• otobüste bir kişilik boş yer vardır ve muavinle sonradan gazeteci olduğunu öğreneceğimiz hoş bir bayan tartışmaktadır. bir dakika sonra neden anlaşılır. bir kişilik "erkek" boş yer vardır. öndeki izbandutvari amcanın yanına oturmak istemektedir bayan. bu otobüse mutlaka binmelidir, acelesi vardır. "şirket politikasına göre erkek-bayan oturtmuyoruz." diye direnen muavin nihayet pes eder ve bayandan izin isteyip adama gider; "efendim tek boş yer sizinkisi. hanımefendi yanınıza oturabilir mi?" der. adam kadına bir bakar, bıyıklarıyla oynar ve cevap verir; "gelsin efendim isterse kucağımda otursun, başımın üzerinde yeri var."
  • sehirlerarasi otobuslerde tek koltugun iki kisiye satilmasi durumunda cokca yasanan bir durum. hem otobus icinde, hem de disinda renkli manzaralara yol acar. ornegin "karimi sike sike gotureceksiniz" beyanati boyle guzel bir anda soylenegelmistir.
  • -kardesim ne ittirip duruyosun ya
    -ne ittirmesi kardesim tikis tikis zaten.. oturduun yerden konusuyosun bi de ayip be
    -ulan oturuyoruz die ittirmen mi lazim
    -ya sus ya kalk
    - ??!
  • (otobüs olabildiğince kalabalıktır. ben kaptanın hemen dibinde sıkışmış nefes almaya calışmaktayım)
    -kaptan arka kapıııı!!
    (kaptan duymamazlıktan gelir)
    -kaptan heeeyyyy, arka kapıııı hooo...
    (kaptan sinirli bir şekilde)
    -ya kardeşim madem inecen bassana düğmeye!
    -bastık düğmeye on kere mi basacaz.
    -lan nerde bastın gel bak yanmıyo ışık.
    -yanmıyosa benim suçum mu?git düğmeni kontrol ettir!
    -lan in aşşağa adamın kafasını bozma sabah sabah!
    (adam inerken küfürümsü bazı şeyler söyler ama duyamayız)
    (tekrar hareket ettikten sonra kaptan bana dönüp)
    -bunlar böyledir işte evde karılarına söz geçiremezler çıkar dışarı başkalarına laf atarlar. kılıbıktır kesin bu...valla bak...
  • şahit olmaktan ve uzun süren agresif diyaloglardan nefret etsem de bugün birisine maalesef ki ben dahil oldum. bu utanç gününü pek de gurur duymayarak anlatmak istiyorum.

    şimdi metrodan indim kmxx otobüsüne binmek için durakta bekliyorum. kmxx otobüsü günün en verimsiz saatinde bile tıklım tıklım olan manyak bir 500t rakibesi otobüstür bilenler bilir nasıl istif gibi gidersiniz.

    otobüs durakta durunca 2 kişi sonrasında ben bindim arkamdan binmeyi bekleyen 100 kişi daha var ve otobüs zaten kapasitesinin 2 katı dolu. dolu anladın mı dolu full dolu.

    ben bindim ve ancak şu akbil basılan yerde durabildim kıpırdamak mümkün değil, arkadan bir kadın bindi, istanbul'da yaşamış herkesin birgün şahit olduğu o teyzemgillerden, kafasını uzattı ve "ya sıkışın biraz, ilerleyin bak ortası bomboş" dedi. "binen aşağıdakini anlamıyor 30 dakkadir bekliyoruz" falan dedi ama nasıl rezalet bir ses, nasıl çirkef bir kadın herkes tırstı ben dahil. herkesi azarladı, yürüyün diye ortadan da bir adamcağız, ya hu yer yok, üstüne mi çıkalım insanların deme gafletinde bulundu, kadın "baaaaaaak bir de cevap veriyor, terbiyesiz, beğenmezsen taksiye bin" üffff nalet olsun cart sesiyle haşladı adamı. sonra götüyle bindi otobüse akbil basacak ve orda da ben varım ya "sen de çekil be şurdan yapışmışsın oraya" dedi. bana dedi.. bana bana bihterine.... ay nasıl kan beynime fışkırdı. ama bu kadına olmaz, bu kadına bulaşılmaz biliyorum ve sadece "ne bağısıyosun be herkese, nereye gidebilirim" dedim. kadın da uzatmadı 2 kişi arkamda durdu, biz gidiyoruz üst üste kadın da herkese çemkirip duruyor, o çantasını çıkarmamış, gennçler kalkmamış. sonra otobüs dolu ve şoför aynayı göremiyor ya bu bir bağırdı "bayaanlar çekilin şurdan da şoför aynayı görsün, yapışmışlar oraya" diyor, akbil şeysinin orda, yanı aynayı kısıtlayan yerdeyim, başka kadınlar da var ve kıpırdamak imkansız zaten az daha yer değiştirirsen şoförün kucağına oturursun öyle diyim. yine bu teyze bana laf atınca, ve ben cevap vermesem biliyorum ki bununla baş edemem o öfke beni yer. döndüm dedim ki "şoför bey sizin ağzınız yok mu hanfendi sizin yerinize konuşması mı gerek" dedim. "bak bak sen çok bilmişe, bi de cevap veriyor, terbiyesiz seni" dedi bana.

    eveeeeet üzgünüm ama bir orta yaş kadınının basılması gereken damarlarını iyi bilirim ve bu istismar edilmemesi gerektiğini bildiğim bilgiyi kötü niyetle kullanıp bir kadını ve de hemcinsimi ahali içerisinde rezil etmekten hicap duyarım ama yaptım.

