• sakalsız bir oğlanın tragedyası

    charles chaplin bir savaşta yitirdim sakalımı
    çıkmazlığın grev sesi umutlarımı vururken
    yendirdim bıyıklarımı papağan kuşkulara
    biraz elma şekeriyle kazıdım sakalımı
    lohusa şerbetiyle kazıdım sakalımı
    yanaklarım paprika lahmacun ister misiniz
    al işte sana böyle yüze böyle güz
    demeyin deseniz de sakal yok ya ucunda
    bu güz vermedi tarla seneye bıyık kerim
    ben ettim siz etmeyin sakal veririm size
    iğne iplik elimde bıyık dikerim size
    yanaklarım taşlıtarla kurabiye yer misiniz

    sayın bayan dursanıza gözünüze kuş kaçmış
    bu bıyık hiç gitmemiş sesinizin rengine
    sakalınız uzamış inmiş ta belinize
    at kuyruğu yapınız ya da örgüleyiniz
    kedinizin bıyığını usturayla kesiniz
    yanaklarım bileytaşı ispirto sever misiniz
    yoksul ve utangaç bir müşteriyim ben
    sizde güneş bulunur mu biraz kaktüs alıcam
    saksılarım yeşersin üç beş bulut verin de
    çok üşüdü güneşten şizofreni olucak
    çabuk olun lütfen dikenleri solucak
    yanaklarım gobi çölü soğuk su içer misiniz
    yüzüm eski bir artist yaşlandıkça shirley temple
    elimde bir baş soğan bir baş sarımsak
    ah ne kadar şakacısınız hiç hamlet oynamadınız mı
    olmak ya da olmamak bütün sorun bu
    yanaklarım yul bryner şimşir tarak ister misiniz
  • arkadas zekai ozger'in erkek egemen toplum a koca bir nanik yaptigi siiridir.
    sairin ölümünden sonra kitabını basan mayıs yayinlari, dönemin delikanli solcularina hitap ettigi icin "sakalsiz bir oglanin tragedyasi" yerine "sevdadir" gibi delikanli solcu bir isim uydurmustur kitaba. ayip etmislerdir. ufaktan bir escinsel koku da sezilmiyor degil siirde. turk siirine guzel bir a.zekai ozger opucugudur bu siir.

    (bkz: erkek egemen ideolojide siirin yeri ve onemi)
  • arkadaş'ın vakti gelince istediği şekilde basılacağı kitabının ismi. hissettiği "yerden" çıkacak.
  • "bu yıl 19.’su gerçekleştirilecek olan “arkadaş z. özger” etkinliğinin -her yıl olduğu gibi- başarılı geçeceğinden kuşkusuz olarak size, düzenleme kurulu’na, jüri’ye aile adına teşekkürlerimizi, başarı dileklerimizi ve saygılarımızı sunuyorum. yarışmaya katılanlara teşekkür ediyor ve bundan sonrası için de başarılar diliyorum. ödüle layık görülen kardeşlerimizi de ayrıca kutluyorum.

    bana son gönderdiğiniz elektronik mektubun bazı yerlerine değineyim:
    aileden eşim şükriye iki kez, baldızım şükran da iki ya da üç kez kenan yücel tarafından arandı. şükran, son kez arandığında, “çok çalıştık, çok emek harcadık, izin verseniz de vermeseniz de bu kitabı basacağız.” denilmiş. şükran da “o zaman siz de sonuçlarına katlanırsınız.” demiş.
    sayın yücel yazısının bir yerinde, “bu kitabı arkadaş’ın manevi hatırasına olan saygımız, vasiyetinin yerine getirilmesi konusunda duyduğumuz sorumluluk nedeniyle…hazırladık.” diyor. bu vasiyet nereden çıktı anlayamadım! sağlığında, “bir gün bir kitap yayımlarsam, adı şu olacak.” diyen bir kişi -eğer bu bir vasiyetse- bunu varislerine mi bırakmış olur, yoksa üçüncü kişilere mi?!!!
    sayın yücel, yazısının başka bir yerinde, “hiçbir ticari kaygı gütmedik. bu kitabın tüm gelirlerini arkadaş z. özger kitaplığı’nın oluşturulması için bağışladık.” ifadesini kullanmış. eşime ve baldızıma gönderdiği mektubun ekinde yer alan bir metinde, telif haklarından hiç söz etmeden, imzalarını atma talebinde bulunuyordu. daha sonra ise baldızımla yaptığı bir telefon görüşmesinde “gerekiyorsa, telif hakkı da öderim.” demiş. önce bedava iste, sonra telif hakkı öner! anlayamadım.
    ayrıca bu “arkadaş z. özger kitaplığı” neredeymiş, nasıl bir oluşummuş, statüsü neymiş, bunu da anlayabilmiş değilim.

    mektubumun başında size özellikle teşekkür ettim. mayıs yayınlarına da teşekkür ediyorum. rahmetlinin anısını yaşatmış olmanız bizi sevindiriyor. bunun için bir kez daha teşekkürler.

    uzunca oldu, zamanınızı aldım, kusura bakmayın. amacım, bilmediğiniz bazı konularda sizi aydınlatmaktı.
    selam, saygı, sağlık ve başarı dileklerim(iz)le.

    ramiz- şükriye bilgin"
  • arkadaş zekai özger ile arkadaşlığımı başlatan şiirdir. neyse ki ateşi üfle ferhat tarzı "devrimci" kokan şiirlerinin dışındaki şiirleri de kabul gördü. kitabın adını sevdadır değil de sakalsız bir oğlanın tragedyası koymak hayaliydi, gerçek oldu.
    yine de bunu bunca yıl geciktirenlere iki lafım ama neyse...yuttum. mayıs yayınlarına falan teşekkür etmiyorum. 35 yıl gecikme telafi edilemez.
    neyse bu yeni isimle de üstünden kar ederler zaten. yeni bir kitapmış gibi.
  • bu kitabı aldığımdan beri kitabı nerede koyacağıma dair kararsızlık yaşıyorum. kitaplığa yerleştiriyorum hem de en güzel köşesine içime sinmiyor. sanki uzak kalmış gibi. ne bu öyle mesafeli mesafeli. mesafalerden nefret ediyorum.
    çalışma masasında kalsın gözümün önünde olur hem diyorum, ya üzerine bir şeyler dökersem diye hemen vazgeçiyorum.
    çantamda mı taşısam diyorum ama bazen çantamı çoluk çocuk kurcalıyor yırtarlarsa diye bu da olmaz diyorum.
    galiba haydarpaşa garı'nda bırakmalıydım. böyle bir sorumluluk alacak durumda değilmişim.
  • arkadaş bu şiiri yazdıktan sonra kalemin arkasını dudaklarının arasına alıp keyifli ve buruk bir şekilde gülmüş müdür acaba?
    tanım da: türk şiirine şarap kokmadan yalnızlığı, çocukluğu, yetişkinliği, erkek olmanın yükünü en güzel şekilde kazandıran şairin en meşhur şiiri sanırım.
    edit: heyecandan birtakım imla hataları yapmışız.
  • bkz verilmemiş olması garip. şairi için (bkz: arkadaş zekai özger)
hesabın var mı? giriş yap