• hayat okulundan mezun olabilmek için verilmesi gereken tezin konusudur.
    ölümü kabullenebildiğiniz an, bundan sonra yasayacaklarınız vız gelir tırıs gider.. yükünüz o kadar hafiflemiştir ki, dogmak da ölüm kadar dogal gelir artık.. hayatı yasamaya baslarsınız layıkıyla..
  • insani diger bir cok insan karsisinda "rahatsiz" bir konuma getirir. olmus birine uzulen aglasan insanlar arasinda her daim "yabanci" kalirsiniz. yer yer kalpsiz, insan olamaz seklinde tanimlanirsiniz. cenazeler iskence olur size, mevzu bahis toplulugun davranislarina tavirlarina anlam veremezsiniz, uyum saglayamazsiniz ve dedigim gibi ak koyunlar arasinda kara koyun gibi olursunuz. kotu insan yapar sizi kisaca..
  • askerlik gibidir.

    seve seve, veya sike sike...
  • paraşütünün ipleri dolanan paraşütçünün öleceğini anladığı zaman kask kamerasına el sallayıp ölüyorum güle güle demesidir.bir de paraşütçü ölmemiş iki kırıkla kurtulmuş.
  • ölümü kabullenmek,eğer yenilgi ile başlamaksa hayat denen oyuna gereksizdir,baştan yenilgiyi kabullenmektir.insan olarak bilime inanan birinin ölüm için düşünecek çok fazla seçeneği olmadığı açıktır.açıklanamayan noktada ortaya giren tüm dinsel öğelerde de görüldüğü üzere ölüm gibi açıklanamayan öğelerde dini temalar göze çarpar.eğer ölümü hayatın bir parçası olarak kabul edeceksek ne ala,hiç uğraşmayalım o zaman neden yaşıyoruz ki?sadece nefes alıp vermek için mi,sadece üremek için mi?bunların hiç biri değil,tanımı subjektif koyulan değerler arasında yaşıyoruz.asıl ölümü kabullenmek "bir gün öleceğini bilerek yaşamaktır",ancak bu kabullenme belli bir -insan tanımlı yakın tarih olarak biliniyorsa,asıl ölümü kabullenmek o zaman başlar.o zaman ölümle barışırsınız o zaman hayatın bir parçası olduğunu gerçekten anlarsınız.aksi takdirde günlük hayatına devam eden herhangi bir insan için ölüm hayatının parçası falan değildir.uzaktan bir duygusallıkla baktığı bir öğe olmaktan da öteye gidemez.
    ayrıca (bkz: #10176322)
  • başarmaya çalıştıkça elinize ayağınıza dolanan bir tuhaf pes ediş.

    anneanneyi dedenin üzerine gömdükten bir hafta sonra annesini aradığında "anneannem nasıl?" diye sormaya niyetlenip son anda düğümlenen eşek kadar bir kızın beceriksizliği aynı zamanda.
  • tum hayatinizin icinde yer alan, sevdiginiz, hayran oldugunuz, vazgecemediginiz biri oldugunda mumkun olmayan eylemdir bence. zamanla kabullenilen sadece hayatinizdaki yoklugudur kaybedilenin. eskisi gibi yaninizda olamaz artik, dizinize yatamaz, sohbet edemez belki ama varligi siz yasadiginiz surece beyninizde, kalbinizde ve hayatinizin icindedir. yani olumu kabullenmek teriminden ziyade farkli bir bicimde varligini surdurmesidir kaybedilen kisinin, olum demeye dili varmaz insanin, yokolus degildir cunku, sadece biraz aciyla, huzunle, isyanla, zamanla da yokluguna alismayla hissedilen bir varolma bicimidir olum artik.
hesabın var mı? giriş yap