• the da vinci code'dan sonra bir çok batı ülkesinde bu tarz ilginç, sarsıcı ve gizem dolu savlar bulunan kitaplar yayınlanmaya başladı.. bekliyordum bizim yazarlarımız ne zaman yaratıcılıklarını kullanacaklar diye.. öyle ya, biz de ne destanlar, efsaneler, hurafeler ve esrarlı olay var, neden bunları birazcık yaratıcılık ve mantık ile ya da bizzat gerçekleri yazmak için bilimsel araştırmayla yüzbinler satan romanlara dönüştürmeyelim.. piri reis'in haritası da bu bağlamda ele alınacak ilk konulardan biriydi.. lagari isa efsanesi, lokman hekim mucizesi, eyüp peygamber'in yaptıkları, koca nuh destanı ve daha şu aklıma gelmeyen nice esrarlı şahsiyet ve olay zihinlerimizde varken neden bir kaç tane de dan brown'umuz çıkıp bunları sayfalara dökmesin..

    kitabı okudum ve reklamı da adam gibi yapılırsa bir "metal fırtına" kadar olmasa da (neticede siyasi yönü çok fazlaydı metal fırtına'nın) ortalığı sallaması lazım.. en azından acilen ingilizceye çevrilip amazon'dan dünyaya açılsın.. spoiler vermiyim ama şöyle söyliyim, bu bir roman değil, tamamen yazarı metin soylu'nun araştırmalarına dayanıyor.. anlatılanlar ve piri reis'in yaptıklarına akıl sır ermesi gerçekten zor*.. bizim de da vincilerimiz var ama tarihin tozlu yapraklarından gün ışığına çıkarılmayı bekliyor.. (bkz: piri reisin dünya haritası)

    edit: yazarlarımızdan gelen baskılar sonucu dozajını iyi ayarlamak sureti ile kitaptan küçük notlar düşelim..

    --- spoiler ---
    kitapta yazarın üzerinde durduğu bir kaç önemli sav var.. birincisi, bu haritanın ancak günümüzde uzaydan uyduların çektiği dünya fotoğraflarının tıpkıçekimi gibi bir harita olması.. yani ancak çok yüksek irtifadan bakıldığında çizilebilecek detayların taa 16. yy.'da yerden çizilmesi.. diğeri de nirengi sistemi* ve ileri matematik yöntemleri ile oluşturulmuş bir harita olması.. mesela güney amerika'nın arjantin kısmı uzaydan çekilen fotoğraflarda kıvrımlı iken (dünyanın ekseni etrafındaki dönüş ivmesi sebebiyle), bugün basılan atlaslarda hep dik olarak çizilmiş olduğu belirtiliyor.. yine bir başka önemli nokta dünyanın tam yuvarlak ya da oval olmadığı, özellikle kutuplardan aşağılara inildiğinde yamuklaştığı ve geoid bir şekil aldığı yazılı.. reisimiz de onaltıgen bir parça şeklide çizerek bu harita, bir şekile bu yamukluğa atıfta bulunulduğunu iddia etmiş yazar.. şunu tekrar belirtiyim ki, kitapçıda 15-20 dk.da ayakta okunacak bir kitap (ben öyle yaptım mesela:).. o bakımdan kesinlikle da vinci'nin teferruatına yaklaşamıyor bile.. üstad brown'a saygısızlık etmeyelim şuracıkta.. unutmadan, kitap yaklaşık 200 sf. ve büyük puntolarla yazılmış, kafadan 40-50 sayfası da sadece resim ve fotoğraflardan oluşuyor..
    --- spoiler ---
  • içinde bir sürü anlamsız fotğraf olan metin soylu kitapçığı. araştırılması gereken bir konu gerçekten ama metin soylu bunu ne kadar başarabilmiş tartışılır. konunun daha yetkin kişilerce ele alınması gerekiyor. kitap boyunca metin soylu kitabın sonraki kısımlarında birşeyler açıklayacağını yazıyor ama bu nedense b,r türlü olmuyor. bu kitap temelde üç beş sayfalık bir makaleyi geçmeyecek kadar bilgi içeriyor.

    hamiş: yine de konuya gönül vermesi ve çalışmaları açısından, ve de en azından konu için bir başlangıç yapmış olması açısından kendisini tebrik etmek gerekir.
  • bir sonuca varma yerine soru sorma asamasinda kalmis bir kitap, deneme.
  • bir selçuk erdem kariktaürü:
    adam: ömer seyfeddin şifresi diye bir kitap yazdım. şimdi, kaşağı'yı okuduğunuzda...
    yayıncı: unutalım.

