• sayesinde amerikada hapise düşersem hayatta kalmanın-kimsenin kahpesi olmadan- yollarını öğrendiğimi düşündüğüm über dizi.
  • bugün ile birlikte oz'u bitirdim ve kendime bakarak "ulan ne izliycez şimdi yaaa" dedim. gerçek bir hapishane dizisi olması yanında, çok iyi bir psikolojik dizi. hapishane hayatını iyi-güzel anlatmasından önce senaryonun başrol oyuncusu olmadan yazılması daha keyifli oluyor. son sezon her ne kadar kötü de olsa, benim için kalan 5 sezon efsanedir.
  • karakterleri orijinal ve sağlamdır. rollerini öyle iyi icra ederler ki başka dizilerdeki rollerine alışmakta zorlanırsınız. simon adebisi ile hayatı umursamamanın son haddini, ryan oreilly ile denge siyasetinin uç noktalarını, kareem said'le bir liderdeki hitabet yeteneğiyle neler yapılabileceğini, tim mcmanusle defalarca başarısız olmaya rağmen kararlı olabilmeyi, * ile sinsiliği, *ile sabrın son noktalarını öğretir. oz izleyen bir insanın küfür hazinesi tavan yapar ve dizi esnasında yapılan felsefi açıklamalar genelde çok kaliteli ve aşkındır.
  • dizide toplam 110 kişi öldürülmüş.

    --- spoiler ---

    chris keller dizi boyunca 17 kişi öldürmüş ve bu alanda bir oz rekoru kırmış.

    --- spoiler ---
  • arada böyle trompet sesleri veriliyor ya fonda bazı bölümlerde. işte onların çoğu miles davis'in bitches brew'undan. cuk oturuyor.
  • breaking bad sonrası bünyemde oluşan boşluğu dolduran on numara dizi...

    an itibariyle 4. sezonu bitirmiş durumdayım. barındırdığı harika karakterleri, müthiş hikayesi ve sağlam kurgusu ile her türlü övgüyü kesinlikle hakeden bir yapım olmuş. bitimiyle birlikte the wire izlemeye başlayacağım! yazılıp çizilenlere bakılırsa o da efsane bir dizi ve bu zamana kadar izlenmemiş olması zaten hata...

    herneyse, bunda sonrası için spoiler diyelim;

    peşin olarak söyleyeyim. kendim veya arkadaş çevremden herhangi biri oz'a düşmüş olsa daha ilk günden götü kaybedeceğimiz kesin gibi... nice yiğidin götü gitti bizim hiç şansımız yok! oldu da götü kurtardık diyelim. yanında yer almak isteyeceğim adam kesinlikle ryan o'reily olurdu. adam kumpas uzmanı resmen! kareem said'le de gül gibi geçinirdim sanırım. chris keller ile de müttefik olmak lazım. rebadow ve busmalis ile sohbet etme fikri de cazip geliyor. augustus hill de adamdır!

    geçenlerde 72. koğuş'u izledim. eleştirilecek çok noktası var kabul ama ben yine de etkilendim filmden! adem baba'ların hali içimi ezdi resmen. zaten tabakta lokma bırakan adam değildim ama daha bi dikkat eder oldum! bu tür film veya dizileri izledikten sonra hapishane ortamına allah düşürmesin diyorum. çoğu hakikaten kader mahkumu ama yine de götümüzden ırak olsun diyelim...

    aklımda kaldığı kadarıyla 4 sezon boyunca beni en çok üzen olaylarla bitirmek istiyorum. diziyi tamamen bitirdiğim zaman tekrar yazarım bir şeyler...

