• bir azer bulbul sarkisi. sozlerini yazayim da tam olsun:

    ifade edemem su an halimi
    aklim basimda degil ama deli degilim
    sanki baglamislar iki elimi
    cok zor durumdayim iyi degilim

    dort bir yandan kusatilmis sehir gibiyim
    hic tadim yok gene zehir gibiyim
    oyle doluyum ki nehir gibiyim
    cok zor durumdayim iyi degilim

    o kadar yorgunum o kadar agir
    gozlerim gormuyor kulagim sagir
    her nefes bin defa canimi alir
    cok zor durumdayim iyi degilim

    bunun disinda, 2 dakikalik yol icin bindigim takside denk geldigim ve sarkiya fazlaca motive olmus gordugum sofore kanali degistirmesini teklif dahi edemedigim icin benim de cok zor durumda birakmis sarkidir. boyle bir atmosferde sarki sizi sariyor, sarmaliyor ve "kendi ruh haline sokuveriyor". tirnak icindeki ifadeye cok az sarki icin basvurmusumdur; bunu da belirteyim. hatta evin kapisina geldigimde, sarkinin ikinci kitasini siir olarak okumakta olan azer bulbul, oyle bir "iyi degilim, iyi degilim" dedi ki, kendimi nasil attim taksiden, hangi ara "ustu kalsin" dedim animsamiyorum. anahtarlari masaya firlatirken anladim ki, iyi degilim gulum, iyi degilim...
  • yazık oldu yazık azer bülbüle. adam nasıl söylenecekse söylüyor işte şarkısını, iyi değilim diyor, çok zor durumdayım diyor, yorgunum diyor, kim dönüp de bakıyor dediklerine? anca sanatsal sözler yazacağız, şahsi düşüncem acı çekerken karşımdaki insanın veya şarkının basit olmasını isterim. iki sanatsal cümle kasacağım diye beni de anlamsız bırakmasını istemem. adam içten içe anlatıyor. al şarabını da zıkkımlan, ne istiyorsun sanki daha.
  • ben ömrümde bu kadar net şarkı dinlemedim. dümdüz, şloksttank diye koyuyor ortaya hakikati.

    + nasılsın?
    - iyi değilim.

    bu kadar net olabilmek, bu kadar cesaretli olabilmek için ömrümden bi' 15 gün verirdim sanırım.

    dolambaça, antin kuntinliğe ne gerek var sanki. niye bu kadar düz olamıyoruz. niye bu kadar basit anlatamıyoruz.

    + nasılsın tunç?
    - hmpppff, bilmiyorum çisil...

    ***

    ya söylesene tunç, bok gibiyim, berbat hissediyorum, iyi değilim desene. neyi niye bekliyorsun? ya yürü git tunç. senden bir cacık olmaz. ayrıca çisil'e o konuda ben de çok kırgınım.
  • yasaklanası azer bülbül parçası. neşteri olanların mesajımı yeşillendirmesi ricamla. şu

    aklım başımda değil ama deli değilim.
  • -nasılsın? *

    "madem sordun, o zaman söyleyeyim.. iyi değilim.. ve sen, sanki bunu bilmiyormuş gibi, bu zamana kadar görmemiş, sonra da kulağına haykırılanları duymamış gibi, sanki kibardan bi "nasılsın" deyince bütün dünyam değişecekmiş, sanki "iyi" olmam senin kelimelerine bakıyormuş bu saatten sonra gibi, sanki bu sahte şefkati bana yutturacakmışsın da ben de yutacakmışım gibi, sanki tek bir kelime duymak istiyormuşsun da onu da duyunca derin bir "oh" çekip ortalıktan yine yok olacakmışsın gibi ve sanki ben buna izin vermeyecekmişim gibi iyi değilim.. gerçekten umursasan, gerçekten sormaya ihtiyacın olmayacağını bildiğim gibi, bunu bildiğim için kendime sitem ettiğim gibi iyi değilim.. ve bunu duyduğunla başına belayı aldığını düşündüğün iki an arasında bir saniye bile olmayacağını adımdan daha iyi bildiğim için iyi değilim..

    -iyiyim.. *
  • bir yazıt.

