• fince'de isä, "baba" demektir. ayni zamanda benim de babamin adi oldugu icin cogu zaman komik diyaloglara sebep olmus olan isimdir.

    memur: babanizin adi?
    ben: isa.
    memur: evet, babanizin adi?
    ben: babamin adi isa.
    memur: hanfendi, babanizin adi nedir? lütfen ciddi olunuz.
    ben: babamin adi isa, farkli telaffuz ediyorum fark etmiyor musunuz?
    memur: peki, anlasildi, lütfen pasaportunuzu verin, ben oradan bakip yazarim.
    ben: teallaam, derim ve pes edip pasaportu uzatirim. nihayet gercegi anlayan memur ters ters bakar.
  • şu an oturduğumuz evi kiraladığımız emlakçı isa.
    hz isa lakabını aldı çünkü sürekli ben imanlı adamım sen imanlı kardeşimsin o imalı kadındır şu imanlı bu imanlı şeklinde konuşur, vücut geometrisi dünyanın kiyle aynıdır(hatırlayamadım o şeklin ismini gezoipsmiydi neydi) , çember sakali vardir. bürosunda 13 geveze adam gücündedir. geyik muhappeti spiderman in ağlarından daha yapışkandır. asıl kitabı para , tanrısı george washington olan adam.
  • gecen gun bindigim bir taksinin $oforu tarafindan aslinda carmiha gerilmedigi, onun yerine onu ihbar eden bir adamin carmiha gerildigi iddia edilmi$ olan peygamber.
  • kendisi olmasaydi su anda ateist olabilirdim.
    allah'in mucizeler bakimindan nirvanaya ulastirdigi peygamberi olur kendisi ayni zamanda.

    hz. muhammed'in tebligi genelde retoriktir. zaten onun en belli basli mucizesi de retoriginin guclu olmasidir.
    okuma yazma bilmemesine ragmen mukemmel bir kitaba araci olmustur.
    gunumuz muslumanlarinin kuran okurkenki katmaya calistiklari arabesk havasini atarsak -ki atmaliyiz- bile kuran'in kendisinin mukemmel bir melodik bir kitap/siir oldugunu goruruz.
    sonra hz muhammed'in teblig yaparken kullandigi kelimeleri cok gucludur.
    ayni zamanda kendi yasadigi zaman goz onunde bulunduruldugunda aslinda bugunun modern insan haklari savunucularindan cok daha buyuk isler basarmistir diyebiliriz cok rahat.
    kole haklari, kadin haklari, ticari yukumlulukler, devlet yonetimi, etik uzerine getirdikleri vs.
    zaten konunun tarihi hakkinda bilgi sahibi en azili ateist bile "hz. muhammed toplumuna duzen getirmeye calisan iyi bir insandir ama peygamber degildir" diyor.

    bu acidan dusunuldugunde -konunun da ozellikle ispatla degil inanmakla ilgili bir konu oldugunu dusundugumde- kendilerini anlayabiliyorum.

    yalniz hazreti isa konusu biraz degisik:
    soyle ki kuran'da da bahsedildigi uzere kendisine eslik etmek icin kutsal ruh** (cebrail*) gonderilmistir.
    surekli yanyanadirlar ve isa bu sayede belki yuzlerce mucize gostermistir.
    korlerin gozunu acmis, oluleri diriltmis, sakatlari yurur hale getirmis, her turlu hastaligi kutsal ruh araciligiyla iyilestirmistir.
    bir yerlesim yerine ilk defa girecekleri zaman, henuz girmeden once o yer hakkinda bilgiler vermis ve girdiklerinde aynen anlattigi seyleri gormuslerdir.
    gelecekten de buna benzer haberler vermis ve hepsi cikmistir.
    kisacasi gorsel olarak, hazreti isa cok daha ikna edici kanitlarla gelmis bulunuyor.
    ustelik onun mucizelerini o zamana ait farkli kaynaklar da dogruluyor.
    boylece hz. isa'nin bir peygamber olduguna en azindan insan ustu gucleri olan bir insan olduguna inanmamiz gerekiyor.

    devam edersek:
    roma imparatorlugu tarafindan organize edilmis ilk iznik konsilinden once kabul edilmis teslis inanci diye bir sey yoktu. ama bunun boyle olduguna inanan bircok insan vardi.
    sahsen donemin sartlarini dikkate aldigimizda, onca mucizeyi gostermis bir peygamber olmasindan dolayi ve babasinin olmamasindan dolayi ona atfedilmis tanrinin oglu lakabinin tutmasinin ve kabul gormesini yadirgamiyorum.
    2014 yilinda bile bazi insanlara peygamber/mesih/allah yakistirmasi yapiliyor ve bircok insan inanabiliyorsa o zamanlar bunun boyle olduguna inanacak bircok insanin olmasi cok daha normaldir.
    ama soyle de bir gercek var ki, o konseyden teslis karari ciktiktan sonra buna inanmayan herkes vahsice katledilmeye baslandi.
    boylece hz. isa'nin tanrinin oglu degil bir peygamber oldugu inanci yok olmustu. bu dusuncelerin sesinin hic cikamiyor olusu da o gunlerden de gunumuze kadar teslis inancini tasimis oldu.

    sonra incil'deki mujdeleme mevzusu. surada biraz anlatilmis: turkce kaynak
    turkce kaynagin atfettigi incil'deki ayetler: john 14:26, john 15:26, john 16:7, john 16:13
    sonra mujdelenen kisinin hz. muhammed'le tam olarak ortusuyor olmasi.
    yukarida bahsettigim uzere okuma yazma bilmeden sadece sekil bakimindan bile mukemmel bir kitap getirmis olmasi; daha once yalan soyledigine sahit olunmamasi, hz. ibrahim'in soyundan geliyor olusu gibi ozellikleri de hz. muhammed'i en azindan hz. isa'nin mujdeledigi insan yapiyor.

