• ''sınava girseydi de sonra kontrol edilseydi o olup olmadığı'' dedirten mağdur kız. yapılamıyor mu böyle bir şey. adını al, sınavdan sonra istediğin kadar kontrol et o mu değil mi diye. yeri bellidir yurdu bellidir. salak bu adamlar ya.

    (bkz: malsınız lan siz mal)
  • kızın kimlikte fotoğrafı şu

    başvuru esnasında çekilen fotoğrafı şu

    sınava girdiği andaki hali şöyle

    röportaj esnasında ise böyle
  • yanında bez parçası taşısaydı mağdur olmayacak kızdı..

    örnek olarak trafikte alkol alan bayanlar direksiyon başına geçtiği zaman türbanını takıyor, polis çevirmesi olduğu zaman bizim idiot kolluk kuvvetlerimizi hipnoz ederek çeviriye uğramadan yoluna devam ediyor.

    bize de sakal bırakıp sarık taşımak düşüyor.
  • türkiye'de insanların hayatının ne kadar kolay mahvedilebildiğini bir kez daha gördüğümüz olay.

    siyah beyaz çıktı bile geçerliyken nasıl sorun olabildiğini anlayamadım.
  • sınava alınmaması tamamen görevlilerin bilgisizliğinden kaynaklanan kız.

    sınav tutanağında bile yazıyor, kimliğinden şüphe duyduğunuz bir kişi hakkında sınav sonrasında tutanak tutulması gerekiyor. normalde salon başkanının sınava girecek adaydan kendi el yazısı ile yazılmış ana baba adı, nereli olduğu, okuduğu bölüm vs. gibi genel bilgilerini içeren ve herhangi bir kimlik uyuşmazlığı olduğu taktirde bütün sorumluluğun kendisine ait olduğunu kabul eden ve son 6 aylık bir fotoğrafını 5 gün içinde ösym'ye göndereceğini taahhüt eden bir dilekçe yazdırılması gerekiyor. yani sınava almama gibi bir şey söz konusu değil. önemli olan bu şüpheli durumu ösym'ye bildirmek, artık konu aday ile ösym arasında çözülmesi gereken bir şey oluyor.

    aynı şey cumartesi günü salon başkanı olduğum salonda benim de başıma geldi. aday, giriş belgesindeki haline hiç benzemiyordu, bina sorumlusu ve polisler de baktılar, hiç birimiz benzetemedik. adam hastalık geçirdim o zaman çok kiloluydum falan dedi. ösym sorumlusunu aradık ve tutanak tutup sınava almamızı söyledi, dediğim şekilde de adaya kendi yazısıyla dilekçe yazdırdık. hatta sınav evraklarından çıkan tutanağı okuduktan sonra ona uygun olarak tekrar tutanak tuttum. ben görevimi yaptım, kimliğini ispat etmek artık onun yükümlülüğünde. belki dediği gibi gerçekten hastalık geçirdi, bunu ben bilemem ama sınava almayıp emeğini hiçe saymak da ne benim ne de diğer görevlilerin yapabileceği bir şey değil. yazık olmuş, umarım hakkını arar.
  • 2006'dan beri sınavlarda görev yapıyorum, fotoğrafı benzemiyor diye adayları sınava almasak her salonda yarı yarıya sayıyı azaltmak gerekirdi. ösym'nin çektiği fotolar evlere şenlik, kimlik fotoları çocukluktan kalma, kimi saç uzatır kimi gözlük takar. işgüzar bi görevlinin kraldan çok kralcılık yaptığı bi durum yaşanmış, hala anlamadılar kopya salonda değil dışarıdan çekilur ve ayarlanır. su şişesjnin folyosuyla kopya çekileceğini sanan salakların işi.
  • kendisinin yerine gireceği farzedilen kişinin farklı bir saç rengiyle sınava gireceğini düşünecek kadar salak olanların paranoyasına kurban gitmiş kızdır.
  • benzer birşey 2008'de girdiğim ehliyet sınavında, yan sıramdaki kadının başına gelmişti. görevli ısrarla "kimlikteki sen değilsin" dedi durdu. kadın da en son patladı : "kardeşim!! doğum yaptım 20 kilo aldım, napayım doğumun ertesi günü koşa koşa kimliğimi mi değiştirseydim. her fiziksel değişimde kimlik değiştireceksek vay halimize" diyerekten. iyi patlamıştı abla yalnız. görevli sindi gidip oturdu. merak ettim ben de kadının kimliğine bi göz attım. kimlikteki kadın epey zayıftı ama napsın şimdi kadın gerçekten de yani? yeni doğum yapmış, lohusa haliyle sınava gelmiş bi de tatava çekiyor...
  • yıllar önce başıma gelen bir olayı hatırlatmış ablamız.

    ikinci sınıfın sonunda yatay geçiş yaparsam sene kaybetmeyeceğim bir bölüme geçmek için öss'ye girmiştim. hafif sakal vardı ve rahat olayım diye bol kumaş pantolon ve gömlek giymiştim. sınıfa girdiğimde sınav görevlisi söyle bir süzdü. "kılık kıyafet kanunlarına uymuyorsun çık dışarı" dedi. başımdan aşağı kaynar sular döküldü. sınıfa bir göz attım. makyajlısından top sakallısına, mini eteklisinden kot pantolonluya kadar her tip vardı. sonra jeton düştü bende. sakal ve kumaş pantolonu görünce aklına dindarlık gelecek kadar mal bi teyzeye denk gelmiştim. hiç uzatmadım okul görevlisine gittim. olayı anlatınca adam benden daha çok şaşırdı. "işgüzarlık yapmış" dedi ve beraber sınıfa gittik. "hocam işgüzarlık yapmışsınız okul görevlisi girebilirsin diyor" dedim. göt gibi kaldı tabii.
    velhasılı kelam demek ki her devrin kendine düşman seçtiği ve her ortamda ezmeye çalıştığı bir kesim olacak. dün türbanlılar sakallılar bugün makyajlı mini etekliler...
  • "kız kanser tedavisi görse ne halt yiyecektiniz?" diye sorguladığım olay nedeniyle mağdur olan kızdır.

    kız o vesikalık fotoğrafta o şekilde görünebilir, ama ya kanser tedavisi nedeniyle saçı dökülseydi, zayıflasaydı o zaman ne halt edecektiniz...

    yahu daha ygs'de bluetoothla kopya çeken öğrencileri birkaç ay önce gördük. onlar da türbanlıydı. girişte kimse kontrol etmemiş olacak ki sınavın son dakikasına kadar çatır çatır kopya çekmişler, gözetmen adammış da fark edilmişler. ya kontrol edilmeyenler, ya sınav gözetmeni tarafından umursanmayan türbanlılar ne olacak...

    bir işinizde de çifte standart olmasın be!
hesabın var mı? giriş yap