• meşhur muzlu sütünü litrelik şişelerde de satan büfe. lakin istanbul'a götürmek istediğimizi söyleyince amcam satmadı sütü. "bu süt pastorize değil en fazla 45 dakika dayanır sonra da kararır, itibarımı zedeleyemem" dedi ve vermedi.
  • rio'daki kurtarıcı isa heykelinin, roma'daki trevi çeşmesinin yöre halkı için önemi neyse kazım'ın anlamı ve önemi adanalılar için onlardan da fazladır. şalgamın bir maden, muzlu sütün bir sanat olduğunun abide-i deklaresidir. dehası, anlatılmaz tadılır. dahası, kazım "anı çekici bir mıknatıs"tır. çocukluk ve gençlik koleksiyoncusudur. adanalıları aynı anda birleştirebilecek en büyük paydadır. diğer yandan saklı turizm cennetlerindendir. evet. sadece ben adana dışından kaç yerli turist göndermişimdir/getirmişimdir. bu azınsanamaz. kazım'ı yerinden kaldırmak, yıkmak demek adana demirspor'un adını adana emirspor yapmak, sular'ı yular diye değiştirmek demektir. adana anadolu lisesi'ni kurttepe anadolu lisesi olarak değiştirmeye cüret etmektir (ki ala'yı değiştiremediler zati) (gemide'deki kamil, naber?).

    yetkili yetkisiz ve işgüzar herkese buradan sesleniyorum,
    ya o büfeyi eski yerine koyun ya da tekrardan yerine koyun büfeyi. hadi size bir seçenek daha: dilerseniz o büfeyi lütfen eski yerine koyunuz lan! aksi takdirde adana'da adı kazım olan ne kadar adam varsa (ki bu sayıyı azımsayana şaşarım) hepsini kazım'ın o ölümsüz mabedine dikerim. ellerinde temsili muzlar, sütler, yengenler ve şalgamlarla dillerinde özgürlük marşlarıyla günaşırı protesto yaptırırım. güzel adanamda huzur muzur kalmaz. iş güç yapılamaz. hayat çekilmez olur. ince memed yeniden doğar.

    kazım adana'da bir demirbaştır. tarihi eserdir. sit alanıdır. sittirmeyin galan.
  • benim için; çocukluk yıllarımda salıncağa ilk bindiğim park, yanındaki gazete bayiinden çocukluk yıllarımda aldığım donald duck dergileri, ilk gençlik yıllarımda aldığım çizgiromanlar, ergenlik yıllarımda aldığım müzik dergileri, son zamanlarımda ise aldığım siyaset dergileri anlamına gelen, dersane yıllarımı aklıma getiren, sabahları okul servisi durağına giderken yenen sucuklu tostu ve ısıtılmış poğaçayı, içilen ballı muzlu sütü ve şalgamı, önündeki ıslanmış asfalt ve portakal ağaçlarının kokusunu özleten mükemmel ötesi mekan.

    adana'nın en güzel büfesi.
    en güzel gıda merkezlerinden biri.

    yerim yediririm, içerim içiririm.

    muzlu sütüne kurban olurum.
  • salgam muslugu*** ilgimi bayagı bir cekmis olan, muzlu sutune tapılası ufak mekan.
  • ankara ve istanbul başta olmak üzere memleketin çeşitli yörelerinden gelen, hatta sadece türk insanının değil dünyanın bilimum yerinden farklı sebeplerle adana'ya gelmiş şahısların da takdir ettiği, (kimin test ettiği açık olmasa da) türkiye'nin en iyi 10 büfesinden biri olarak gösterilen bir yer (en iyilerden biri demekle yetinelim).

    ankara'da bile "ulan kazım keşke burda olsa" diyen ankaralılar tanıyor muyuz, tanımıyor muyuz bir bakalım. yetersizlik buradaysa aynı zamanda tüm türkiye'de misliyle var. 5 milyonluk başkentte iyi bir tüketici alışkanlığına sahip insanlar bile (çeşitlemeyi, kaliteyi ve lezzeti arayanlar) şuranın muzlu sütünü övüyorsa bir nanesi var herhalde.

    söylenen şu: başka yer mi yok? yapılacak olan işlem (muz ve sütü çırpıcıya yerleştirme) standart değil midir?

    bunu test etmenin kolay yolu şu. büfenin ordan gazipaşa'ya çıkarsınız, stadyum caddesi tarafına doğru yürürsünüz. sanatçılar parkı'dan kuyumcular çarşısı'na doğru karşıya geçerken parkımsı ufak bir yeşillik alana gelirsiniz. orda kazım 2 denen bir yer var. girer bir tadına bakarsınız, aynı oluyor mu olmuyor mu diye.