    ozellikle son 2-3 senedir tanri varligini ve hak dinleri derinden sorgulayan bir insan olarak, kafama yatmayan bazi seyler var soyleyebilirim.
    ozellikle sozlukte gordugum uzere, bu kafama yatmayan ozelliklerden dolayi islam'dan vazgecen ya da en basta inanmayan insanlar oldugunu goruyorum.
    yalniz bu entry'de bir ornegini anlattigim uzere yanlislanamayan olaylar var.
    tarih bilimi diye bir sey var ve kanitlar su dediklerimi hep dogrular nitelikte.
    saniyorum bu iman cizgisi oyle bir sey ki eger dusunen ve anlayan bir insansak surekli sinirinda oldugumuzu gormemiz gerekiyor ve surekli gelistirip tazelememiz gerekiyor.
    imani kuvvetli insanlara daha cok cahil insanlarmis gozuyle bakmaya basliyorum. bilmiyorum belki oyle bir sey mumkundur.
    ama bu tarz insanlarin bunca karsi argumani omurilikten reddetmeleri yuzunden yobaz kelimesi icat edilmis.

    neyse konumuza donersek, kendisi gelmemis olsa muhtemelen simdi musluman yerine ateist olacagim insandir. iyi ki gelmistir.
  • aynı mahallede büyüdük sayılır. annesi çok iyi biriydi, babası yoktu, cefasını çok çekti babasızlığın. mahalleye gelmeden önce çobanmış köyde. mahalleye gelir gelmez anası tuttu kolundan, marangoz salim ustaya emanet etti. ekmek ve şarabı epeyce severdi. on numara çocuktu, efendiydi. kimseyi kırmaz, kendi halinde, delikanlıydı. en son bi yemekte gördüm kendisini.
  • toplam 7 senedir olayi.. aslinda musevilerin inandigi kral olarak gelmistir ortama.. davut ilgilenmistir isa'nin tanitimiyla.. musevilere "iste kral geldi" demistir.. ama baska bir din cikmistir ortaya bir sekilde.. romalilar oldurmustur
  • ''allahım, onu neden yalnız bıraktın? neden, yalnızlığının verdiği çaresizlikle can sıkıcı ilişkiler kurmasına izin verdin? neden, geçirdiği her dakikanın hesabını sordun, içini ezdin? neden, korkuyu göğsünden çekip almadın? neden, suçluluk duygusunu üzerinden atmasına yardım etmedin? neden, apartmanın bodrumunda saklambaç oynarlarken ayla’yla yalnız kaldığı zaman kıza dokunacak cesareti vermedin ona? oysa, bu çeşit küçük cesaretleri en değersiz kullarından bile esirgememişsindir. isa’yı neden bu kadar geç tanıttın ona? neden, günahlarının yükünü taşıyacak gücü ona da vermedin? selim de, kendi çapında, birkaç kişiyi kandırabilirdi senin yolunda. meyveleri gösterdin de ağaca çıkarma becerikliliğini esirgedin. neden küçük yaştan latince, eski yunanca, fransızca, ingilizce filan öğretmedin ona? (sen ki bütün dilleri ezbere bilirsin).''

    disconnectus erectus ları anlatırken boyle bakıyordu oğuz atay a isa ya. eisenstein in potemkin zırhlısı ndaki gemiden vince yakılı at gibi debeleniyor kimi nebilerin bu evrende vicdanları.

    nasıralı isa geldiği sait faik oykusunde marangoz dulger balığına fısıldayıp şiddeti tum haşmetiyle sondurmustu deryalarda. karmaşıklığın yalan yanlış bir tarihçesi var. ister edebiyatta ister kronolojide.

    ''biliyorum, isa daha büyük acılar çekti diyeceksin. bu kadar ayrıntılara giremezdi, diyeceksin. asıl, ayrıntılara girmeliydi bence. herşeyi yaşamalıydı. ilkokula göndermeliydin isa’yı da selim gibi. sonra, selim senin oğlun değil ki. olsaydı da bilmiyordu. biliyorum, bunlardan daha acıklı sözler yazdı romancılar, diyeceksin. ben daha neler duydum, diyeceksin. demek bunu söylemekle bitiyor her şey. sen onlara inan (ne kaybettiğini bilmiyorsun onlara inanmakla). küçük ayrıntılara daha girme bakalım. isa’nın ikinci gelişiyle durumu kurtaracağını sanıyorsun. selim de ikinci kere gelirse görürsün.yalnız, bu sefer lütfen aynı zamanda gelsinler artık. araya gene binlerce yıllık bir uçurum koyma. sonunda, ilk gelişlerinde yaptığın gibi ikisini de yalnız bırakma''*

    çarmıha dört yerden mıhlamışlar nakşeder gibi değil rapteder gibi boşluğa.
  • kelimelik'e göre bir atasözünde geçen bir söz.

    bkz: #63671535
  • (bkz: ben de seni çok seviyorum) burda dursun diye geldi içimden.
  • bugün bu yetimi kucağında uyut. zira çok yorulmakta işten güçten, yalnız başına yağan ölümlerden. sana çok ihtiyacı var. deli kafası başka türlü esebilir, idare et. senden başkası anlamaz zaten. iyi ki varsın.
hesabın var mı? giriş yap