recep tayyip erdoğan

• ynkrygg kelimesinin isvecce'de örneklendirilmesine firsat taniyan sahisiyet.
  
  bir cesit feg veya kujon.
• ali bayramoğlu, bugün köşesinde iktidar partisinin kuruluşundan bugüne kadar olan süreç boyunca türk siyasi hayatının ve dengelerin ne şekilde değiştiğini aktarmış. güzelleme yaptığı yerler zaten yazının içinde var ancak madalyonun diğer tarafını aktarırken kullandığı betimleme de çok ilginç,
  
  "peki, paradoksunun diğer ucunda ne var?
  açık: türk sistemine, türk siyasetine, muhafazakar siyaset algısına, ancak özellikle ve özel bir biçimde erdoğan'a egemen olan derin zihniyet, ataerkillik hali ve ataerkil siyasetin krizi..."
  
  demek erdoğan'a egemen olan "derin zihniyet" sayın bayramoğlu?
  çerçöp tipler ya da forumlarda, sözlüklerde filan erdoğan ve tsk arasında çok şey yazılıyordu ancak sizin refere ettiğiniz kısım şerh düşmek için bi' kapı araladı, sağolun valla.
  
  erdoğan ve devletin derin mekanizmaları arasındaki ilişkinin bütünüyle kamuoyuna dökülmesini elbette istemiyorum ancak erdoğan'ın "devlet" gömleğini giymesinin arkasında çok ciddi bi' husus olduğunu düşünüyorum. elbette devletin güvenliği üzerine daha fazlasını konuşmak da komploculuk olur, vesaire.
  diğer taraftan yeni anayasa ve başkanlık sisteminin hukuki dayanağını kurarken de 66. madde gibi hususların değiştirilme ihtimali düşününce de bütün bu sürecin o bahsedilen "derinler" bilgisi dışında olma ihtimali kaç diye düşündük mü?
  
  yok.
  
  zordur, bilirim.
  ama şu bilinsin, bu devlet o kadar da hantal ve değişime karşı bi' mekanizma değil. bütünün ufak bi' kısmını kitlelere kabullendirip arka planda bütün ihtimaller değerlendirilip yol haritası çiziliyor.
  
  kafası çalışan ve mevzuya çakozlayan başkaları, değişimin nedenini başka parametrelerle de ele alabilirler tabi, eşyanın tabiatı.
  
  özeti: görünen o ki; devletin kırmızı kaplı kitabında bi' süre önce yapılan değişikliklerin uygulamasına yansıyan şeyler artık daha net görünüyor, ya da gören görüyor işte. gördükçe de her bi' ihtimali baştan gözden geçirip ben de bu devinimle birlikte fikirlerimi restore etmekle mükellefim.
• adam türkiye nin gördüğü en iyi siyasetçi ve stratejide biliyor yani muhalefetin olmamasi da ayrı bir avantaj osmanlı kurulduğu dönemde olduğu gibi bizans zayıftı şimdide muhalefet .
  peşin söylemek gerekirse sevmem kendisini ama siyasetin kitabını yazıyor kendisi
• dün gece rüyamda gördüğüm zat-ı muhterem. rüya olduğundan diye tahmin ediyorum -ne için icabet ettiğini hatırlamıyorum- onun olduğu ortama giderek kendisine kolayca ulaştım. geçenlerde yanında stajyer olarak çalıştığım avukatın savcıyla olan konuşması hem onun hem de benim canımı aşırı derecede sıktı ve bu yüzden olacak ki bol bol gıybetini yaptığım rte'ye şikayet etme gereğini rüyada da olsa hissettim.
  öncelikle avukatın savcıyla olan konuşmasından kısaca bahsedeyim. avukatın annesi dolandırıcılar tarafından dolandırılıyo. bununla ilgili savcıdan bu adamlarla ilgili yakalama talep ettiğinde ise savcı "bu adamlar zaten herşeyi kılıfına uydurmuşlardır. uğraştırma beni bu işlerle" gibi bir cevap verdi. evet sayın savcımız bu işlerle uğraşmak istemediğinden talebimizi reddetti. belki buraları okuyodur diye söylüyorum. sayın savcım sizin göreviniz bu kılıfı çözmek.
  neyse rte'ye rüyamda söz konusu olayı anlattığımda bana olan cevabı belki biraz anlamsız gelebilir ama kimilerine de anlamlı gelebilir:
  - yani savcıları biraz daha özgür mü bırakalım dersin.
  ben rüya olduğundan bihaber şekilde "tabi efendim." deyip sustum. bu arada emine de yanımıza ilişerek bi olay anlattı ve hep beraber güldük. rüyadan hatırladığım kısımlar bunlar. hayırlara vesile olmasını dilerim.
• adam havayı ne zaman güneşli görse miting yapıyor.şuan burdur'da sallıyor yine.
• bugun washington post'da, turkiye'de daha once buyukelcilik yapmis iki abd'li diplomat, morton abramowitz ve eric edelman tarafindan yazilmis, kendisine hitaben "ya reform yap ya da istifa et" baslikli bir yazi yayinlandi.
  https://www.washingtonpost.com/…2f6b6571_story.html
  
  o morton abramowitz ki, recep tayyip erdogan'i abd'ye ilk tanitan, ilk iliskilerini kuran, tesvik eden, erbakan'in yerine gelecekte gececegini ve turkiye'yi yonetecegini belirten raporlar yolladigi iddia edilir. bu konuda 1996 yilinda yapilmis haberler vardi (bkz: abramowitz tayyip'i erbakan'ın yerine hazırlıyor).
  
  yine bugun, washington kaynakli "erdogan oldugu surece isid'le savasi kazanamayiz" diye bir haber var. malum bu da abd savunma bakani ashton carter tarafindan soylenmis bir laf.
  http://www.cumhuriyet.com.tr/…isid_i_yenemeyiz.html
  
  yine ayni gun obama'nin dis politikasinin cok detayli ve birinci elden anlatildigi the atlantic'de yayinlanan " the obama doctrine isimli makalede de obama'nin erdogan icin "basarisiz ve otokrat" tabirlerini kullanmasi var.
  
  yazi cok kapsamli ve obama'nin dunya siyasetine, ortadogu'ya bakisi hakkinda cok onemli bilgiler var. mutlaka tavsiye ederim. ama makale cok uzun. 65 sayfa civarinda. obama'nin geleneksel abd politikasindan (israil ve suudiler ne yaparsa yapsin destekleme) pek hazzetmedigi, daha sogukkanli ve akilci olmak istedigine dair bilgiler var. obama ortadogu'yu umutsuz vaka olarak goruyor, abd'nin kaynaklarini ve enerjisini ortadogu'ya harcamak yerine, asya'daki ve guney amerika'daki iliskilerini gelistirmesi gerektigini soyluyor. avrupa'nin abd'yi her zaman sahaya surdugunu ama kendisinin sorumluluk almadigini soyluyor. irak, afganistan ve libya tecrubeleri nedeniyle baska ulkelere dogrudan askeri mudahaleye hic sicak bakmadigini belirtiyor.
  http://www.theatlantic.com/…-obama-doctrine/471525/
  
  yine ilhan tanir tarafindan bugun washington'dan gecilen bir haber var. cumhuriyet'e yazdigi haberi tamamlar nitelikte bir haber. habere gore abd hukumet cevresinde erdogan'i en atesli savunanlar bile, her gun gelen kontrolsuz, hukuksuz, seksist aciklamalardan usandilar. artik erdogan'i destekleyen hicbir kurum kalmamis. "pentagon ve disisleri her zaman desteklerdi. pentagon da destegini cekti. sadece disileri dengeyi saglamaya calisiyor" diyor haber.
  http://www.haberdar.com/…mutabakati-makale,895.html
  
  dun cikan yazida ise ergenekon, balyoz davalarindaki teshisleriyle bilinen gareth jenkins, turkiye'nin durumunun cok hizli bir sekilde kotulestigini belirtiyor. bu hizda kotulesmeye devam ederse, erdogan baskan da olsa, birak 8 seneyi, 2 sene bile yonetmesi mumkun degil diyor. "ya kendi sagligi ya da turkiye'nin sagligi bu gidisata dayanamayacak" diye bitiriyor dunku yazisini.
  http://www.turkeyanalyst.org/…ml?platform=hootsuite
  
  tabi 2 gun icinde bu kadar haberin, yorumun ayni anda yer almasi enteresan. ibrahim kalin "turkiye artik sizin talimat verdiginiz ulke degil" diyor. ama bakmayin. o talimatlar akp'yi iktidara getirdi. daha bastan erdogan'in yukselmesinde rolleri vardir. akp'nin kurulmasinda da. kriz sonrasi tum aci ilaci yutturup garip zamanlamayla secime gidilmesinde de. orduya operasyon yapilmasi ve laikligi cokertmesinde de rolu vardir. o talimatlarla bunlari yapanlar, bugun yuksek perdeden de konussalar, aslinda korku icindedirler diye tahmin ediyorum.
  
  cok iddiali laflar etmek istemiyorum. ama gorunen o ki, kisa onumuzdeki sene icinde dananin kuyrugu kopacak. ya turkiye baskanlik denen otokrasiye girecek ve cokuse gidecek. ya da bu durum bir sekilde sona erecek. alternatifleri de cok hayirli olmayabilir. o konuda kafamda net bir sey yok. bekleyip gorecegiz.
• kusasım geliyo artık 13 sene oldu gençliğimizi yiyip bitiren şahıs
• eskiden resmini gördüğüm zaman işim denk gitmiyordu.. artık ismini duyduğum zaman da gitmiyor.
  o kadar yani...
• burda da mı sen amk
• bazen harbiden iyi lider mi diye düşünmüyor değilim. abi göremediğimiz ne görebiliyor %50 iyice araştırmak lazım. liberal bir partinin sosyal projelerle yaptığı bu prime niye göz yumuyoruz ki hala?