• "bilseydim, bu mutluluğu koruyabilir, her şey de bambaşka gelişebilir miydi?"
    gibi bir cümledir.
    nobel'li yazarımızın türkçesi'ni idare etmemiz gerektiğini anlatır.
    roman güzeldir, harikadır tabii. pamuk büyük romancıdır. amenna. ama roman, bir dilin en ustalıklı hallerinden biri değil midir?

    ama yine de göz göre göre diyorum, ayıptır diyorum, gözün çıksın postmodernite diyorum. ne anlattığıdır önemli olan, nasıl anlattığı değil diyorlar diyorum...

    gidin de tahsin yücel'in kara kitap hakkında yazdığı yazıyı bulun diyorum...
  • ihsan oktay anar'ın suskunlar'ında yer alan;

    "kusur, benim imzamdır."
    ardından şunu söylemeyi de ihmal etmezdi:
    "kusur benim imzamdır. bir ismim olduğu sürece bir kusurum da olacak ve olmalı."

    cümleleriyle okuduğum orhan pamuk cümlesi. kusur üsluptur diyen shakespeare'i de unutmadım tabii..
  • hatalı bir cümledir. bu cümle üslup gibi bir şirinlikle kapatılmamalıdır. üslubun ne olduğunu anlamak için hüseyin rahmi gürpınar okuyalım, cemal süreya okuyalım, uşaklıgil okuyalım, attila ilhan okuyalım. o zaman görelim.
    romancı, malzemesi dil olan kişidir. tabii ki dille istediği gibi oynar, eğer, büker. ama her şeyden önce insan çok iyi bildiği bir şeyi eğip bükünce bir şey yaratır. bu kenan evren picasso örneği gibidir.

    öteki türlü yapılan ancak koca bir memleket tarafından idare edilir, nobellimiz de böyle işte diye. diyorum ya, yine de yazık ki pamuk iyi bir romancıdır.
    kusur üsluptur diyen şekspirin kaç tane dil hatası vardır. ingilizceyi ne kadar geliştirmiştir şekspir. pamuk türkçeye ne katmıştır romanlarıyla. bunlar da düşünülmeli...
  • kitabı almış, odama koymuş, bayram tatilinde okumak üzere saklıyordum. yatmadan önce, sadece ilk cümlesini okuyayım bari diyerekten, iştahla açıverdim kapağını. ilk cümleyi şimdi hatırlamıyorum, kitap evde. ama ikinci cümleyi sahiden iyi hatırlıyorum. çünkü ben de pek çok kez okudum. gözlerime inanamaz bir şekilde okudum da okudum. kafamda doğrusunu yazıp bir de öyle okudum. ve sırf o ikinci cümlenin bir benzeriyle karşılaşır mıyım diye aramak üzere, bir sürü sayfa daha okudum, tutamadım kendimi. düşünüp duruyordum, bir redaktör yok mudur bu kitaplar baskıya verilmeden önce son kez okuyan? ben mi yanlış biliyorum acaba?

    şimdi burada kendisi için entry yazılmış olduğunu görünce düşündüm de, belki de bu ikinci cümle, sahiden bir işarettir. bilinçli yapılmıştır. dikkatli okuyucuyu ayırd etmek isteyen bir yazarın, bıyıkaltından gülümsemesidir. dikkatli okuyucunun kendi ayırdına varması için yapılmış minik bir iyiliktir. kitabın ilk cümlesini bulmak artık bir klişeyse, ikinci cümlede dilbilgisi hatası yapmak bir imza olacaktır belki bundan böyle...
  • hatalıdır.
    üslup ile kusur arasındaki farklar için bakınız: tekmil türkçe sözlükler.
  • hakkında "orhan pamuk ne yaparsa doğrudur. doğru gibi görünmese bile bir bildiği vardır. hatta sıçsın bokunu bile yerim. o derece yani. çünkü orhan pamuk hoşuma giden beyanlarda bulunmuştur. gerisi hikayedir." şeklinde bir yaklaşım varmış gibi görünen cümle.
  • orhan pamuk'un nobeli, şahane çeviriler ve çok yetenekli çevirmenler sayesinde almış olabileceğini düşündürten cümle.
hesabın var mı? giriş yap