• merhum erich fromm’un son asistanı olan, 1943 doğumlu muhterem zat. ayrıca, yekunu 12 cilt tutan fromm’un eserlerinin toplu basımında editörlük görevini yürüten bir bilimadamıdır. postmodern insan üzerine söyledikleri gerçekten çok iyi analizlere, hasbi tefekkürlere ve sıkı çalışmalara dayanır. cogito’dan ben ve biz: postmodern insanın psikanalizi adlı çok şahane bir yapıtı çıkımıştır. özellikle ben odaklılıkta yabancılaşma, postmodern insanın ruhsal dinamikleri gibi konularda, takdire şayan özgünlükte bir çalışmaya imza atmıştır kendisi.

    bunun dışında bir anı anlatayım da tam olsun:

    bu tip kitaplara asla teveccüh etmeyen bir arkadaşa kitabı tavsiye etmiştim, al hacım iyidir filan diye. sonra çantamdan çıkardım, allah için lan bir 10 sayfa bak filan dedim, zorladım bunu. neyse aldı okumaya başladı, 56. sayfaya geldi bırakamıyor. e kalkıp gitmemiz de gerekiyor. dedim ki hacı beğendin mi? abi süper ya, bu herif kesin mynet sohbet odalarında takılmış, her şeyi biliyor dedi. tabii arkadaşın vurgulamak istediği şey, postmodern karakterin oluşumunda teknoloji bahsinden etkilendiğini belirtmesiydi. evet, anlatınca komik olmaz.
  • "insan saldırgan olmadığı ve mesafe duygusuna sahip çıkmadığı sürece kopuşlarını yaşayamaz ve gelişemez." rainer funk

    (bkz: agresyon)
  • marksist sosyolog ve psikanalist erich fromm'un asistanlığını ve editörlüğünü de yapmış, alman psikanalisttir. türkçeye çevrilen "ben ve biz, postmodern insanın psikanalizi" adlı kitabı, günümüz insanının halet-i ruhiyesini çözümleyen, sosyal psikoloji alanındaki önemli eserlerden biridir.

    postmodern kişilik özelliklerini;
    dış gerçeklik ve başka insanlarla ilişkisi,
    kendisiyle ve öz yaşantısıyla ilişkisi,
    mesleki, boş zaman kullanımı ve tüketim davranışları,
    eğitim, kültür, toplumsal ve siyasi sorumluluklar,
    yaşam tarzı ve gündelik estetik,
    toplumsal ve bireysel değerler ve yaşama sanatı,
    düşünme ve algı modelleri, mekan ve zaman yaşantısı gibi bağlamlarda, 'arzcı aktif tip' ve 'kullanıcı pasif tip' olarak ayırdığı iki karakter türü üzerinden ele almış.

    kitap, bilgi-iletişim teknolojileri ve günümüz sosyo-ekonomik koşullarının ürettiği yeni bir karakteri, dolayısıyla yeni bir aile ve toplumsallaşma biçimini analiz etmekte. kişilik ve özgünlük, telkin ve özgürlük, gösteri ve gerçeklik, bağımlılık ve sorumsuzluk, bencillik ve özgecilik gibi bir çok kavramın, bugünün toplumunda farklı bir anlam içeriğine sahip olduğu ve (belki de) bu nedenle bir tür toplumsal patolojiye yol açtığı görülebilmekte.

    "niye böyle" diye anlamlandıramadığımız bir çok kişiliğin ve davranışın altında, postmodern karakter özellikleri yatıyor olabilir, özellikle de jenerasyon farklılıklarında ortaya çıkan çatışmalarda. o yüzden çevrenizdekilere "mal mısın" deyip kızmadan önce, bu kitabı okuyun derim. evet belki de mal, pazar ekonomisinin başarı reçeteleri ve kişisel gelişim önerilerine göre kendini kurgulayıp, coolluğunu pazarlamaya çalışan bir mal. peki bu sadece onun suçu mu? büyük resme bak!
  • "kendine özgü olanaklarını hayata geçiren ve "yapma" beceriyi üretken bir biçimde kullanmayı başaran insanlar kendilerini daha "barışık", daha uyumlu, daha dengeli, "kendileriyle daha özdeş", daha sağlam ve daha "bütün" hissetmektedir. bütünleştirici etki kendini, gerek zihinsel açıdan anlamlandırılmış, psişik açıdan duygu zenginliği taşıyan, bedensel açıdan da yorgunluk ve dinlenme arasında gidip gelerek denge kuran bir yaşamda, gerekse de insan olmanın bu üç boyutunun güçlü bütünselliğinde göstermektedir. ama bütünleyici etki kendini, her şeyden önce gerçekliğin çifte anlamlılığını ve buna tekabül eden çelişik duygu algılarını kaldırabilmekte belli etmektedir. üretken olmayan yönelimin ise tam tersine, bütünselliği bozucu ve ayırıcı bir etkisi vardır. üretken olmayan karakterler gerçekliği bölmeye eğilimlidir: dış ve iç gerçeklik, iyi ve kötü gerçeklik, doyurucu ve hayal kırıklığına uğratıcı gerçeklik olarak. kendisiyle bir başkası arasındaki farklar tehdit olarak algılanmakta ve bu farklar gereğinden fazla vurgulanmaktadır; zihinsel entelektüel, psişik ve bedensel boyutlar bölünüp birbirinden ayrılmaktadır. üretken olmayan karakter kendini ya sadece beden, ya sadece duygu ya da sadece zihin olarak hissetmektedir."*
hesabın var mı? giriş yap