• bazi organizasyonlar direkt boyle baslar, giristen kahve molasi, arasi:

    http://www.marmariscogneuro.org/program.php

    basta biz de sasirdik, ama dedik vardir herhalde bi hikmeti. bilirkisiler bunlar neticede. sorotonin, dopomin filan diye dusunup girise kafadan kafi birik'i koymuslardir. bakalim, gorucez.
  • baler'in şahane albümü.

    dinleyecek müzik bulamayanlar mesut olacaklar.. 18 eylül'e az kaldı.

    http://www.baler.biz/?page_id=173
  • genelde çalışırken duyulur bu ihtiyaç. mutfağa koşulup su ısıtıcısı dürtülür, en afillisinden ve xxl bi kupa raftan çıkarılır. ruh haline göre kahve hazırlanır.
    sonra göz raftaki bisküvi paketine takılır. paket açılıp tabağa üç beş tane boşaltılır. şimdi odama bunları götürüp her yanı kırıntı yapmıyım düşüncesiyle salonda bi sehpa çekilip koltuğa yerleşilir.
    aaaa kumanda da burdaymış, belki e2 the tonight show'un tekrarını veriyodur diye tv'ye saldırılır. conan o'brien'a hayvanca gülünürken telefon çalar, arkadaşın canı sıkılmıştır ve kadıköy'dedir.
    çanta kapıldığı gibi dolmuşa binilir.
    sonuçta çalışma masasında başlayan kahve molası kadıköy'de sonlanır. final haftasına üç kala bi gün daha bitmiş olur.
    hem afiyet hem de geçmiş olsun...
  • beyaz yakalılar kendilerine verdikleri 10 dk'lık tenefüsü kahve molası olarak adlandırırlar. mavi yakalıların ise kahve molası yoktur, çay arası - çay molası vardır.
  • - üşüdüm, şurdan kazağımı verir misin?
    + al bakalım, bu ne ya böyle balıkçı ağı gibi?
    - beğenmedin mi?
    + ters giydin, şapşal?
    - hadi ya, dur düzelteyim. siz nasıl yapıyorsunuz, kafadan çıkarıyorsunuz filan?
    + erkek sırrı o, sen bilmesen de olur.
    - aman ne komik...
    + bu ne tülin?
    - ne, ne?
    + sen ne dikkatsiz bir insansın ya?
    - herhalde kazağı ters-yüz ederken oldu...
    + midem bulandı, üffff...
    - ne var canım, ben kahvemi hiç içmedim, benim kahvemi içersin, ben de seninkini.
    + saç, kıl, tüy, yün... biliyorsun midemi bulandırdığını!
    - çok sorunsa senin için, yenisini yapayım mı?
    + bırak tülin ya, yenisini yapacakmış...
    - alt tarafı bi saç teli kahve fincanına düştü doruk, bu kadar sorun etme lütfen.
    + senin miden bu tip iğrençlikleri kaldırıyor olabilir, benim ki kaldırmıyor.
    - uff doruk ya, bi haftadır görüşmedik, görüşmemizin 10. dakikasında bana böyle mi davranıyorsun?
    + doğru siz kraliçe hazretlerine çok yanlış yaptım!!!
    - bak doruk, bi haftadır seninle görüşmeyi bekledim, kapıdan girdiğinden beri abuk subuk konuşuyorsun. derdin ne senin?
    + senin tek derdin bi hafta boyunca beni görmemek zaten. başka derdin yok. ben senin gibi dertsiz değilim.
    - ben, seni kendi dertlerimle sıkmıyorum çünkü.
    + ben de seni dertlerimle sıkmıyorum!
    - evet, nedense haftada 2 kere ya arıyorsun ya da aramıyorsun. beni mi dertlerinle sıkmıyorsun yoksa ben mi seni sıkıyorum acaba?
    + harbiden sıkıyorsun tülin.
    - ne deme mi bekliyorsun? ne istiyorsun ki benden? anlayışsa anlayış gösteriyorum. ama bu başka bi şey. sen sanki benden öç alıyorsun, ama ben sana kötü bi şey yapmadım.
    + ne öç alması ya, iyice saçmaladın sen de...
    - bi haftadır niye aramadın o zaman?
    + işler yoğundu.
    - bi tek senin işlerin yoğun, bi tek senin zamanın az, bi tek sen, sen, sen, sen! sanki dünya senin etrafında dönüyor! doktor değilsin, vardiyalı çalışmıyorsun, nöbetin yok, uzman bile değilsin. alt tarafı bi şirkette memursun. sabah 9, akşam 6! neyin yoğunluğu bu?
    + bana işinle hava mı atıyorsun? ne var yani, doktor oldun da ne oldu? 3-5 seneye kalmaz babacığın sana muayene de açar, paraya para demezsin. o zaman da bana bakmazsın zaten. şimdiden başladın...
    - ben sana hava filan atmıyorum. uff anlamazsın işte yaptığım işi! bi yanlış tanı yüzünden hastanın hayatı riske girebilir. ben sürekli bununla yaşıyorum ve severek yapıyorum işimi. seninle görüşelim diye de şebnem ile nöbetleri değiştim ki şebnem'le de aram iyi değil. ben bu kadar fedakarlık yapıyorumken...
    + aman yapma fedakarlık!
    istemez
    sen git o uzman doktorlarla takıl, daha iyi anlarlar seni
    doktor-hasta fantezilerini de onlarla gerçekleştirirsin. ben anlamam o tip şeylerden!
    - çok çirkinleşiyorsun doruk. ben bu tip şeylere alışık değilim.
    + sen bir küçük hanfendisin, unutmuşum.
    - sen buraya sadece seks için geldin, öyle değil mi?
    + sen busun işte kızım, beni de hiç tanımamışsın!
    ben seks istesem peşimde dolu hatun var. ama ben buraya geliyorum. seks için de değil. zaten tipim de değilsin biliyorsun.
    - ne diye geliyorsun o zaman? kavga çıkarmak, aşağılamak, bana zarar vermek için mi?
    + ne istiyorsun sen benden?
    - hiç bi şey! bana hakaret etme sadece
    sürekli kötü davranıyorsun bana
    daha 3 ay olmadı ilişkimiz. bu noktaya ne zaman geldik anlamadım.
    + sen değiştin. ben hep aynıydım.
    - senin tek derdin seks. peşinde kimse de yok. yiğitliğine bok sürdürmemek için çamura yatıyorsun.
    + ağzını bozma, fena yaparım seni!
    - ne yaparsın? döver misin?
    + sus bak, çok kötü olur!
    - ayı!
    şaaakkk
    - defol git, defol git, bi daha da geri gelme.
    + orospu! bi tek sende am var sanıyorsun?
    - defol git, git, istemiyorum seni..
    alt tarafı bi kahve molasıydın hayatımda
    gene de sevmiştim seni
    dürüst olduğunu sanmıştım
    hayvansın ama hayvan
  • gunluk e- gazetedir. berbat siir ve amatör yazarlarin eserlerinden olusur. torpiliniz yoksa, entel dantel takimindan degilseniz dunyanin en guzel yazisini gönderseniz bile yayinlamazlar. bunu arkadaslarimdan biliyorum. kendi aralarinda kahvelerini yudumlayarak onu bunu kucumseyici yazilar yazarlar. kisacasi kendileri yazip kendilerinin okudugu dergidir. ınternet dunyasinda buradan cok daha guzel seviyeli baska siteler vardir. gercekten guzel birseyler ögrenmek isteyenlerde diger sitelere takilir.
  • günün koşturmacası içinde yaşadığımızı hissettiren nadir keyif anlarındandır.
    türk kahvesi ve filtre kahve candır. olmadı nescafe işimizi görür. bir de iki dedikodu yaptık mıydı ohh mis.
  • ingilizce kelime haznesini geliştirmek veya unutulanları hatırlatmak amacıyla yapılmış, içinde 1080 kelimenin olduğu belirtilen bir ingilizce bulmaca kitabı. yazarı: alev yıldırım.
  • amerika’da, ismi çok duyulan “kahve molası” ve kahve tüketimi (para harcamanıza dair her boku icat eden) pazarlamacıların (john b. watson) akıllı planlaması ile iş dünyasına sinsice giren bir kavramdır.
hesabın var mı? giriş yap