    aynen bu yani. arka kapağa bakıyorum: "dünya'nın şekli konusundaki görüşleri bile sarsacak sonuçlar çıkıyor" gibi bir ifade var. af buyrun ama hasssiktir ordan! evladım apollo projesi tamamlanalı kaç yıl olmuş, yedi düvel uzaydan kaç poz fotoğraf çekmiş, dünya'nın geometrisi konusunda ince ayar ölçmedikleri parametre kalmamış sen bana 1513 tarihindeki kartografi tekniğini teknolojisini getiriyorsun. bizim kabul ettiğimiz dünya şekline uymaz tabii bulduğun sonuç, 1513'den kalma haritadan çıkartmışsın o sonucu.

    gerekli not: kitabı okumadım, sadece arka kapaktaki ifadeyle ilgili konuşuyorum. evet, biraz ileri geri konuşmak olabilir.
  • şimdi efendim şifrenin çözümü son derece basittir aslında. dilerseniz bir örnekle açıklayalım.

    şimdi nedir şifreli olan: piri reisin haritası. evet. bu söz öbeğini alıp, harflerin sayı değerlerini yazıyoruz, a=1, b=2, ......, z=29 biçiminde. bunun sonucunda şöyle bir seri elde edeceğiz.

    (20+12+21+12) + (21+6+12+22+12+17) + (10+1+21+12+24+1+22+11)

    bu sayıları topluyoruz. sonuç kaç çıktı efendim? 257. evet. şimdi 257 ne demek diye içimiz içimizi yedi, kahrolduk değil mi? kahrolmayalım. 257; 2,5 ve 7 den oluşan bir rakam kümesidir. şimdi bu rakamların karşılıklarına bakalım.

    2 5 7
    b d f

    evet sonuç bodoftur. yani şifre mifre yoktur. kıçımızdan uydurduk demektir. varsa da piri reis bizimle dalga geçmektedir. bodof. evet, rahatladık, şimdi dağılabiliriz. *
  • benim telefonun pin koduyla aynı olan şifredir. ata mirasıdır. satıp zengin olacağım ancak 3 ay içinde evlenip 3 milyon dolar harcamam gerek. küçük küçük küçük küçüğününde küçüğünün küçüğü torunu olurum kendisinin.
  • 1513 yılında çizilen, ancak bilinmeyen bir sebepten ötürü parçalanmış olan bu harita; 09.11.1929 yılında istanbul topkapı sarayı müdürü halil ethem tarafından tesadüfen harem dairesinde, üzerinde yemek lekeleri ve ekmek kırıntılarıyla bulunmuştur.

    piri reis'in dünya haritası, o dönemde kağıt mevcut olmadığından ceylan derisi üzerine çizilmiş olup, 90/65 cm ebatlarındadır. derinin, haritanın güneybatı bölümüne tekabül eden tarafı gelişigüzel kesildiği için; görünüşü dikdörtgen şeklindedir. aynı zamanda bu haritanın üzerinde dokuz gemi ve sandal resmi bulunur.

    üzerine çizilmiş iki çizgi ölçeğiyle beraber, insan ve hayvan resimleriyle adeta farklı bir imaja bürünmüş olan bu harita; yedi adet papağan, portukal kralı, merrakuş ve kine padişahının resimleriyle süslenmiştir. afrika'da bir devekuşu, bir fil, kuzeyde büyük bir balık, birisi george bush olmak üzere üç maymun, bir yılan, bir lama ve birkaç öküz resmi bulunmaktadır.

    şimdi gelelim bu haritanın efsaneleştirilen ve çok tartışılan yönlerine.

    ... ulu önderimiz mustafa kemal atatürk sayesinde harita ankara'da tektik edilmiş, yine kendisinin emriyle milli eğitim bakanlığının matbaasında 1935 yılında, aslına sadık kalınarak çoğaltılmıştır.

    bu kopyalardan biri de abd ulusal uzay araştırmaları merkesi dairesine gönderilmiştir. yıllar sonra türk tarih kurumu bilimadamları tarafından bu haritanın üzerindeki osmanlıca ibareler günümüz türkçe'sine çevrilmiş, haritanın piri reis'e ait olduğu gerçeğine ulaşılmıştır. ancak o dönemde türkiye'nin içinde bulunduğu zor koşullardan ötürü haritanın uzay çalışmalarından yararlanarak doğruluğu ya da yanlışlığı konusunda bir kıyaslama yapılmamıştır.

    yıllar sonra nasa'dan gelen çarpıcı bir açıklamayla başta türk tarih kurumu yetkilileri olmak üzere tüm dünyanın dikkatini çeken bir tespit ortaya çıkmıştır. nasa'nın açıklamasına göre; piri reis'in 1513 yılında çizmiş olduğu haritanın, bugün uzaydan çekilen dünya fotoğraflarıyla birebir aynı olduğu tespit edilmiştir. piri reis'in o dönemin teknolojisi ile bu hariyatı nasıl çizmiş olabileceği sorusuna bir cevap bulunamamış olmakla birlikte, bu konuda ancak birkaç ihtimal ortaya atılmıştır.

    not: piri reis'in haritası amerikan hava kuvvetlerinin uzaydan çektiği dünya fotoğraflarıyla kıyaslandığında bugün havadan alınan haritanın eşit uzaklıkta olduğu tespit edilmiştir.

    üzerinde durulan iki ihtimal:

    1. piri reis'in dünya haritasını gezerek çizmiş olabileceği ihtimali

    ilk bakışta olası bir yaklaşım gibi görünmektedir çünkü harita incelendiğinde, üzerinde birtakım gemi ve hayvan resimlerinin olduğu veyerleşim yerleri hakkında teferruatlı bilgiler sunulduğu görülmektedir. fakat, piri resi yaşamı boyunca amerika kıtasına hiç ayak basmamıştır. işin ilginç tarafı da zaten piri reis'in hiç gitmediği bir kıtayı çizebilmeyi başarmış olmasıdır.

    ayrıca, haritanın üzerinde şu cümleler yer almaktadır: "bu haritayı kemal reis'in erkek kardeşinin oğlu ünvanıyla şöhret bulan hacı mehmet oğlu piri, 1513 yılı muharrem ayında 9 mart-7 nisan arası gelibolu'da yapmıştır." yani piri reis haritasını sadece 28 gün içerisinde çizmiştir.

    sonuç olarak, piri reis'in bu haritayı seyahat yoluyla çizmesi imkansızdır çünkü o zamanın koşulları dikkate alınarak yapılan hesaplamalara göre dünyayı gezmek için 300 yıla ihtiyaç vardır.

    bu şartlar altında piri reis'in hiç ayak basmadığı amerika kıtası'nın coğrafi ölçümleri nasıl olup da bire bir doğru çizebildiği merak konusudur.

    2. piri reis'in, haritasını o dönemin diğer haritalarından faydalanarak çizmiş olabileceği ihtimali

    piri reis'in dünya haritasının özellikleri incelendiğinde haritada modern bir teknik kullanılmış olduğu görülmektedir. o halde piri reis, kendi haritasının üzerindeki yazılarında da belirtildiği gibi, diğer haritalardan faydalanmış olsaydı, bu haritaların da kendi haritası gibi hatasız olması gerekirdi. oysaki yapılan araştırmalar sonucunda, piri reis'in yaşadığı ve ondan önceki dönemlerde çizilmiş haritaların son derece yanlış olduğu, ölçümler aracılığıyla tespit edilmiştir ki bunlara gerçeğe en çok yakın olan kristof kolomb'un 1492 yılında çizdiği dünya haritası da dahildir.

    kimlerindir bu haritalar?

    toscanelli, kristof kolomb, heredotos, el idrisi, miletoslu, ptolemais, eretosthenes, yine toscanelli, ibn-i ben, la cose, waldsemüller, glareanus, j. van, peter apian, lopo hamen, sebastian münster, jean severs gibi denizcilerin çizmiş olduğu haritalardır.

    haritadaki mucizeler;

    cebelitarık boğazı

    cebelitarık boğazı uzaydan çekilen dünya haritalarında görüldüğü gibidir. ancak cebelitarık boğazı'nın görünüşüne ayrıntılı olarak bakıldığı taktirde, bu görüntünün hatasız olmasıancak uzay çalışmalarıyla fark edilebilecek bir detaydır. gerek bu boğazın derinliğinin ve gerekse iki yaka arasındaki dar geçişin çizilebilmesi için havadan bakılması gerekmektedir. piri reis'in haritası incelendiği taktirde bu konuda şaşırtıcı bir sonuca ulaşmaktayız. cebelitarık boğazı'nın uydudan çekilmiş fotoğrafları ile piri reis'in haritasındaki cebelitarık boğazı'nın görünüşü aynıdır. piri reis'in bu detayları bilmesi için elinde kalem kağıtla cebelitarık boğazı semalarında uçması gerekmektedir.

