• insanın bilincini kaybedip pişmanlık duyacağı şeyler yapmasına neden olan durum. öyle bir şeydir ki kendinize geldiğinizde ne yaptığınızı hatırlamayabilirsiniz bile.
  • her insanın haksızlıklar karşısında yaşayabileceği durum.
  • over-adrenalin problemi olan insanların rutini.
  • bir süre sonra kişinin hayatını ele geçiren hastalık. bir gün patlayacağım. bağırsağım, böbreğim, beynim yüzünüze yapışacak.
  • bunu geciren kisiler hayatinizdan cikaramayacaginiz kisilerse gecmis olsun. yasamasi en zor insan turu. insanin tum nesesini alirlar, dis dunyayla mucadele edecek guc birakmazlar. sonsuz bir dongunun merkezine kendi ofkelerini yerlestirirler ve ha patladi ha patlayacak, aman suyuna gideyim diye diye bir koseye siner kalirsiniz. isime gucume bakayim dersiniz duyarsizsin derler, disari cikayim hava alayim sakinlesince donerim dersiniz beni yalniz biraktin derler, derdini dinleyeyim dersiniz siz sustukca daha cok bagirip daha cok hakaret ederler, susup karsilarinda durdukca kendilerini iyice hakli sanirlar. ne kadar dikkat ederseniz edin, hep bir yerden patlar. donguseldir. artik vucutlarinda bir kimyasal mi birikip belli bir esigi asinca patlatir, ya da hormonlari mi belli araliklarla yoklar bilinmez. ama siz ne kadar dikkatli olursaniz olun, patlayacagi varsa patlar. yabancilara patlamaz ama. orada anlarsiniz aslinda isteyince bal gibi kontrol edebildigini. sadece en yakinlarina patlar. nazinin gectiklerine. gitmeyecegini bildiklerine. bir de belki tamamen yabancilara, disaridakilere. bence zevk aliyorlar ofkenin bunyelerinde yarattigi etkiden. yanaklari kizariyor, renk geliyor yuzlerine. siz soldukca o ofkeyle, bu insanlar renklenir. ofkenin bagimlisidirlar. git bu sorunu coz dersiniz, daha da ofkelenirler. sizi kavgaya cekmek icin ellerinden geleni yaparlar. en gicik gittikleri sey karsilarinda susulmasidir. susmayin diye, siz de ofkelenin diye, en zayif noktalarinizi malzeme ederler istahlarina. sizi tanirlar, en cok neyin yaralayacagini bilirler ve kavgaya cekmek icin onu kullanirlar. yine de siz siz olun hayatinizdan cikaramiyorsaniz sakin kalin, susun, gozlerine bakmayin kizginken, durun, sadece durun, fazla acik da vermemeye calisin, guvenmeyin, her seyinizi anlatmayin bu tip insanlara. hayatinizdan cikarabiliyorsaniz, hic durmayin, arkaniza bile bakmayin.
  • beni daha da yalnız hâle getirecek gibi görünüyor.
    ne diyeyim, kaderde ne varsa o olur...
  • kişinin öfkesinin artması ve bu öfkeyi kontrol edememesi ile ağlama, saldırma, bağırma vb. davranışlarla öfkeyi boşaltmaya çalışması durumudur. ani yaşanan kötü bir olaya karşı verilmiş bir tepki ya da ruhsal hastalık belirtisi olabilir.
  • genelde sınırları, kuralları boşverip olaya/kişiye saldırmak ya da sessiz kalıp ağlamak şeklinde yaşadığım olaydır.

    (bkz: öfke kontrol bozukluğu)
  • "gene sinir nöbeti geçirmek üzeresiniz galiba, miss mary?" patrick white - arabadakiler

    "annesinin gösterdiği hoşgörüyü göstermeyen eugenie* çocuğu sıkıca tutar ve hareket etmesini engeller. çocuğun zorlantılı doğası bastırılanın bilince dönmesiyle yenilir. dışarı çıkmış olan annesini çağırdığını bilerek, takıntılarının bilincine varmalı ve onlarla yalnız başına yüzleşmelidir, eğer bu yüzleşmeyi istiyorsa, bir başkasını bunu yapmaya mecbur bırakmamalıdır. çocuk kendini başkalarının mesuliyetine bırakmamak için, bu aktarım aracılığıyla, annesine ve aynı şekilde sevgisini reddettiği babasına olan bağımlılığını anlamak zorundadır." isabelle mons - ruhun kadınları

    (bkz: sinir krizi)
    (bkz: temper tantrum)
    (bkz: aralıklı patlayıcı bozukluk)
    (bkz: dürtü kontrolü bozukluğu)
  • olay anı ve olay sonrası gerçekleşen die ikiye ayırmak lazım.
    olay sonrası öfke nöbeti geciriyorsanız kurulu bomba gibi ruhen ve bedenen zehir ederseniz herkese hayatı ve sürekli neden o an o tepkiyi gösteremediğinizi düşünüp durursunuz ama olay anında öfke nöbeti geciriyorsanız bu ilkinden çok çok daha kötü sonuçları olcaktir o yüzden kronikleşmiş ofke sorununuz varsa mutlaka profesyonel destek alın.
hesabın var mı? giriş yap