• fotoğrafçı olmanın, iyi dil bilme anlamına gelmediğinin en güzel örneklerinden biridir bu cümle. kurabilen adama, güncel tdk sözlüğü yedirmek suretiyle türkçeyi öğretmek lazımdır.

    şahsen, bir gün eş dost ortamında beşiktaşta çay içerken, bir cümle içerisinde resim dedim diye, bu cümle kullanarak beni aşağılamaya çalışan bir insanın yanından usulca kalktım. kabalcıya gittim, türkçe sözlük alıp geri döndüm. açtım arkadaşın önünde sözlüğü, "resim'in türkçe ne demek olduğunu sesli bir şekilde okur musun" dedim. o noktadan sonra, o arkadaşımın tedavisi tamamlandı, bir daha 'resim değil fotoğraf' cümlesini kurduğunu sanmıyorum.

    işte üzerimdeki snob'luk bambaşkaydı o noktada.
  • türk dil kurumu tanımı:
    "resim -smi
    isim arapça resm
    1. isim varlıkların, doğadaki görünüşlerinin kalem, fırça gibi araçlarla kâğıt, bez vb. üzerinde yapılan biçimleri
    "konulu resim parçaları kendiliğinden ve doğru olarak yan yana gelivermiş, hikâye ortaya çıkmıştı." - t. buğra
    2. bunu yapmak için gerekli yöntemleri öğreten sanat
    "türkiye'de resim bir müddetten beri soysuz bir sanat hâline gelmeye başladı." - o. s. orhon
    3. fotoğraf
    "güzel inebolu kızı, duvara yapıştırılan gazi'nin resmine uzun uzun baktı." - a. gündüz
    4. hukuk bazı eşyadan ve işlerden alınan vergi veya harç
    "osmanlı devleti'nin birçok vergi ve resimleri bu yüzden doğrudan doğruya yabancı alacaklıların cebine gider." - y. k. karaosmanoğlu
    5. tören
    6. açık gösterge, kesin sonuç"

    3. maddedeki anlam görüldüğü üzere, fotoğraf. ikisi de kullanılabilir. gereksiz ukalalığa lüzum yok, dağılabiliriz.
  • ilkbahar yaz mevsim mevsim,
    birkaç mektup, bir kaç fotoğraf,
    yıllar geçse o bir isim,
    unutulmaz, unutulmaz.

    oldu mu ?
    olmadı.
    resim demenin sanatsal, narin bir manası var.
  • ben de buradaki bazilari gibi, bana soyleneni dogru kabul ediyordum ama biri gelip agzima vurdu. herkese de arastirip, mesela tdk'yi acip ve anlamlarina bakip, sonra artistlik yapmasini oneririm.

    resim:

    1. isim varlıkların, doğadaki görünüşlerinin kalem, fırça gibi araçlarla kâğıt, bez vb. üzerinde yapılan biçimleri
    "konulu resim parçaları kendiliğinden ve doğru olarak yan yana gelivermiş, hikâye ortaya çıkmıştı." - t. buğra
    2. bunu yapmak için gerekli yöntemleri öğreten sanat
    "türkiye'de resim bir müddetten beri soysuz bir sanat hâline gelmeye başladı." - o. s. orhon
    3. fotoğraf
    "güzel inebolu kızı, duvara yapıştırılan gazi'nin resmine uzun uzun baktı." - a. gündüz

    fotograf:
    1. çeşitli araç ve malzeme kullanarak görüntüyü özel bir yüzey üzerinde sabitleme
    2. bu yöntemle aktarılarak çoğaltılan resim, foto
    "atatürk'ün hemen herkesin gördüğü, mektep kitaplarına kadar geçmiş bir fotoğrafı vardır." - a. h. tanpınar
    3. görüntü
    "bu adam iyi fotoğraf veriyor." - a. ilhan

    yani genel olarak "ono bi koro fotorof donuur" dedigimiz seye resim denmesinde bir sakinca yoktur. uzun lafin kisasi da, her fotograf ayni zamanda resimdir ama her resim fotograf degildir.
  • başlığın açılma tarihi 2003
    son entry'si "oh be sonunda böyle bir başlık açıldı ya"
    kesinlikle seçmece alıyorlar algoritma onayı falan değil bu.

    (bkz: allah'ım neler var şu dünyada ya)
  • açacağın başlığı...
  • tdk'nın resim tanımı maddelerinden biri de fotoğraf evet.
    yani yanlış bir önerme gibi görünüyor bakınca ancak biz yine de fotoğrafı çekelim, resmi çizelim mümkünse.
    çünkü şeyden dolayı.
    teşekkürler..
  • fotoğrafçılık ve kameramanlık bölümünün temel fotoğrafçılık ya da fotoğraf kültürü kitabındaki tanıma göre her fotoğraf bir resimdir ancak her resim bir fotoğraf değildir. *
  • çizilen için resim, çekilen için fotoğraf, geneli (image) için de görseli kullanarak katıldığım.

    açacağınız başlığı...
hesabın var mı? giriş yap