ölü
-
güzelim seni sensizde yaşarım
içten içtende olsa konuşalım
aklımda sen; rüyalarımda sarıldığım ten
ölümden sonra yaşam varsa ki bilmem
bu dünyada istiyor bu ruh bu beden
kavuşturmayacaksa nedir bu başıma gelen bilirsin ölüler kalanların ölüsüdür
bana yeter sadece bunu bilmen ve hissetmen . -
ne acıdır; hepimiz hrant'ız, neredeyse hepimiz ölüyüz. (bkz: hepimiz hrant'ız hepimiz ermeniyiz), hrant dink/@ibisile
ölü olun ey insanlar,
bunu ister, tanrınız...
ölüsünü sırma saçlı hale getirememişti.
kırmızı kızıl günler**.
acıyoruz, kanıyoruz.
istikal'de canlı bomba, biz oturduk yerde ölü.
gökten ne düştü de yer kabul etmedi? ölümüzü, cesedimizi de kabul eder.
arkadaşım gülsüm öğretti: ölü diriyi sımsıkı tutar!
"ispanyolca bilen ölü aranıyor." pablo escobar adi comdt. şti.
doğa/evren için ölün de dirin kadar saygın. öyleyse ölmeden önce öl(üver) ve doğmadan önce hayal, istek, iddia sahibi ol. ölü birisi de iyilik yapabilir, sakin konuşabilir. öldüysen öldüğünü bil*, yoksa eksik kalıyor, suç oluyor.
ölümüze* kavuşmak için ölmeyi dileriz*. bir yandan, ölümüz biz yaşarken kurşun geçirmez camın ardında kımıldıyor; yazık öpmeye koklamaya izin vermiyor.
ölüm mutlak değil, hatta gerçek olduğu kadar sanal. değerlilerimiz ve kavga etmeyi sürdürdüklerimiz biz ölmeden ölmezler. sevilen ölünün yokluğu aslında özlemden, hasretten ibarettir.
sparta anaları savaşa evlat gönderirken "ya kalkanınla* dön, ya da kalkanında*." diye söylerlermiş.
"çiçek yok olur*, çünkü çiçek canlıdır. taşa hiçbir şey olmaz, çünkü o ölüdür. çiçek yok olur, çünkü çiçeğin yok etme gücü yoktur. çiçek yalnızca yok olur ve taşın karşısında esner. taşın yok etme gücü vardır, çünkü taş ölüdür." osho provokatör mistik
[ölüsün. lazarus ile aynı durumdasın. karanlık mağaranda yaşıyorsun. leş gibi kokuyor, çürüyorsun... çünkü ölüm aniden bir gün gelen bir şey değildir. bu uzun bir süreçtir. her gün ölmektesin; doğduğun günden beri ölüyorsun. (...) ustanın işlevi seni çağırmaktır: "lazarus, mağaradan çık! mezarından çık! ölümden dön*!"] osho provokatör mistik
"güvenli bir yolda olduğumuzu düşünebiliriz, ama o güvenli yol yalnızca ölüme giden yoldur. güvenli sandığı yolu seçen biri bir ölüden farksızdır." carl guctav jung - erinnerungen traume gedanken
"(...) başarı kazanmak sıradan kişileri aşan bir iştir, olacakları önceden bilmeyi gerektirir. olacakları önceden bilmek ruhlar veya hayaletlerden bilgi almayla, geçmişte yaşanmış benzer olaylarla karşılaştırmayla veya astrolojik tahminlerle mümkün değildir, bu bilgi ancak insanlardan alınabilir, bu insanlar da düşmanın durumunu bilenlerdir*. (...) ölü casus düşmana yanlış bilgi veren, bizim verdiğimiz yanlış bilgiyi düşman casusuna iletendir. canlı casus düşmandan doğrudan bilgi getirendir." sun tzu - savaş sanatı
(ilk giri tarihi: 19.3.2016)
(bkz: ölüler/@ibisile)
(bkz: ölen/@ibisile), ölük
(bkz: ölüm/@ibisile), ölmek, ölmüş, geçici ölüm
(bkz: ölgülük), ölgü
(bkz: ölecek), ölemez, ölekez
(bkz: ölü yıkama/@ibisile)
(bkz: ölü görmek)
(bkz: ölü öldü)
(bkz: nekrofili), ölüsevici
(bkz: maktul/@ibisile)
(bkz: fethi kabir/@ibisile)
(bkz: mürd)
(bkz: der amerikanische soldat) -
şanslı olabilir
-
(bkz: jorge luis borges) in (bkz: alef) adlı öykü romanında bulunan bir öykü.
--- spoiler ---
adamın biri (otto) diğer bi adamın yanında çalışmaya başlar. sonraları bu adam yanında çalıştığı adamı pek dinlememeye emirlerini yerine getirmemeye başlar, en son karısını elinden alır. fakat sonunda bu adam (otto) aslında tüm mizansenin sahibi tarafından düzenlenmiş olduğunu anlar. anladığı anda zaten ölüyordur.
--- spoiler --- -
leyla erbil'in gecede kitabında bir öykü.
-
olacağım.
-
"ölü'm
sen en güzelsin bu saatlerde
büyütmüş yetiştirmişsin beni
söyler miyim hiç sana hayran olmasam.
bugün de ince, bugün de kırıldı kırılacak
bugün de
tam nerede kalmışsam." -
bir abdülhak hamid tarhan şiiri. makber'den bir yıl sonra yazılmış bu şiir için tanpınar "makber'in sakin bir devamıdır" der. bu iki şiir içerik bakımından benzese de şekil bakımından karşılaştırdığımızda ölü şiiri makber'in aksine eski şiirin yolunda bir eserdir.
-
bizim meslek lisesinde bir ölü vardı bak aklıma geldi. aynı ekmek teknesindeki ölüye benzediği için ölü derdik. geldiğini görünce saf tutup cenaze namazına dururduk allah affetsin.
-
“gerçek bir yaşam olmayınca, onun yerini düşler alır.”
bu önermeye göre ölüyüm ben :)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap