• seni kimsenin tanımadığı bir kasabaya geleceksin. kontrol noktasında artistlik yapacaksın. sonra karakolda arıza çıkaracaksın. dağa çıkacaksın. orduya polise kafa tutacaksın. kasabaya inip benzin istasyonu havaya uçuracaksın. bakınız burası çok önemli bir de karakol basacaksın. sen kimsin yaa...

    yok gaziymiş bana mı sordun vietnam'a giderken. benim gazim öyle şeyler yapmaz.
  • john rambo'nun gerçek bir vatan kahramanı iken fetö kumpasına kurban gittiğini bilmeyen insan sayıklamasi.
  • ortada hainlik varsa, müsebbibi olan albay trautman'ın unutulmaması gerekir.

    karakoldaki fedöcü tipli adam kendi kendine rambo ile ilgili söylenirken "tanrı böyle baş belalarını neden yaratır?" dediği anda malum albay birden kapıda belirir ve şöyle şirkin (holy şirk) bir şey söyler: "onu tanrı yaratmadı, ben yarattım!"

    emirlere uymak dışında bir kabahati olmayan rambo'nun itibarının iade edilmesi ve o ergenekoncu balyozcu albay'ın yargılanması gerekir, başka sözüm yoktur.
  • vietnam gazisi olduğu için kıymeti bilinmeyen kahraman. 4 temmuz gazisi olsa bizzat başkan devreye girerdi amuniyyum!?!?
  • rambo'ya yapılan yanlıştı.şerif kaşındı ve karşılığını aldı ülke olarak yeşil bereli bir askere halk sahip çıkmadı.

    hatta şöyle bir diyalog vardı " ordu bana milyon dolarlık silah ve ekipman emanet ediyor ve kullandırıyordu. sivil de bir araba yıkamacıda bile iş vermiyorlar bana" bunu albay sam trautman'a söylüyordu.

    john jay rambo vatan haini değildi.
  • afganistan'da el kaide'ye destek verdiği için vatan haini olabilir, ama emir aldığı için olmaya dabilir.
  • son cümle kulağımda birinin sesiyle yankılandı
  • tam bir trol iddiası elbette.. fakat geçmiş entriler arasında bu başlık birden karşıma çıkınca aklıma çok uzun yıllar önce okuduğumuz bir marş geldi.. dün izlediğim filmi bile unutuyorum ama yirmi sene öncesi sanki dün gibi.. şimdi o marşa sivil gözlüklerle bakınca epey çocukça, aptalca ve basit görünebilir belki ama bütün bu modern maskeler düştükten sonra insanoğlu zaten son derece basit bir mahluk.. yönlendirilmesi ve programlanması için analog yöntemler yetiyor da artıyor bile..

    neyse; soğuk kış gecelerinde ve bazen de sporda koşu sırasında, kendine has melodi ve ritmiyle şu aşağıdaki parçayı okurduk:

    aslanı yatağından,
    yılanı batağından,
    kaldırmasınlar kaldırmasınlar...

    komandoya g-3'ü,
    komandoya mg-3'ü,
    aldırmasınlar aldırmasınlar...

    sen aylarca eğittikten sonra milyon dolarlık ekipman emanet ettiğin, tüm memleketin yükünü sırtına verip o yükle kırkbir ateşin ortasına attığın bir adamı savaşın sonunda geri çağırıp, terhis edip; tüm başarı ve fedakarlıklarına rağmen sivilde bırak saygı görmeyi, benzin pompacısı olarak bile çalışamadığı, her yerde hor görüldüğü, küçümsendiği bir sosyal toplum yaratacaksın, siyasetçilere gücün yetmediği için savaşla ilgili aklınca onları yargılayıp suçlayacaksın, maddi ve manevi zaten zor olan hayatlarını daha da çekilmez hale getirip onları aşağılayacaksın sonra da herif "eeeeh, eytere beah!!" dedikten sonra oturup ağlayacaksın.. öyle bir kaliforniya yok.. adamın aklını alırlar böyle işte..
hesabın var mı? giriş yap