    "iyi değilim,
    özellikle bu aralar.
    kaçar giderim de kendimden korkarım.
    tek iyi liğim sendin benim.
    artık sende değilim,
    iyi hiç değilim."
  • kötü ruh halinde söylenen söz.
    iyi falan değilim. kendime hakim olamıyorum çoğu zaman. bağımlılıklarım var. bu bağımlılıklar nedeniyle katlanmak zorunda olduklarım var. son günlerde huysuzum, sinirliyim, gerginim. hep ağlamak istiyorum ama ağlayamıyorum. ''biri''sinin eksikliğini duyuyorum, ötekinin fazlalığını. arada kalmak istemiyorum. herkese güveniyorum; herkesin sürekli yalan söylediğini düşünüyorum. yazmak istiyorum, yazamıyorum; kader bugüneymiş.
    sessizliğe gömülmeli ve geceler geçmeli. aslında gece değil, geceyi istememdeki neden. tek istediğim karanlık sanırım. içimden güneş ışığı çekildi artık.
    kimse yanımda olmamalı, ben istediğimde gelmeli herkes. sikimde bile değil, hiçbir cümle hiçbir ifade. duyarlılık, kibarlık, empati falan hiçbirini istemiyorum. söyleyenin dahi inanmadığı o boktan nasihatlarınızı zaten hiç istemiyorum. hiçbir şey bildiğiniz yok. konuşmaya gelince hepiniz benden iyisiniz, en doğrusunu siz biliyorsunuz. dışardan bakıldığında, beş para etmez ilişkileriniz bittiğinde, sanki tek derdiniz buymuş gibi hüzünlendiğinizi sanıyorsunuz. yaşadıklarım, sizin düşlerinizdeki gibi değil; öyle bir kaç zamanda geçmiyor işte.
    insanların ''öyle değil de şöyle yap'' demesinden nefret ediyorum. hele şu '' seni anlıyorum'' varya. en çok siken o sanırım adamı. yapacağınız en iyi şey benim için sessiz kalmak. sussanıza olum biraz...
    bu kadar şimdilik.....
  • azer bülbül şarkısıymış fakat konu o değil. konu ney hiç bilmiyorum. yıllar önce yelkovan yazmış "biri''sinin eksikliğini duyuyorum, ötekinin fazlalığını." ötekiler öyle fazla ki anlatamam. çok yorucu bu ötekiler ayrıca emiciler. yıllardır nerede olduğunu bilmediğin ve bir türlü mutlu edemediğin ruhunu emip duruyorlar. emmeyin bu kadar bebek değilsiniz siz. yani yıllar geçti büyüdünüz artık. bırakın ruhun uçlarını. anladık alıştınız ama buna bir son verin. çünkü rahmetli azer bülbül'ün dediği gibi iyi değilim/z.

    hani hayattaki en büyük cesaret göstergesi nedir? diye sorsalar cevap olarak bunu verirdim.

    - iyi değilim diyebilmek.

    cesaret, 3.000 metre dağa tırmanmak değil yani. bizim kedi de ağaca tırmanıyor, aynı cesaret onda da var fakat iyi olmadığında miavvv miaaavvv diyor, asıl cesaret bu işte.

    herkes en büyük sırrıymış gibi saklıyor iyi olmadığını. dahası bunu örtbas etmek için kahkaha falan atıyorlar. yemiyoruz biz bunu, o gülüşler, o fotolar sahte. boş duvarlarla neler konuştuğunu iyi biliyoruz. duvarlar söyledi, iyi değilmişsin.

    ölümü kabullenmek kadar zor iyi olmadığını kabullenmek ve bunu dile getirebilmek. en çok güldüğüm ise, alternatif çözüm önerileri. bunun çözümü yok 30 yaş üzeri teyzeler ve amcalar. gülmeyin yok işte, olsaydı iyi olurduk. sezen bir şarkı daha yapmalı.

    "iyi değiliz hiçbirimiz
    yanlış coğrafyada doğmakmış kaderimiz
    hayal etmekle geçti
    en güzel günlerimiz"

    neyse şarkının, şiirin sırası değil. sezene söyleyin sezsin bunu bir an önce.

    günler garip, rüyalar garip, her şey anlamsız ve saçma bir o kadar da garip. bir derginin kapağında, kucağında bir erkek çocuğu, sırtı dönük, yandan profil. rüyaya dergi kapağı olmak böyle bir şey galiba. sana neler neler söyleyecektim diye bir şarkı vardı sanki. entari bitince bakıcam. bu aralar çok unutkanım. bu aralar en çok unuttuğum kendim. elbet bir gün hatırlarım, elbet bir gün buluşacağız, rüyalarda buluşuruz, gaye öyle tatlı söylüyor ki bu şarkıyı. bence herkes dinlemesin, büyüsü bozulmasın. bizim ülkenin büyüsü bozuldu bence bu yüzden iyi değiliz. yeni bi büyü lazım. yeni bi büyük lazım. bütün küçükler büyüyüz diye ortalıkta geziniyor. halbuki şapkadan çıkan tavşan kadar bile sihirli değiller, o zaman büyü hiç değiller. gölgeleri bile büyük değil.

    biraz huzur lazım. insanın beyni de acıyormuş.
  • bir feryat.

    - iyi değilim. hiç iyi değilim. delirdiğimi hissediyorum. göğüs kafesimi yarıp iç organlarımı çıkarmak istiyorum teker teker. varlığım anlamsız. ah elim, ah kolum ne kadar gereksiz. biçimsiz dilimden dökülen tek dua, "içim bitti, dışımı geri al bari tanrım".
  • "taş duvar nasılsa, işte öyleyim."
    pişiyoruz elhamdülillah.
    mekanın cennet olsun azer bülbül.
hesabın var mı? giriş yap