• uluslararası saraybosna üniversitesi'nde yaşanan bir olayda geçen cevap. boğaziçi'nde eğitim almış sırp bir bayan akademisyen sınıfa dönüyor ve diyor ki, "türklere bir soru sormak istiyorum, yıllarca türkiye'de yaşadım, bir şeyi asla anlayamadım. yıllarca bir çocuğu büyütüyorlar, sonra çocuk şehit oluyor ve anneler sadece 'vatan sağolsun' diyorlar." bir erkek söz almak istiyor ve sırp hoca "hayır diyor, erkeklerden cevap istemiyorum, kadınlar cevap versin, siz türk kadınları aynı şeyi söyler miydiniz?" diye kızlara soruyor. başörtülü bir hanım ablamız ayağa kalkıyor ve "vatanın beş karış toprağına beş evladımı gözümü kırpmadan şehit veririm, vatan toprağı için her şey feda edilir" diyor. sırp akademisyen şok oluyor ve susup kalıyor.

    edit: ne çok bizans ve ermeni soyu var sözlükte.

    edit2: buraya isveç vpn'i üzerinden girip göt korkusuyla yazan ödlekler gelip suratıma karşı potansiyel bir şehid annesine "kaşar" desinler de kadıköy'deki boğayı içlerinden geçiriyor muyum geçirmiyor muyum görelim.

    edit3: olay tamamen doğrudur. kurtuluş savaşı'nda da dedesi savaştan kaçan ödleklerin kurgu sanması beni hiç şaşırtmıyor. ne şehadeti ne de vatanı canından çok sevmeyi anlayamazsınız siz. ancak klavye arkasında kutsala sövmeyi, tertemiz insanlara hakaret etmeyi, sıkıya gelince de kuyruğu kıstırıp kaçmayı bilirsiniz.
  • ve sonra salona mehter takımı giriyor, söz alamayan adam dombıra söyleyerek sahneye çıkıyor. akademisyen kadın kelime-i şaadet getiriyor ve müslüman oluyor. herkes ağlamaya başlıyor.
  • akademisyen demiş ne kadar da tokatlı bir kız.
  • ya siktirin gidin be, siktirin gidin. gencecik evlatlar avlanıyor adeta. şehitlikmiş.
  • sırp akademisyen bu, o kadar okumuş doktora yapmış durur mu yabıştırmış cevabı:
    "hakim sınıfların en büyük başarısı kendi iktidarlarını; vatan savunması, vatan için şehit olma, kutsal vatan gibi soyut kavramlar altına gizleyerek alt sınıfları ölüme göndermeleri ve bu aşağılık eylemi soylu, cennetle mükafatlandırılacak, onurlu bir hareket olarak göstermeleridir. cephede savaşan yoksul ailelerin çocukları, vatan, devlet bekası, şehadet benzeri şeyler için çarpıştıklarını düşünürken aslında toplumun üstüne çöreklenmiş bir avuç kan emici hırsıza hizmet ettiklerini düşünmezler. görüşlerinizi yeniden değerlendirmenizi öneririm."
  • olayın bir hikaye olduğu ve belli maksatla anlatıldığı bariz iken bizlere sadece şunu sormak lazımdır.

    şehitlik nedir? durdurulabilecek bir olay ya da savaş varken bunu durdurmayan ve bundan yarar sağlamaya çalışan insanların çizdiği yolda kendi evlatlarımızın ölmesi doğrumudur?
  • sırp akademisyen söz alıp şunları söylüyor; "yıllar boyu padişahlarınızın hanımları hep sırp oldu buna rağmen en ünlü tenisçiniz hülya avşar bu nasıl mümkün olabilir?" teyzelerimizin giydiği yarı açık başörtülü hanımın verdiği cevap sert oluyor. "altyapılara gereken önem verilmiyor yoksa çok yetenekli sporcularımız var."
hesabın var mı? giriş yap