• 2023-2024 eğitim öğretim yılı başladığında okulun öğrencilerini ve velilerini dumura uğratan olay. çocuklar ilk gün makarna ve çorbayla karşılandı. akşama yine aynısı. sonraki günler ve öğünler de hep aynı devam etti. arada bir öğün kuru fasulye, bir öğün de nohut verdiler.
    kızım da bu yıl yatılı olarak hazırlık sınıfında okumaya başladığı için olan biteni yakından takip edebiliyorum.
    sabah kahvaltısı içler acısı. çocuklar okul açıldığı günden bu yana etli yemek nedir görmedi. dün mantı çıkmış, kızım telefonu açmış bana coşkuyla anlatıyor. annesi dedi ki: "kızım içini açıp baktın mı, et var mıydı?"
    şu yemeklerin fotoğraflarını görünce ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız umarım.

    görsel

    görsel

    görsel

    görsel

    görsel

    görsel

    görsel

    görsel

    görsel

    görsel

    görsel

    görsel

    görsel

    okul idaresi hükümetin reva gördüğü 39 tl ile çocuklara nasıl 3 öğün yemek vereceğinin çaresizliği içerisinde. okul aile birliği de velilerin bağışlarıyla durumu kotarmaya çalışıyor.

    saray'da ve meclis'te çöpe dökülenleri düşününce sinir olmamak elde değil.
    öğrenci velileri olarak çocuklarımıza reva görülen bu saçma sapan durumdan kurtulmanın yollarını arıyoruz. fatih portakal da bu okuldan mezun. fox tv, sözcü tv ve diğer basın araçlarını da devreye sokmaya çalışıyoruz ama bize biraz sabredin bütçe artırımı talep edildi deniyor. bu ne kadar sürer bilemiyorum.

    okul müdürünün de katıldığı online bir toplantı yaptılar pazartesi günü. okul müdürü geçen yıl öğle yemeklerinin fiyatında artış yapmış ve bu yüzden soruşturma geçirmiş. ben toplantıda kendisinde bu sorunun çözümüne dair pek bir azim ve kararlılık göremedim. sanırım geçirdiği soruşturma onu biraz pasifize etmiş.
    bakın ben okul müdürünü ya da okuldaki başka bir görevliyi suçlamıyorum. suçlu düpedüz hükümet. diyanete, savaşa, göçmene para akıtan hükümet kendi çocuklarını aç bırakıyor. bu çocuklar ülkenin lgs denilen rezalet sınav sisteminden alnının akıyla çıkmış, yüzde 0,7lik dilimin içinde, geleceğin umudu, zeki ve çalışkan çocuklar. öyle olmasa da olurdu? ne fark eder? gelişme çağındaki çocuklar bunlar.
  • skandal gibi skandaldır.

    şu menüyü hazırlayan şişman doymamışlar yedikçe yiyor, yedikçe yiyor adeta doymak bilmiyor. ama sıra yedirmeye gelince aha tam da bu oluyor. maalesef bir sene kyk yurdunda kalmak zorunda kaldığımdan devletin öğrencilere sağladığı bu leş yemek imkanları gayet iyi biliyorum. ben yine dışarıdan yiyebildiğimden bu durumdan fazla etkilenmiyordum ama durumu yetmeyen öğrenciler aç kalıyordu.

    yahu bu devlet öğrencisine yemek de yediremeyecekse biz niye buraya memleketimiz, devletimiz diyoruz. niye vatandaşlık görevlerimize sıra gelince hepimiz eksiksiz yapıyoruz da sıra bizim işimiz devlete düşünce durum bu oluyor ?

