. illa rahatsız edip görüntü alacak.
  • çeviriden kaynaklanan yanlış anlamanın kurbanı olmuş belgeselcidir..

    şöyle ki efendim, orada kullanılan kelime belli ki "shy" kelimesidir... ancak "shy" sadece "utangaç" değil, "ürkek" ve "çekingen" anlamlarına da geldiğinden, sorun belgeselcinin ifadesinde değil, bu iki karşılık yerine "utangaç" karşılığını tercih eden çevirmendedir...
  • hayvanin da icinden geldi yine tipini siktigim ile karsilik verdigi haksız ve hadsiz tanimlama.
  • normaldir.
    narrating denilen kavrami iyi bir sekilde icra edebilmek icin boyle cumleler kurulmasi dogaldir.
    genellikle shy kelimesi kullanilir, genel anlaminda da "utangac" olarak soylenir. evet urkek, cekingen anlamlari da vardir fakat ayni genel kullanimi "utangac"tir.

    belgeselcilik dunyanin en zor islerinden birisidir. 2 hafta boyunca pusuya yatip bir hayvanin goruntusunu almayi beklersiniz.
    bazen aylarca pusuya yatarlar o hayvanlarin goruntulerini alabilmek icin. fotokapan ile cozulebilecek bir mesele de degildir.
    o aylarca yattiginiz pusu sonucunda goruntu alamama ihtimaliniz de vardir. butun vaktinizi bosa harcayabilirsiniz.

    hayvanlara isim takilmasinin sebebi de sempatiklestirmek degildir, onlari ayirt edebilmektir. belgeselcilik dedigimiz sey bilim icra eder cunku. hayvan davranislarini, onlarin dogayla ve birbirleriyle olan iliskilerini inceler. yani hayvana ayirt edici bir kimlik verilir aslinda.

    hicbir belgeselci hayvanlari rahatsiz etmez. goruntusunu dogaya karismadan alir. hatta belgeselciligin en sert kurallarindan birisidir, kesinlikle ama kesinlikle dogada olan bitene karismayacaksiniz. siz sadece gozlem yapabilirsiniz.
    aylardir gozlemlediginiz hayvanla duygusal bag kursaniz bile bunu yapmamaniz gerekir, meslek etigi boyledir.

    belgeselci arkadaslara cok buyuk saygi duyuyorum. bu hayatimi geride birakacak cesaretim olsa yapmak isteyecegim tek meslektir.
  • hayvanın belki de kendi kokusunu aldığını ve o yüzden çıkmadığını düşünen belgeselci de olabilir.
hesabın var mı? giriş yap