sorunsallar (6)
  • wikipedia sitesine dns siz cartsız curtsuz girmek isteyenlerin adres satırına

    http://www.wikizeroo.net/…eub3jnl3dpa2kvqw5hc2f5zme

    yazmaları yeterli olacak.

    edit: https://www.0wikipedia.org/ da aynı işlevi görüyormuş, lowestprice 'a teşekkürler.
  • (bkz: vpn)
  • (bkz: #85032189)
  • bilindiği gibi başta erzurum, erzincan ve kars olmak üzere doğu anadolu'da çay, kıtlama şekerle içilir.

    kıtlamanın ilginç bir hikayesi var. çayı kıtlama içmesinin sebebi iranlılar eskiden çaylarına şeker yerine üzüm ve hurma katarlarmış. iranlılara şeker satmak isteyen ingilizler başarılı olamamışlar. yıllardır süren alışkanlıkları kıramayan ingilizler "mollalarla" irtibat kurarak verecekleri fetva karşılığında kazançlarının %10 unu teklif etmişler. hal böyle olunca mollalar bir cuma namazında cuma hutbesinde şu vaazı verirler:

    “siz allah’ın nimeti olan hurma ve üzümü nasıl olur da çaya katarsınız! bundan böyle çaya şeker katacaksınız!”

    vaazı duyan iranlılar hurma ve üzümden vazgeçip çaylarına şeker katmaya başlarlar. ingilizler iranlıları şekere alıştırdıktan sonra vazgeçmeyeceklerini düşünerek %10 payı keser. parayı alamayan mollalar ikinci bir vaaz ile ingilizlerin şekerine bir anlamda darbe vururlar. vaaz şöyledir:

    “gâvur icadı şekeri çaya katmak caiz değildir!…”

    bunu duyan iranlılar şekerleri sokaklara dökmeye başlarlar. ingilizler zarar etmeye başlayınca çaresiz mollalarla tekrar masaya otururlar ve rüşvetlerini vereceklerini söylerler. ancak mollalar ingilizlerden iki katı pay isterler. ingilizler çaresiz teklifi kabul eder. şekerin haram olduğunu söyleyen mollalar durumu şu hutbe ile toparlarlar:

    “biz size çaya şeker katmayın dedik ama sokaklara dökün de demedik, şekeri sokağa dökmeyeceksiniz, israf haramdır.”

    “şekeri çaya batırıp ağzınıza koyacaksınız, böylece her yudumda gâvur icadı şekere boy abdesti aldıracak ve öyle içeceksiniz.” ?
    yani iranlıların kıtlama çay içmelerinin sebebi, haram olan şekere boy abdesti aldırmalarıdır.
  • bugün kafa dergisinde okuduğum, nermin yıldırım tarafından yapılmış şu tahliller dizisidir:

    “zira dönemeyeceği bir yerden kalkanları, varamayacağı bir yere ulaşmaya uğraşanları, kendinden kaçmaya çalışanları, evet evet en çok da onları, yalayıp yutar dilini iştahla şaklatan korku şeytanları.

    o vakit şefkatli uyku perileri de konmaz artık omuzlarına. omuzlar boş kalır, omuzlar soğukta.

    sizin gibiler için günler tutulmamış sözler gibi geçer, geceler çoktan bozulmuş yeminler. saatler azar azar eriyerek uzarken, kalbi dünyaya bağlayan ip kopar gider.

    savrulur o zaman insan kendi içinde bir yerlere. çökmez sandığı dünya üstüne çöker. bir yıkıntıdır artık hayattan geri kalan. olmuş ve olmamış şeylerin sisli enkazı.

    akıl bir yana, gönül öbür yana düşer. aklıyla gönlü birbirinden uzaklaşan bir daha iflah olmaz. böylelerini zinhar uyku tutmaz.

    uyku tutmaz içinde söylenmemiş sözcükler biriktirenleri. derdini anlatmanın yolunu bilmeyenleri, derdiyle küflenip çürüyenleri, kendi zehrine panzehir, başkasının yarasına kabuk olmayı beceremeyenleri uyku tutmaz.

    onlar ki kalplerindekini dillerine taşımayı, dillerindekini kusmayı, hiç olmadı ürkekçe fısıldamayı becerememişlerdir.

    çekingen, korkak yahut yalandan naziklerdir. söylenmeyen dertlerin ve dilenmemiş özürlerin ağrısı yayılır ömürlerine.

    gündüzler kırık dökük de olsa geçer ama geceler kalplerini oyarak uzar gider.”

    neden mi iki katına çıktı ufkum; çünkü gerçekten böylesi çok insan tanıdım, bir insanı ne uyutmaz böyle diye anlam veremezdim ama sanırım kafadaki nerdeyse tüm soru işaretlerine cevap niteliğinde bir şey olmuş bu.

    ne yaşamış olursa olsun kimseye böyle bir yaşam sunmasın umarım ki evren veya tanrı her neye inanıyor veya inanmıyorsanız işte, amen.
  • yüz tanıyamama hastalığı, yüz körlüğü
    for details https://www.bilgiustam.com/…ugu-prosopagnozi-nedir/
  • 10 milyar yıl yaşayabilen ilginç canlı: tardigrad

    “dünyanın en dayanıklı hayvanı nedir?” diye sorulduğunda ilk akla gelen hamam böceği olabilir ama bir klasik olarak ingiltere’deki bilim insanlarının son araştırması gösteriyor ki, eksi 270 derecelik soğuğa dayanabilen ve 30 yıl yemek yemeden yaşayabilen tardigradlar, gezegenimizde olası büyük bir felakette hayatta kalabilecek tek canlı türü olacak.
    dünyaya kazık çakmaya gelmişler. evet.
  • süngerbob'un yaratıcısı stephen hillenburg'un aslında bir deniz biyoloğu olduğu ve süngerbob'un çocuklara deniz canlılarını öğretmek için çizdiği çizgi roman karakterlerinden biri olduğu. bob'un ilk hali.

    ayrıca hillenburg, ilerleyen yıllarda animasyon yapmayı öğrenip süngerbob ve arkadaşlarını bir çizgi dizi haline getirmiş. gençlik yıllarında çalıştığı yengeç ve ıstakoz gibi deniz yemekleri satan bir restorandan esinlenerek de dizideki yengeç burger restoranını çizmiş.

    kaynak: https://www.washingtonpost.com/…_term=.3a52b2e00f22
  • sadece dişi sivrisinekler ısırırmış o da beslenmek için değil yumurtalarını sıcak tutmak için. dolayısıyla kan soğudukçe tekrar ısırıyor yine aynı sebepten vücut ısısı yüksek olan kişileri tercih ediyorlar.
  • hepimiz günlük muhabbetlerde paranın değeri ile ilgili sıkıntı yaşıyoruzdur. mesela "ben bu arabayı 94'te şu paraya almıştım, ama öyle az durduğuna bakma, o zamanın parasıyla çok değerliydi" vs. vs. gibi.
    işte bu site, 1969 yılından itibaren herhangi bir ay ile bugünü kıyaslama şansı tanıyor. örneğin 1969 yılının ocak ayının 100 lirası, bugünün 227.604.313 lirası ediyor.
    veya 2010 yılının 1000 lirası, bugünün 2.056 lirası ediyor.
    türkiye istatistik kurumu'nun (tüik) hesapladığı tüketici fiyat endeksine (tüfe) göre oluşturulmuş.

    http://www3.tcmb.gov.tr/…syoncalc/enflasyonyeni.php
hesabın var mı? giriş yap