    lütfen şu konuyu daha fazla tartışıp gündeme taşıyın da belki bir şekilde bu öğrencilerin sesi duyurulmuş olur.
  • ne yazık ki normal yetişkini geçtim ama büyüme çağında olan çocuklara, gençlere uygun öğünler değil. asla yeterli protein yok. neredeyse ful karbonhidrat. günlük alması gereken vitamin ve mineralleri geçtim. ülkede kıtlık mı var? bu nasıl menü? bu çocuklar avrupa'daki yaşıtları ile nasıl rekabet edecek?
  • yaklaşık 100 yıl önce ülke daha kurulmamisken savaşan askerlere üzüm hoşafı ve ekmek veriliyordu.

    o kadar yediniz işte. o kadar.

    edit:üzüm hoşafı ve ekmek olayının acındırma olduğunu söyleyen bir çok yazar var. doğrusunu araştırıp yazacağım veya bana doğrusunu da iletirseniz paylaşmaktan memnun olurum. amacım acındırmak vs değil, ülkemiz gerçekten çok zor şartlarda kuruldu. 3 nesil öncesinde fakirlikten açlıktan karnı şişen, tarih öncesi çağlara mahkum edilen neslin(sabahattin ali mektupları) torunlarıyız. geldiğimiz nokta içler acısı. ve herkesin bunda parmağı var. lütfen bu entry'i haklı bulup favlamayın. iki gün önce su taşıyamayan getir işçisi başlığına 'yapmasın o zaman, şikayet etsin' diyen insanlarsınız. birlik olmayı kendinize gelene kadar gereksiz görüyorsunuz.
  • yok artik dedirtendir
  • "bunlar şükürsüz ya bunlar şükretmeyi bilmiyorlar"(birinin sesinden)
    "ya nolacadı ,eskiden yağ kuyruğu vardı hemşehrim, bunlar hep şükursüzlükten " (herhangi bir sokak röportajında şükürlü bir dayı)
    kimdir bu şükür ah ulan bir elime geçse!!!
  • bu ne abi allah aşkına bunu yemek diye vermek insana hakaret yahu. 39 tl de olsa bu yemeğin maliyeti 5 lirayı geçmez. gene kimler cebe para indiriyor kim bilir.
  • hem yemekler zaten yemekten başka her şeye benziyor (hele mantı denen şeyi görünce tiksindim) hem porsiyonlar küçük hem paso karbonhidrat.
    yetmez ama up
  • izmir ataturk lisesinde 1994-1998 arasi okurken, okulda 2 farkli tabldot cikar idi. biri yatili ogrencilere okulun cikarttigi, digeri kantinin gunduzcu ogrenciler icin cikarttigi. kantinin cikarttigi surekliligi olan bir is degildi, bir sure yapmislardi ne kadar yenir diye. kalitesi kotu ve ucuz idi. devami da gelmemisti. ote yandan yatili ogrencilere okulun cikarttigi tabldot, benim gibi her oglen evden getirdigi yarim ekmek arasi ince salam + marul yiyen bir memur cocugu icin cok ust duzeydi. yatili yemekhanesinde yemekler hem doyurucu, hem lezzetli cikardi. bu yemekhaneden aylik kupon ile yatili olmayan ogrencilerin de yemek yemesi okudugum donemin bir kisminda mumkundu ancak yemek ucreti kantin tabldotundan cok daha yuksek olurdu. dedigim gibi memur cocugu olarak 1 yada 2 ay yiyebilmistim o tabldottan. nereden nereye gelmis durum. genc okuldaslarim bunlara layik gorulurken diyanet basganimiz kiliciyla ciksin da hutbe versin daha.

    bu arada ilk senemiz olan 1994te ogle tatilinde disari cikabiliyorduk, cevredeki bufelerden falan iyi kotu karin doyururduk. sonra kantinin ozellesmesiyle ogrenciler kantinden yemek zorunda kalsin diye, disariya rahatsizlik veriyorsunuz bahanesiyle ogle tatilinde disari cikisi yasaklayan donemin muduru sarapci hilmi'yi de burada yad etmeden olmaz. yattigin yerde huzur bulmayasin sarapci.
  • bunları yiyen çocuktan einstein olmasını beklemek, dedirten menüye sahip olan skandal.
hesabın var mı? giriş yap