    buzulların haritada belirtilmesi

    çağlar boyunca buzullarla kaplı olan antartika dağları'nın varlığı, amerikan ve rus deniz araştırmacıları tarafından 1820 yılında ses yansıtıcı aletlerle keşfedilmiştir. bu buzul dağları, dünyayı dolaşmamış olan piri reis'in 1513 yılında çizdiği haritada mevcuttur. piri reis'in buzul dağlarını çizebilmesi için bir denizaltına atlayıp, antartika çevresinde tur atması lazımdır fakat piri reis'in yaşadığı dönemde ahşap gemilerden başka bir deniz aracı bulunmamaktadır.

    kıtaların okyanus altında birleşmesi

    bilindiği gibi düzleme aktarılan dünya haritalarında arjantin ile antartika dağları arasında kalan karalar açısından bir birleşme olmamaktadır. çünkü iki uç nokta arasında okyanus bulunmaktadır. ancak rus deniz araştırmacılarının yapmış olduğu çalışmalar sonucunda arjantin ile antartika'nın denizin altındaki sivri ve dik sıradağlarla uçlarının birleşmiş olduğu tespit edilmiştir. kaba bir tabirle; ancak su küreyi kaldırarak görülebilecek bu birleşme hadisesini tespit edebilmek çok zordur. piri reis'in haritası incelendiği zaman yine aynı sonuca ulaşılmaktadır. 1400'lü yıllarda ancak su küreyi kaldırıp da çizilebilecek olan bu ayrıntılar nasıl olur da piri reis'in haritasında resmedilmiştir?

    arjantin'in kıvrılma hadisesi

    uzaydan çekilen uydu fotoğraflarında dünya sürekli dönüşü itibariyle bir süreçten geçer. ne var ki; içinde yaşamakta olduğumuz dünya gezegeni dönerken, buna bağlı olarak kıtalar yani karalar da dönmektedir. güney amerika hattı üzerinde yer alan arjantin'e baktığımız takdirde arjantin'in sağa doğru kıvrık olduğunu yani döndüğünü görürüz. algılanması ancak uzaydan mümkün olan arjantin'in kıvrılma olayı piri reis'in haritasında yer almaktadır.

    jeoid -sonsuzgen- olayı yani dünyanın şeklinin geoid olmaması

    amerikan hava kuvvetlerinin uzay çalışmaları sonucu ortaya çıkardığı "dünya'nın merkezinin mısır dolaylarındaki kahire" olduğu tespiti piri reis'in haritasında da yer almaktadır. nasa'nın da doğruladığı günümüz bulgusunu, o zamanın koşullarında piri baba ancak hava ve suküreyi yok sayarak, dünyanın dönüş hareketini neredeyse sıfıra indirgeyerek ve dünyanın uzaydaki uzaklık-yakınlık kavramı üzerinde matematiksel bir dizayn yaratarak çizmesi söz konusudur. kısaca dünyanın şekli geoid değildir, dünya 16 köşedir ve bu bilgi nasa tarafından da doğrulanmıştır. bu şekli piri reis 1513 yılında çizdiği haritasında ve yazdığı kitabında belirtip göstermiştir.

    (kitaptan derlenmiştir fakat kitap zaten bu kadar bişey, yarısından fazlası resimlerle dolu..)
  • (bkz: #8844384)
  • kısa ama göz atmaya değer bir kitap. lâkin içeriğindeki iddiaları teorilere fazla bulaşmadan değerlendirmek lâzım. ne de olsa tarihi bilgileri farklı bir gözle değerlendirelim derken o heyecanla aslından saptırma tehlikesi de oluşabiliyor.
  • piri reis’in dünya haritası antartika kıtasının tamamen buzla kaplanmadığı zamanki halini göstermektedir. tuhaf olanı ise 1513 yılında yapılan haritada bu bilginin nasıl elde edildiğidir. çünkü bazı teoriler kıtanın mö 4000 yılından önce tropikal iklime sahip olduğunu ileri sürmektedir.
hesabın var mı? giriş yap