    dedim ki "allah senin kocana sabır versin ya"... ahahahah muhtemelen evde kalmış ya da evlenmemiş, ya da kesinlikle kocası boşamıştır. bu kadar çığırtkanlığın altında cinsel problemlerin yatmaması imkansız.

    dedi ki "senin ben saçını başını yolarım, terbiyesize bak, dediği lafa bak, yaşından da utanmıyor."...

    arkamı döndüm ve gülümseyerek dedim ki " bak senin menopozunla kimse uğaşmak zorunda değil"

    eyvah. öldürücü darbeyi çok sakin ve gülümseyerek söyledim ve sahneyi teyzeme bıraktım. lan kadın kriz geçirdi. "sanane benim menopozumdan...." diye başlayarak kopardı yaygarayı ve ben sakince izledim... evet yaptım bunu... bir süre sonra sustu...

    yine bir iett günlüğünden bildirdim. istanbul'da yaşamak çok zor saygıdeğer okuyucu. ama gördüğün gibi fantastik...
  • çift katlı otobüste ayakta duran teyzenin, üzerine çullanmasından rahatsız olan sarı saçlı ( bu kısım önemli) kadın üfleyip püfler. bunun üzerine teyze başlatır şöleni;

    teyze: kendini çekip duruyorsun ama arkadan insanlar geçiyor, yol veriyorum. oturduğun yerden rahatsız oluyorsun.
    kadın: biraz daha dikkat o zaman.
    teyze: hayret bişeysin ya.
    kadın: bu işin hayreti yok. dikkat edeceksiniz.
    teyze: ( arkaya doğru ilerler ve konuyu uzatır) terbiyesiz ya. sanki naptık.
    kadın: uzatma istersen. terbiyesiz deyip durma gösteririm sana terbiyesizliği. yaşından başından da utanmıyorsun.
    teyze: sen de görüntünden utan.
  • tıkış tıkış bir otobüsde adım atacak yer yoktur:
    -biraz ilerler misiniz?
    -yer var da biz mi gitmiyoruz kardeşim, al sen git bakalım nereye ulaşabilicen.
    -ne biçim konuşuyosun sen?
    -senin anlayacağın dilde konuşuyorum
    -ha?
    -yaa
  • ablamdan gelirken tanık olduğum hadise aynen olayı yazıyorum...
    narlıdereye yakın bir yerde otobüse bir hacı teyzemiz bindi *
    sonra 45 yaşlarında bi abimiz gelip teyzenin yanına oturdu, teyzemiz ayakkabılarını çıkarmış ayağından abi kibarca ayakkabılarını giymesini söyledi, lakin teyze giymeyeceğini söyledi. tabi abi daha güçlü bi ses tonuyla ayağınızda mantar olabilir kokabilir hakkınız yok buna deyince ben beş vakit abdest alıyorum kokmaz benim ayağım demeye kalmadı abi çıldırdı ben sana kaç vakit abdest aldığımı söylemek zorunda mıyım??? teyzeden jet yanıt zaten senin gibiler yakıyor taksimi bu ülkeyi... sonrası mı sanırım balçovaya kadar kavga etti bunlar resmen birbirlerini yediler... biri diğerine kalk geç başka yere dedi, öteki diğerine teyzem bilet bastım hiç bi yere gitmem ben burda oturucam dedi vallahi oturdu...
  • çoğunlukla istanbul'da yaşama stresinin sebep olduğu kavgalar bütünüdür.sebepler gereksiz,kavgalar ise sebeplerden de gereksizdir.tanık olduğum bir olayla tanımı süslemek isterim:
    bir akşam kız arkadaşımla birlikte kadıköy ana duraktan 127'e bindik.tam iş çıkış saati olduğu için otobüs daha ana duraktan tıklım tıklım doldu.inen de olmadığı için şoför yardıra yardıra hiç durmadan ilerliyordu.derken yol üzerindeki bir durağı az geçtikten sonra kırmızı ışıkta durduk ve bir bayan ön kapının camını tıkladı.şoför de kapıyı açtı ve kadın zar zor otobüse bindi.

    kadın:niye durmuyosun durakta?
    şoför:hanımefendi otobüsün halini görüyosunuz.dursam kimse binemez ki.
    k:iyi de sen duracaksın!
    ş:yahu niye durayım kimse binemiyecekse?
    k:ne demek niye durayım eşşşşek gibi duracaksın!
    ş,yahu kadın bi insanlık ettik seni aldık burnumdan getirme,terbiyeli ol!
    k:lan ben senden mi öğrencem terbiyeyi eşşoğleşşek!

    bu sırada kavgaya başkaları da karışır:

    k2:hanım hanım ağzını topla,şoförü oyalama,hepimizin canı ona emanet.
    k:sana ne be sana kemik atan oldu mu!
    k2:aa...üstüme iyilik sağlık cazgıra bak sen hele.

    olaya başkaları da karışır ve tartışma alevlenir.üstelik artık herkes sanki bbg evinde kim gitsin oylaması yapacakmış gibi yok şoför haklı yok kadın haklı gibi şeyler söylemektedir.otobüs iyice tımarhaneye döndüğü bir anda aradan bir cengaver amca çıkar ve "susun lan,herkes sussun,ne bu be akşam akşam.delinin biri kuyuya bi taş attı biz de bin akıllı çıkartmaya çalışıyoruz" der ve otobüs eski sükunetine kavuşur.

    işte böyledir maalesef güzelim kent istanbul'daki otobüs kavgaları.istanbul bizi,biz istanbul'u kirletiriz.bu kısır döngü iki tarafa da zarar verir;istanbul'u kapkaç şehri,yaşayanlarını da stres dolu,aşırı tepkili cyborgler haline getirir.
hesabın var mı? giriş yap