para kazanmak ^*

• ki$inin kendisine ait para miktarini kar$iliginda cali$arak veya bir$eyler satarak arttirmasina denir..
• bir seyler uretip karsiliginda para kazananlara ucretli kole, enayi vs denirken, baskalarinin urettigi uzerinden para kazananlara da devlet buyugu, sabanci, ingilizcede de bir kumsalin gunesi denir.
• maddesel rahatlik icin karsiligi, mesakkat, emek, caba, stres, istem disi monoton ve yorucu gunluk yasam, alti zonklayan ayaklar, agriyan sirt ve boyun kaslari, hayattan bezginlik, izin gunlerinde dinlenme ile eglenme arasinda secim yapma zorunlugu ve meta zoru rahatsizliklarin tamamini kapsayan bir dongudur.
• kendisi boktan ancak sonucu keyif verici eylem.
• kimi zaman, kişinin kendi için kendinden vazgeçmesi
• money sarkisinin girisindeki gibi bir sestir.hatta yeleginizin icinden kostekli saatinizi cikarip keyifle yerine koyduktan sonra gobeginizi avusturmaktir.
• yaşayacak bir gelir elde etmek.
  her koşulda para kazanmak mümkündür. zor olan; inandığın değerleri koruyarak ve keyif aldığın şeyleri yaparak onu kazanmaktır.
• ilginç bir denklemi vardır.
  
  kazanılan para miktarı arttıkça harcanan emek miktarı azalır. en az para, en çok emeğe ödenir.
  
  istisna? tabii ki! ama kaideyi bozmaz...
• bir tatil oncesi, aile uyelerinden biriyle telefonda konusurken "bir sey lazim mi ? buradan ne istersiniz ? size ne getireyim ?" gibi cumleleri rahatca kurabilmek demektir.
• fena halde zordur.
  
  zorluğunun en fazla anlaşıldığı yer ise bir şeyin durduk yere çıkardığı yüklü bir masrafı ödemek zorunda kalmaktır..
  
  piyangodan çıkmış bir ceza ya da durduk yere bozulan pahallı ve elzem bir alet, sizin o haftlar belki de aylarca uğruna çalışıp çabaladığını liraları alıp götürüverir uzaklara..