    şunu bilelim, bu tip büfelerde milim milim ölçümlemeler yapılmaz, göz kararıyla kullanılır malzeme. malzemenin içeriği de diğer önemli husustur. sık sık başka yerlerde de denediğim muzlu süt hiçbir şart altında kazım'ın kıvamını ve lezzet başarısını yakalayamaması o kıvamı (ya da kendine has ve güzel kıvamı) bulamamasındandır. alternatifi olmadığı için ben de üzgünüm, yalan olmasın.

    peki kazım sadece bu özelliklerinden ötürü mü sevilmiş ve baştacı edilmiştir?

    -hayır. yerleştiği alanın şehir merkezindeki konumunun bunda etkisi var. sabahın köründen gecenin ilerleyen saatlerine kadar sürekli müşteri çekebilmesi bununla ilgili.
    ikincisi, adana'da pek büfe kalmadı. içki, gazete, çakmak ve sigara satan yerleri kastetmiyorum. kardeşler tarzı simitçiler de bir binanın alt katında hizmet veriyor. insanların oturmadan, apar topar atıştırması, şalgam-meyve suyu-muzlu süt üçlüsünden birini içmesi, ayakta dinelirken yanındakiyle muhabbet edebilir olması en azından benim sevdiğim bişey. gerilimli okul kantinleri aynı tadı vermiyor. bir şırdancılar var. benim şırdancılarda masada oturmak yerine kazanın başında oturmayı tercih edişim de bundan. geçende izmirli bir ikiliyle muhabbet ettim, ilk kez şırdanla karşılaşan bireyin "yarrak lan bu" tepkisini gözlemlemeyi, "bindik bi alamete gidiyoruz kıyamete" bakışlarını yerinde görmek oldukça güzel. bir daha görüşmeyeceğin bir insanla yaptığın sabun köpüğü muhabbeti sağlayabilen bir yer olması kazım'ı benim açımdan özel kılıyordu.

    ayrıca dışarda yapılan tostları yetersiz bulan benim için süper olmasa da iyi bir seçenektir kazım. yani olay bir muzlu süt değil.

    bir de zamanında beni demirspor atkısı ve beresiyle gördüğünde -tribünden birine benzettiğinden olacak- muzluyla yengenden para talep etmeyişini ve bu yüzden girdiğimiz ikili mücadeleyi (alsana parayı/abi vallahi almam) yaşattığı için bende hep özel bir yeri olmuştur. (kazım lobileri besliyor sonucunu da çıkarabilirsiniz burdan)

    bir de kolektif hafıza denen bişey var. onun da hakkını yemeyelim. değil sevdiğim kazım, son 10 senedir önünden geçmek istemediğim galleria kapansa gene yadırgarım. iş bi tek muzlu süt tarifleriyle bitmiyor.
  • yeni yerine dün gece gittim. tadında bir farklılık yok ama üniversite kantini gibi olmuş. [burda kantin-kuntin olmuş diyerek espri yapmak ve arsızca pataklanmak istiyorum] mekan samimiyeti sizlere ömür, ama tad ve fiyat aynı. teselli olunacak bişeyleri var hâlâ.
  • bir tane muzlu süt istediğinizde bir büyük bardak birde su bardağı muzlu süt gelir.
    doğum günümde sanırım onunda içine doğmuş. fazladan bir bardak daha verdiği için.teşekkürler kazım amca.
    (bkz: doğum günü hediyeleri)
  • adana'da -en azından bir süre için- yaşamamış olanların bu acayip yerin anlam ve önemini anlaması biraz zor. ha adana'da yaşamış ama yine de anlamamışlar olabilir, zevk meselesi biraz da kişisel tercihler vs.

    kırk metre öteye taşınınca hiç ilgi görmeyecek diye bir şey yok, belli bir kalabalığı hep olacak. ama kazım büfe'nin binlerce beyindeki o güzel hatırasına feci bir ihanet olacak onu başka yere götürmek. neticede küçücük dandik bir büfe her zaman tarihi önemi olan bir nokta haline gelemez. yalnız anlamadığım başka bir şey var; ordaki park eğer hâlâ bir çocuk parkı olarak kalacaksa ve ortada inşası süren o tuhaf şey kocaman bir havuzsa amaç 3-4 yaşındaki birtakım çocukları suya düşürmek mi, nedir?
  • efsane muzlu sütünün sırrı aslında çok basit, sütü blender'a eklemeden önce buzluğa atıp biraz dondurmak gerek.

    bu yöntemle evde yapıp aynı lezzeti yakalamak da gayet mümkün oluyormuş.
  • hayatımda muzlu süt içtiğim ilk ve tek mekan.

    bu lezzetten sonra başka yerde içmek ihanet gibi gelmişti.

    atilla altıkat köprüsü yıkıldığında bile üzülmemiştim. ama buna üzüldüm.
hesabın var mı? giriş yap