• "nazilere zulmetmek" kelimesine takılan şakşakçıları olan diktatör. buradan kendisine körü körüne bağlı bulunan kitlenin nasıl da kör olduğu da rahatlıkla görülebilir. parmak gök yüzünü gösterirken parmağa odaklanan aptalları peşine taktığı rahatlıkla seçilebilir.

    peki "nazileri mağlup etmek" diyelim o zaman. yeter ki mutlu olun siz.

    hadi, şimdi süte batırın batırın aklayın liderinizi.
  • mizah dünyasına merak salıp, oradan bile çakan hayranları olan diktatör.

    (bkz: la oğlum bir saçma sapan konuşma la)
  • alçak olduğu doğru olan ancak atom bombası yapabilecek çapı olmayan sovyet kralıdır.

    not: sovyetler'in nükleer güç sahibi olması almanya'nın teslim alınmasının hemen sonrasına denk gelir.
  • hitler ne kadar kadar sosyalistse kendisi de o kadar sosyalisttir.

    (bkz: nasyonel sosyalist)
  • " ekim 1944 moskova konferansında churchill ve stalin görüşürken churchill, nazilerden kurtulan avrupa ülkelerini nasıl paylaşacaklarını şimdiden belirlemeyi önerir. stalin'in tamam demesi üzerine kendi el yazısı ile aşağıdaki listeyi yapar, stalin'e uzatır :

    romanya %90 sovyetler birliği, %10 ingiltere
    yunanistan %90 ingiltere, %10 sovyetler birliği
    yugoslavya %50 ingiltere, %50 sovyetler birliği
    macaristan %50 ingiltere, %50 sovyetler birliği
    bulgaristan %75 sovyetler birliği, %25 ingiltere

    stalin sadece yugoslavya'ya, taşakları on kilo çeken tito var orada nasıl olacak anlamında bir soru işareti koyar, diğerlerinin yanlarına okey işareti atar. stalin'in onayladığı kağıdı eline alan churchill'le stalin arasında aşağıdaki konuşma geçer (yazar serbest tercüme hakkını kullanmıştır) :

    churchill : hacım şimdi biz iki orospu çoğu olarak burada tek başımıza milyonlarca insanın kaderini, acılarını, hayatlarını, her şeylerini belirlemiş olduk. ilerde bu anlaşılır, öğrenilir nasıl birer göt olduğumuz. istersen biz bu kağıdı yakalım.

    stalin : ulan hıyarağası beni zaten diktatör diye biliyorlar. demokratik bir hükümetin demokrasiye inandığını iddia eden lideri sensin. bir diktatör gibi halkların kaderine sikindirik şömine başı gizli sohbetlerde karar vererek nasıl bir it olduğunu tüm dünya öğrensin, hayır sakla onu.

    ertesi gün iki taraf dışişleri bakanları anlaşmayı resmileştirir. rus tarafı sadece macaristan payının %80'e çıkarılmasını ister ve anlaşma tamamlanır. yani dört yıl sonra abd'nin bilmem ne üniversitesinde bugün avrupa'da demir perde yükseliyor deyip soğuk savaşın başlangıcını ilan etmekle nam salacak orospu çocuğu churchill o demir perdeyi bizzat kendi elleriyle çizmiştir.

    bu anlaşma fena halde polonya'yı bölen ağustos 1939 nazi-sovyet anlaşmasına benzer. iki anlaşma arasında değişen şeyler işgal yerine nüfuz kelimesinin gelmesi ve taraflardan biridir. yoksa değil midir?

    bizzat churchill'in elleriyle yazdığı ve stalin'in okeylediği bölüşüm sayfasını görmek için

    http://upload.wikimedia.org/…entages_agreement2.jpg "

    http://ebediolur.blogspot.com/…zdeler-anlasmas.html
  • insanlık tarihinin gördüğü en zalim devlet aygıtlarından birinin, rus komünist partisi diktatörlüğünün hem yaratıcısı hem de uygulayıcısı idi. reel sosyalizm-teknokrat,asker-sivil bürokrasi diktatörlüğü- önce onunla sonra da mao denetiminde çkp tarafından uygulandı. halen çin, kuzey kore ve güneye özgü yorumu ile küba'da uygulanmakta.

    edit: stalin ve yönetimi çoğu uygulamalarında faşizm ile ciddi benzeşmeler taşır. sırf yakın döneme ait bilinirliği nedeni ile sofi oksanen'in araf adlı kitabı iyi fikirler verebilir... ayrıca yalnız "araf" ve "oksanen" için dahi olsa ayıracağınız zamana değecektir.
  • hitler'in elindeki teknolojik güç ya da abd savaş endüstrisinin yarısı, kendine ''çelikten'' diyen bu yusuf'un elinde olsaydı; bütün dünyanın anasını ağlatacak, hitler'e rahmet okutacak kapasitede bir katildir.
  • gördüğü iddia edilen rüyaların, adet olduğu üzere tersi çıkan sovyet komutanı, filmin sonunda kim kimin neresinden kan alıyor net bir şekilde mevcut.
  • josef stalin eleştirilerin odağına çekilirken işin aslı ıskalanıyor. stalin neticede bir işçi devletinin başındaydı. sosyalist işçi komiteleri yönetiyordu sscb'yi. bir günde ipini çekebilirlerdi, yerine başkasını getirebilirlerdi. sscb'nin aldığı her karar işçi yığınları sayesinde meşruiyetini sağlıyordu. kötü durumlar vardı fakat işçiler kendi özgür iradeleriyle, sscb'nin bekası uğruna bu sıkıntının altına girmişlerdi. çalışma kampları bahsedildiği kadar kötü koşullarda olsaydı milyonlarca işçi kamplara gitmez, sosyalizm uğruna seve seve ölmezdi.

    hitler'le yapılan antlaşma da kasten yanlış aksettiriliyor. bu tamamen işçi konseylerinin rızasıyla gerçekleşmiş bir hadiseydi. üstelik işgal edilecek ülkelerin komünist işçileri de, ülkeleri işgal olsun diye çağrı yapmaktaydı. sonunda sosyalizm uğruna öldü bu komünistler.

    yargılamalar da ayrı hikaye, laf açılmışken söyleyim. bolşevik devriminin önderleri komünizmin ne olduğu senden benden iyi bilen insanlar. hiyanetin cezasının ölüm olduğunu biliyorlardı. karşı devrimci pozisyona düşerek intihar etmiş oldular. kendi arzularıyla. yahu, bir düşün troçki'nin tee meksika'da öldürülmesini aklınız alabiliyor mu? troçki kızıl ordu'nun sevilen bir önderiydi. sıradan bir ölümü hak etmediğini düşünmüş olacak ki, stalin ona şu teklifi yapmıştı; "ölümlerden ölüm beğen eyy troçki!", troçki engin hayal gücünün tesiriyle buz kıracağıyla meksika'da öldürülmek istediğini söylemişti. gayet demokratik işçi konseyleri ise bu prodüksiyonun masraflı olmasına rağmen troçki gibi sscb'ye emeği bolca geçen bir karşı devrimcinin bu ölüme layık olduğunu düşünmüş ve onaylamıştı. kendimizi kandırmayalım.

    işte komünizm böyle bir şey. işçiler başa geldi mi böyle olur. beğensek de, beğenmesek de... yani stalin'i öcüleştirmek kimseye fayda getirmez. bunun marx'ı, engels'i, lenin'i var. günümüzde ise komünizm iflas etti. işçilerin haklarının savunan sendika liderleri [süleyman çelebi, salim uslu gibi] işçilerin refahı için düzen partilerinden milletvekili olmakta. öyle bürokrasiymiş, otokrasiymiş, diktatörlükmüş... bunlar anti-komünist propaganda...

    (bkz: al kırdın kırdın)
  • yaptığı soykırımlar hitleri bile cebinden çıkarıcak türde olan diktatör....ama hitler in dünyada bu üne kavuşmasının tek nedeni yahudi öldürmesidir.halbuki hitlerin soykırımlarının %5 i bilemediniz %10 u yahudidir....ama yahudiye dokundunmu bir kere 7 düvel de onlar için savaşa girmiştir bkz:israil....ayrıca bu (stalin)şahıs sonderece ego düşkünü ve türk düşmanıdır....
hesabın var mı? giriş yap