• uzun hali minibüste herkes indikten sonra tek kalan yolcunun huzursuzluğu olacak olan başlıktır.

    küçüklüğümde anneannem sürekli uyarırdı dershaneye giderken falan tek kalma in herkes inince diye.oradan aklımda kalmış olacak ki lise yıllarında saat akşam 7 civarında üsküdardan kadıköye dönerken bir dolmuşçunun manyak manyak sürekli dikiz aynasından kesmesi sonucu resmen yolun ortasında inip son inenle, deli gibi yürümüştüm.

    bir kere de sabah çok erken saatlerde ilk minibüse binecektim kadıköyden iğrenç herif(minibüs şöförü) nereye gidiyorsun güzelim diyip iğrenç bir sırıtışla süzünce yine binmeyip yürümüştüm.

    yalnız olduğumu zannetmiyorum.minibüste hep en sona kalınca huzursuz olurum.
  • haklı bir korkudur. bu ülkede kadınlar yol ortasında bıçaklanıyor, çocuklara tecavüz ediliyor üstüne bir de yakılıyor, genç kızlar kaçırılıyor bir daha bulunamıyor, pek tabi aynısı erkeklerin de başına gelebiliyor. başına bir şey gelse polise sığınsan, bugün "sık la sıık" dediği gibi, yarın... neyse anladınız siz onu.
    korkun, bana bir şey olmaz demeyin, kendinizi koruyun.
    ne de olsa ülke, bok yoluna gidenlerin naaşlarıyla doldu.
  • eğer son kalan yolcu iseniz, az sonra minibüsçü sizi müsait bir yerde indirmeyi teklif edecek, bu nazik teklifi çok geç olmadan kabul edin. son yolcu asla kendi istediği yere kadar değil, şoförün canının götürmek istediği yere kadar gidebilir. yazılı olmayan minibüs kuralları bunu gerektirir.
  • hem sona kalıp hem de şoförün sizi aynadan dikizlediği hissedilince yarı yolda minibüsten indirir.
  • istisnalar hariç minibüs, taksi, servis şöförlüğü deyince aklıma hep yapacak başka iş bulamayan sabıkalı ya da düşük profilli kişileri çağrıştırdığından haklı bulduğum önerme.
  • hakan ural ile gül gölge'nin oynadığı yapayalnız isimli dizide de işlenmiştir.
  • eğer bu başlık özgecan aslan olayından daha önce açılmış olsa buralar hep kezban suçlamaları ile dolardı. "herkesin kendini bilmem ne yapmak istediğini sanan kezban" gibi bakınızlar verilirdi. ne yazık.
  • (bkz: mersin'de kaçırılan kızın yakılarak öldürülmesi)

    boşuna korkmuyormuşuz demek ki.
    şeftalü gibün amcumu sikecüler bakınızı veren her ağız ishali yazara kafam girsin.

    tabi ki bizler prensesiz bizler sikilme korkusuyla büyütülmüş kezbanlarız. benimle aynı yaşlarda olan, benim gibi üniversite okuyan kızın tecavüz edilip yakıldığını öğrendiğimde "aa kezbana bak kesin minibüste tek kalmaya korkmuştur şimdi bu salak" demeliyim değil mi?
  • o korku tek kalmadan da yasanabilir.

    universite yillarim. kizilay'dan yukari ayranci'ya giden dolmusdayim, gece saat 8-9 civari. dolmusta en azindan bes alti kisi var. ben en arkadayim herkes benim onumde ve hepsi de erkek. inecegim duraga yaklasiyorum "ilerde inecek var" diyorum. sofor durmuyor. duragi gecerken yerimden firliyorum, "inecegim burada" diye bagiriyorum. gene ses yok, ustelik kimse donup bakmiyor bile, kimseden ses yok. can havliyle kapiya dayaniyorum. "dursana inecegim sagir misin" diyorum, yuregim agzimda. sofor bana bakmiyor, herkes hala sus pus. sofor hala bana bakmadan dolmusu durduruyor. kendimi dolmustan asagi atiyorum. kalbim yerinden cikarcasina atiyor. inmem gereken duragi coktan gecmisim. korkudan indigim yeri bile tanimiyorum.

    caddenin daha isikli tarafina gecip hizli hizli eve yuruyorum. kadin olmanin agirligi gencecik omuzlarima fazla geliyor. yol boyu agliyorum, sessizce.
hesabın var mı? giriş yap