• bu taleple yanına gittiğiniz yönetici, neden diye direttiğinde, sizde yalandan hoşlanmayan biri olarak iş görüşmem var diyerek cevap verdikten sonra iyice şenlenen süreçtir.
  • (bkz: oldu o zaman)
  • -can i go to the toilet? (hazırlık 1)
    -can you!? (al işte parçaladı eğitim sisteminin çarkları bebemizin masum ruhunu!)
    -pımf! (apti olurum bende!)

    neymiş efendim? izin isterken "may" denilecekmiş.
  • hayatım boyunca hiçbirzaman yapamadığım şey.

    ailem de sağolsun hiç takılmadı bu huyuma ama kişilik bir iş hayatına girince bir de aşık olunca zorlanır hesabı, iş ortamında bu alışkanlığımın zorluğunu çok yaşıyorum.

    soramıyorum ya napsam o miyim eki gelmiyor, olmuyor en sonunda erken çıkmam gereken bir gün şu acı anı aynen yaşadım..

    + ben çıkarım mı çıkabilirim mi.. miyi..?

    evet aynen bu aptal cümleyi kurdum ve yöneticimle bi göz göze geldik, anlamadı baktı.. sadece tabi dedi..

    buyuzden zorunlu kalmadığım sürece uzak duruyorum bu tip isteklerden..
  • (ara: *bilir miyim)
  • evden aileden sevgiliden patrondan müdürden geçmek isterken sokaktaki adamdan istediğimiz birşeydir. kendimiz için bir şey istemek karşındakinin menfaatine olmadıkça genelde koy g.tüne diyemeyen rahat olamayan kibar insanlar için oldukça zordur.

    not: şirketten bugün itibariyle motor dersim var diye talep ettiğim ancak ret cevabı aldığım eylemdir.
  • [parayla ilgili duyduğu bu sıkıntı ile kadınlar karşısında duyduğu sıkıntı hemen hemen aynıdır. büroyla ilgili sıkıntısı da aynı şekildedir. (...) neden? çünkü izin isteyemedi. müdürüne soramadı, çok hızlı daktilo kullandığı için içten içe hayranlık duyduğu (ciddiyim) müdürüne beni görmeye gideceğini söyleyemedi. başka bir şey söylemek mi, mümkün mü bu? yalan mı yani? müdüre yalan söyleyecek, öyle mi? mümkün değil. ona ilk nişanlısına* neden aşık olduğunu sorarsanız "işinde çok iyiydi," şeklinde cevap verecek ve yüzü beğeniyle dolacaktır.] milena jesenska - briefe an milena (max brod'a, ağustos 1920 )

    "kendi kendime izin versem bile izne gerek duyduğum sürece yanlış olan bir şey var demektir." susan sontag - i, etcetera

    (bkz: izin/@ibisile), izin almak, izin vermek
  • öyle bir noktaya geldim ki utanma eşiğimi geçtim sanırım. bundan sonra "ay elalem ne der" kafasına geçmem heralde. artık hayatım keyfim nasıl isterse öyle.
    zamanında çok canım yandı, çok üzüldüm ama bir yere kadar.
    şu andan sonra affedilmeyi beklemiyorum, izin istemeyi de çoktan bıraktım
    teşekkürler bu sözün sahibi
  • (bkz: destur)
  • mesainiz 8-17, 9-18 gibi belli saatlerdedir. ancak baskıcı, benim dediğim dedik patronlar mesai bitse bile izinsiz çıkılmasına taraf olmazlar. protest ruhlular aman boşver diyip basar çeker gider, yapacak ekstra işi yoksa. bazilari ise kivranir, çikmak ister ama tam 18'de çikilir mi.. oy oy...

    (bkz: ben izin almiyorum haber veriyorum)
hesabın var mı? giriş yap