• umarım kaldırılmaz , tek bir artısı olur kıdem yüzünden işten çıkamadığımiz iş yerlerinden elimize kolumuzu sallayıp çıkabiliriz , yada işveren bizi kaçırmamak için daha şartlar sunması gerekebilir.

    diğer taraftan 60 yaşına kadar yaşamamız ve yatırılan tutarın % 25 almak hiç birimizin işine gelmez ve kabul edilmez.
  • dört yıldır çalıştığım iş yerinden kıdem tazminatımı talep ettim ve patronum vermeyeceğini söyledi. o halde hukuki yollara başvuracağımı söyleyince de başvurabileceğimi, bunun hakkım olduğunu, mahkemelerin beni yoracağını ve uzun süreceğini söyledi. avukata gittiğimde ise bu davaların uzun sürebileceğini, sonucunun belirsiz olduğunu, hakimlerin çömez olduğunu, eğer dava beş sene sürer de kazanırsam faiziyle tazminatımı alacağımı vs. öğrenmiş oldum. hatta bazı avukatlar benimle beraber bazı içtihat birleştirme kararlarından haberdar oldular ki bu avukatlık mesleğinin ülkemizde ne yetkinlikte yapıldığını gösteriyor.

    ülkemizde maalesef hem işveren hem de işçi devlet tarafından sömürülüyor, ayrıca işçi, işveren tarafından da sömürülüyor. kıdem tazminatı sadece kurumsal firmalarda göz önünde bulunduruluyor. işçi için çok büyük bir hak ve bir nevi koruyucu şemsiye. patronların keyfi işçi çıkarmalarının önünde en büyük engel. ama yukarıda da anlattığım gibi iş mahkemeleri tazminat davalarıyla şişmiş durumda ve zırt pırt çıkan içtihatlarla işler daha da içinden çıkılmaz hale gelmekte. yani işlemez hale gelen mahkemeler, hakkını arayan işçiyi uzun süren davalar neticesinde bezdiriyor ve bazen işçi hakkını almak şöyle dursun mahkeme masrafları vs. derken borçlu dahi çıkabiliyor.

    peki devlet bu durumda ne yapmalı? mevcut işleyişi (aslında işlemeyişi) düzenleyip, aksayan yönleri ivedi bir şekilde düzeltmesi gerekirken, hem işçinin hem işverenin haklarını açıkça ortaya koyması gerekirken, denetleme mekanizmalarını daha sıkı işler hale getirmesi gerekirken, işverenin üzerindeki vergi yükünü azaltması ve istihdamı desteklemesi gerekirken, kıdem tazminatını tümden kaldırarak işçiyi tamamen işverenin insafına bırakmaması gerekiyor. bunlar yapılmış olsaydı “işçi zaten tazminatını alamıyor, hangi işveren veriyor?” gibi saçma düşünceler de hiç var olmayacaktı.demek ki mevcut sistem devletin işine geliyor.

    burada bazıları “işini iyi yapan adamı kovmazlar” diye düşünebilir ama bu sadece iyi niyetli bir düşünceden ibaret. zaten bunu söyleyebilecek bir insanın da iş tecrübesi ya yoktur ya da yeni başlamış idealist bir arkadaştır. ama hayır dostum! işveren verdiği maaşa bakar. aldığı hizmetin kalitesi, bizim ülkemiz için konuşuyorum, maaş miktarından sonra gelir. eğer işveren için brütün artarsa senin yerine daha ucuza o işi yapabilecek adamı alır. gelişmiş ülkelerde bu farklı olabilir , orasını bilmiyorum. dolayısıyla bir sabah işe gittiğinizde akşam eve işsiz dönebilirsiniz ve kıdem tazminatının kaldırılmasıyla bu artık daha olası.

    ancak kamuoyunda görülen odur ki insanlar bunu pek önemsemiyor. sendikalar da laf olsun diye karşı çıkıyor, beylik laflar ediyor. sandıkta hesabı sorulacak mıdır? hiç sanmıyorum. çünkü türkiye'deki işçi profili genel olarak mevcut iktidarı her şartta destekleyen kişilerden oluşuyor. sessiz sedasız kaldırılacağını düşünüyorum.

    ve böylelikle bir hakkımızın daha sonuna gelmiş bulunuyoruz.
  • bu kararla beraber gerileme döneminin de sonuna geliyoruz, allah sonumuzu hayır etsin.
  • algı operasyonu bu başlık.

    - olması gereken kıdem tazmanitının düzenlenme teklifi/ kanunu

    kaldırıl-mı-yor. ödenecek gün sayısı ve paranın ödeme şekli değiştiriliyor.

    kaldır-mak ile değiştirmek aynı şey değildir.

    cumhurun başkanı iş verenlere seslenerek kıdem tazminatını sizin insiyafitinize bırakmayacağız anlaşın işçiler ile der..

    şimdi sorun işçiler ile işverenlerin ödeme günü sayısı ve toplanan pirimin hangi şartlarda alınması gerektiği.

    haşiye:
    1 - hangi aklı evvel parayı emekli olunca ve taksit taksit ödeyelim teklifi verdiyse ishal olsun tuvalette su bulamasın.

    2 - iş veren ve işçi için her iki tarafın mutlu olacağı bir düzenleme olsun inşallah.

    3- istanbul taksiciler odası biz büyük bir gücüz diye fors atmıştı belediyeye kafa tutmuştu hani nerede o işçi sendikaları dernekleri kafa tutan bir tane kişi yok.
  • fona cevirip bir guzel uzerine cokecekler. sonra o fon ne olur, kimlere dagitilir allah bilir. umut ediyorum ki bir erken secim olur ve def olup giderler karabasan gibi coktukleri bu ulkenin basindan. erken secim olmazda iki uc yil daha bunlara katlanmak cok ama cok zor olacak.
  • başlık hatalıdır, kıdem tazminatlarının indirilmesi olmalı. zira tazminatları fona devredip indirme planı olduğu gayet açıktır.
    (bkz: indiragandi)
  • sonuna kadar destekliyorum. bu halk daha fazlasını hak ediyor. helal olsun vuran eller dert görmesin.
  • maalesef dinlemek yerine yaşayarak tecrübe ederek anlamayı seven bir milletiz. tasarıyı çok güzel açıklayan bir dolu yazar olmuş ama sanırım yine bir şey değişmeyecek.

    düzeltmeye katılıyorum, kıdem tazminatı kaldırılmıyor. sadece işçinin hak ettiği tazminatı alabilmesi için diğer tüm vergilere ek bir de kendi tazminatını ödemesi gerekiyor. a bir de o paraya emeklilikte erişebiliyorsunuz taksitli olarak. mevcut durumdan bu sürece geçmeyi makul ve mantıklı bulmak gerçekten farklı bir düşünce yapısı.
  • akp liyim ama bu ne dangalaklık amk
  • kıdem tazminatına dokunmayın bari yazıktır günahtır be
hesabın var mı? giriş yap