    --- spoiler ---

    1- tobias beecher'ın özellikle ilk sezonda düştüğü durum. yazık lan...
    2- busmalis ve rebadow'un kazdığı tünel tam bitmek üzereyken iki aryan piçinin el koyması! geberip gittiler gerçi ama yine de iki kafadar için üzülmüştüm. kaçıp mutlu olsunlar istedim ama orası mutlu masallar ülkesi değil! oz!
    3- agamemnon busmalis'in düğün günü elinde çiçeklerle ortada kalması...
    4- miguel alvarez'in meksika sınırında yakalanması! yaptığı bir çok aptallığa rağmen o da kaçıp kurtulsun istemiştim...
    5- sonradan boks maçında cyril o'reily tarafından komaya sokulacak olan hamid khan ve tayfası kareem said'i yarı yolda bıraktıkları an said'in ağlamaklı hali!
    6- tobias beecher'ın şartlı tahliye kurulu tarafından reddedilmesi...
    7- shirley bellinger'ın idam edilmesi...
    8- kareem said'in vali devlin'in affını reddetmesi! ah be said; hangi vicdandan, sistemden bahsediyorsun. çek git, davana dışarda devam et işte! oz gibi bi yerde neyin gururu bu! ya da sen haklıydın bilemedim şimdi...
    9- simon adebi'nin ölümü... itti kopuktu, piskopattı ama kafa adamdı! yeri dolmadı...
    10- antonio nappa'nın bok yoluna gitmesi... görmüş geçirmiş eski toprak bir abimizdi. yazdığı kitabı da okumak isterdim doğrusu....
    --- spoiler ---
  • augustus hill, tabias beecher, ryan o'reily, kareem saïd, leo glynn, tim mcmanus, miguel alvarez, simon adebisi, chris keller gibi ana karakterler den oluşan 1997-2003 yılları arasında çekilen 6 sezondan oluşan hapishane dizisi.

    son dönemde hapishane dizisi denilince akla gelen prison break türü bir dizi değil oz. hapishaneden kaçışı anlatmıyor, abruzzi karizmasındaki abilerin hayatta kalma mücadelesini anlatıyor. kimi hayatta kalmaya çalışırken bağlı olduğu grubun gücünü kullanıyor, kimi zekasını.

    ryan o'reily: içimizdeki irlandalı. hapishanenin en tehlikeli adamı. ne olduğu belli değil bu adamın, yeri gelir aryanlara yakınlaşır yeri gelir latinlere, sicilya mafyasına. sanırsam dizide kendi eliyle olmasa da en çok adamı bu öldürmüştür. çok zeki çocuk okusa atom mühendisi olurmuş, kadın olsa iyi orospu da olurdu bundan, bütün hapishaneyi birbirine kattı.

    tobias beecher: alkollüyken yaptığı kaza sonucu hapishaneye düşen diğerlerine göre çok daha sıradan olan karakter, en azından bir süreliğine. adebisi' nin fahişesi olmaktan kurtulup, schillinger' in eline düştüğü için çok şanslı. nino' nun oğluna olanlar hala gözümün önünde.

    schillinger: aryanların lideridir. fazla söze gerek yok, tam bir pislik.

    kareem said: namazında orucunda feyizli bir abimiz. müslümanların lideri, hapishane içerisinde sakin, uzlaşmacı gözükmesine rağmen isyan çıkarmışlığı da vardır. otorite arzusunu, gücünü, kendi iç çatışmalarını izlemek keyif verir insana.

    simon adebisi: kanımca dizinin en renkli karakteri. ilk sezonlarda pek göz önünde olmasa da nino'nun ölümünden sonra uyuşturucu ağının başını çekmesiyle diziyi çok daha izlenebilir hale getirmiştir. walkman'i, yer çekimine meydan okuyan şapkası ve ilginç dudak hareketleriyle konuşması, tam bir ilginçlik abidesi. uyuşturucu ağını ele geçirmeye çalışırken körpecik çocuklara yazık oldu. kareem said' i doğru yola sokmaya çalıştı ama başaramadı. gidince de dizinin pek tadı tuzu kalmadı.

    migual alvarez: çok duygusal çocuk, günlerini tecritte ağlayarak geçirir.

    augustus hill: tekerlekli sandalyesiyle dizinin başında, ortasında veya sonunda ortaya çıkarak bir hikaye anlatır, hikayeyi dizinin sonuna bağlarsınız. amerikan ceza sistemini eleştirir, hayatın anlamını, dini, tanrının varlığını sorgular. dizi sırf bu adam için bile izlenebilir. konferans verse katılırım, o derece anasını ağlatır felsefenin.
  • baş karakteri homosüksüel olan ilk popüler dizi. hatta vahşi insan belgeseli.
  • en komik sahnelerinden birisi şudur.
hesabın var mı? giriş yap