• bu film önce gael garcia bernal in varlığından ötürü mü babel i çağrıştırdı bana diye düşünürken baktım ki aynı ögelerin çoğu bu filmde de mevcut. velhasılıkelam fena film değil. çoğunlukla diken üstünde oturma pozisyonunda kötü bir şeyler olacağı beklendiğinden, "zevkle izlenebilecek bir film" denilemez yoksa film de müzikleri de gayet başarılı kanaatimce.

    --- spoiler ---

    "birlikte uyuyorlar sadece."` :anneannenin söylediği bu ya da buna benzer cümle`

    ah be anneanne... ah be kadın... hemen öncesinde ettiğin onca adamakıllı sözden sonra bu oldu mu şimdi... bir sinema salonu dolusu insan anladı akabinde neler olacağını... ah be...

    --- spoiler ---
  • bu film üç başlık altında değerlendirileiblir.
    öncelikle; moodysson'ın hollywood'a kaydığı yönündeki görüşler bu film için geçerli değildir. zira yapımcılar avrupa hatta isveç vatandaşıdır. ayrıca amerika senaryo gereği kullanılmıştır. amaca hizmet amaçlı.

    ikinci olarak, moddyson'un sinemasının olgunlaşması. ses, görüntü kalitesinin artışı ve prodüksiyonun nispeten büyüklük açısından hollywood kalitesindedir. ama önemli olan olgunlaşmasıdır. asiliğini bir kenara bırakıp "herkesin" anlayacağı dilden çekmeye karar vermiştir filmini. ama belirtmek gerekir ki fucking amal, together, lilja 4 ever, a hole in my heart ya da conteiner değildir bu film. tokat gibi çarpmıyor. ani değil. sert değil. ama sindire sindire anlatıyor. size iyi gelir mi bilmem. ama bu filme "carrier killer" diyenlerin a hole in my hearta "carrier killer" diyenlerden az olduğuna eminim. tüm filmlerini izlediğim bu adamın bu kadar çabuk durulmasını beklemiyordum yine de.

    üçüncü olarak; arriaga, innarutu benzerliği aşikar bir hikaye var karşımızda. nesli tükenmek üzere olan insan nesline bir çağrı niteliğinde film. diyor ki : herkes kendi evinde. herkes kendisine ait olanların yanında iyidir. bu öyle olmalıdır. başkasına anne olmamalısın, başkasının kollarında sıkıntını gidermemelisin. ama amerikalıysan problem yok. nasılsa herşey sonunda düzeliyor. ispanik ya da filipinliysen telaş et.

    ben fazlasıyla sevdim filmi ama moddyson'un bakışının değiştiği aşikar. ama bu beni rahatsız etmedi.
  • interpol'ün adı geçen şarkısının orjinalinin tadı başkadır, erol alkan rework'unun tadı başkadır. neymiş efendim: şarkı aynada başka güzelmiş yatakta başka.
  • --- spoiler ---
    what a sick world.
    --- spoiler ---
  • lukas moodysson ın dil değiştirse de kalitesini devam ettirdiği film.
  • som ve nbbj gibi kocaman kocaman işler yapan yılda zilyon metrekare inşa eden mimarlık bürolarına verilen isim.
  • --- spoiler ---

    uzun bir aradan sonra bana gael garcia bernal'ı hem de yanında michelle'le* izletip sevindiren film olmuştur. müzikleri harikadır. sophie nyweide nasıl tatlı bir kızdır, bana tip itibariyle suri cruise'u hatırlatmıştır ve aynen öyle bir kız doğurma isteği uyandırmıştır.

    filme gelince en başından itibaren bir gerginlik oluştu nedense izlerken, baştaki mutlu aile, bir şeyler olacağı belliydi.. ama ortalara doğru filmin akışına alışmışken bir anda her taraftan vurmasını beklemiyordum. bir de hepsini geçtim çocuk olmak ne kadar acayip, ne kadar hassas, hele bir de çocuğunun olması, o sorumluluk duygusu daha da acayip.. filmdeki çocuklara üzülmekten ne olduğumu şaşırdım.

    arada açıp izlemek lazım bu filmi, sonra şöyle bir silkelenip yeniden hayata dönmek lazım. gerçekleri daha iyi görebilmek adına, belki görüp daha iyi kararlar alabilmek adına..

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap