• bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir. ne diyelim hayırlı olsun.
  • tüm ailem.
  • aslında içten içe evet demelerini ve referandumda evet çıkmasını diliyorum. neden mi? tayyip erdoğan şu an zaten başkan, referandumdan evet de çıksa başkan hayır da çıksa başkan. ancak tayyip erdoğan sonrasına baktığımızda ne olur? ne olacağını yazmıştım:

    (bkz: #62226070)

    sağ oylar parça pinçik edilir ve bir daha imkanı yok kendini toparlayamaz. başkanlık sistemi gelirse 1 ya da 2 kez tayyip başkan seçilir en iyi ihtimalle. ardından gelecek seçimlerde ilk turda kimse seçilemez ikinci turda ise sol aday %35-40 gbi bir oy alırken sağ taraftaki bir çok aday arasında oylar bölünür ve sol bir aday başkan seçilir. sırf bunu görmeleri ve yaşamaları için başkanlık sisteminin gelmesini istiyorum.
  • tanıdığım 2 tane var. biri ikametini yeni taşındığı yere aldırmadı diğeri de benzer durumda hayır demek için de gidemem o kadar yolu genel seçim ya da evet olsa giderdim diyor. ilginç bakalım ne olacak.
  • olursa incelemek istediğim kitledir
  • pardon da gökyüzünde mi arayacağız bu hayır demesi gerekenleri, tabii ki akparti seçmeni içinde ayacağız. akparti seçmeni dışında 'bahçeli bilge adamdır vardır bildiği' diyen mhp seçmenleri var. başka evet diyecek birileri mi var sanki?

    benim çevremde akpartili çok var. en yakın akrabalarım dahil. evet demek için o kadar basit bahaneler sunuyorlar ki kafayı yememek elde değil. birinci bahane ülkenin şaha kalkacağına olan inançtan geliyor. bütün muhalifler türkiye'nin ilerlememesi için akparti'ye engel olmaya çalışıyormuş, bu yüzden akparti'ye ve reisine tam yol ileri diyecek bu anayasaya evet diyecekmişler. yani ucunun nerelere gidebileceğinin hemen hepsi farkında. tek adamları ila ahir ölmeyecek ya...
    diğer yakın sebep de (bu biraz üstü kapalı) gizliden gizliye bir islam devleti hayali var gibi. bunu kimse açıktan dillendirmiyor tabi. konuşmalarda satır aralarında görülüyor.

    ama benim biraz da olsa umudum var. geçen en yakınlarımdan birine anayasa değişikliğiyle oluşacak birkaç sorunu anlattım. değişikliklere bakmadın değil mi diye sordum, evet dedi. başka bir şartta okumamış olmasına rağmen savunabilirdi. ama nedense hiç savunmadı. ne olumlu ne de olumsuz hiçbir şey söylemedi. bende o an biraz da olsa ışık yandı. ama işim çok zor. çünkü kardeş olmamıza rağmen tamamen ayrı dünyaları yaşıyoruz. hayır dedirtecek duruma getirebileceğimi sanmıyorum. ama belki evet de dedirtmeyiz. bence bu da yeter.

    bu başlığın alanı değil ama, benim asıl korktuğum hdp'nin tutumu. her ne kadar bu partiyle de tamamen farklı noktalarda olsam da, kendilerinin hayır demesine dibine kadar muhtaç olduğumuzun farkındayım. meclisteki tutumu referandumda da devam ettirirler de boykot ediyoruz derlerse af edersiniz sıçtığımızın resmidir. umarım böyle bir şey yapmazlar.
  • temsil oranı tüm akp seçmenleri içinde yüzde 0,5 veya altı olan kitledir.
    an itibariyle 3 araştırmayı aynı anda yürüten bir araştırma sirketinin yöneticisi olarak bir iki kelam da biz edelim değil mi?
    geçen ay yaptığımız ölçümlerde evet oyları 56-60 sınırlarında iken şu an analizi yapılmamış sonuçlara göre farkın 2-4 puanlara kadar düştüğünü söyleyebiliriz.
    yine de evet oylarının fazla olmasının sebebi tamamen sadık ak parti seçmenleridir. mhp'nin ise tabanını henüz ikna edemediğini söyleyebiliriz. giderek de mhp yönlü evet desteğinin azaldığı da bir gerçektir.
    ne değişti de rüzgar tersine döndü? bundan sonra ne olur?
    şu ana kadar muhalefet hiç bir sey yapmadı. belki de doğru olanı yapıyorlar. ortada bir mağduriyet yok. genelde akp bütün seçim propagandalarını ben tek, siz hepiniz şablonuna oturturdu. bu sefer öyle bir durumları da yok.
    kanaatimiz nedir?
    kemal kılıçdaroğlu ve chp bir şekilde bu oyunu bozar. sadece saldırı ve polemik üreterek makası tekrar evet yönlü açar diye tahmin ediyorum. her seçimde olduğu gibi...

    edit:insanlar duymak istedikleri söylendiğinde mutlu oluyorlar. ben daha referanduma kadar bu sonuclari paylaşacağım. referandumdan sonra oturur konusuruz.
    işimin tanımı bana göre ozentilikten dolayi ingilizce olduğu için yönetici ibaresini kullandim. birilerini gereksiz aşağılık kompleksine sokacağını bilseydim onu da söylemezdim. aklınıza bol sıfırlı maaşlar falan gelmesin zira ay sonunu hesaplayarak getiriyorum. sadece sevdiğim bir işi yapiyorum.
  • kendi şeçmenlerinin en az %5 i dir.
  • ismi lazım değil küçük bir ilçede kadinlarin katıldığı bir toplantı (katılanların beyanı) yapılıyor ve neden evet denilmesi gerektiği anlatılıyor (anlatılıyor dediysek buraya yaşlı bakımevi yaptıracağız, her hastaya bir hastabakici verilecek, dogal olarak yuzlerce issiz genci işe alacağız vs. gibi şeyler). toplantı sonunda ise düzenleyenlerin kendi aralarındaki konuşmaya şahit oluyor bir tanıdık; "boşa gelmişiz buraya kadar, boşuna kendimizi yorduk" minvalinde şeyler konuşuluyor. demem o ki bu sayı sozlukculerin tahminlerinin bile çok uzerinde, kendileri bile gorememisler o ışığı seçmende.
  • ihtiyaçtır, umuttur.
hesabın var mı? giriş yap