• farsçada cam anlamına gelen kelime.
  • azeri türkçesinde cam demektir. şişeyi ört, pencereyi kapat şeklinde kullanılmaktadır.
  • bir müzik aleti.
    (bkz: aşkın nur yengi)
  • cam ambalaj.
  • alkolün sakin sessiz durduğu yer.
  • lise iki. yeni aldıgım telefonum elimde bir mesaj atıyorum. üst kattan vodka istiyorum çünkü 4 milyon 400 bin liraya aldıgımız küçük tekel vodkası ve ona kattıgımız visne suyu bitmiş. çok kalabalık olduğumuz için birazda çok seyreltik olduğu için vodka işe yaramadan bitmiş.
    yemekhaneden fazladan aldığımız ayva tatlıları masada kalmış.

    mesaja cevap geliyor. aradan çok zaman geçmeden camdan sallanan bir şişe geliyor. yine küçük tekel vodkası. üzerinden biraz eksiltilmiş, boşluğa azıcık vişne suyu eklenmiş. çok sert. o ortamda birininin sahip olması bile yeterince zorken sadece bir mesajla bana gönderilmiş işte.

    gönderen tam insan. sırrını paylaştı benle. bir ramazan günü iftara, eve yetişmeye çalışırken yeni aldıgım telefonum konuşmak istediğini belirten bir mesajla titredi. o zamanlar titreyen telefon azdı. yoldan geçen kirliden çok karıştan az sakallı bir amcanın dağıttığı sıcak pideden bir parçayla orucumu açmıştım. hızlı hızlı eve gidiyorum. ezan okunmuş ama beni bekler annem bilirim. çok bekletmeden gitmek niyetindeyim. iftardan sonra bir bahaneyle evden çıkıyorum. üst katı kafe olan kitapcılardan birinde bekliyor beni. o ne oruç tutuyor ne eve gidiyor. sigara da içiyor. gidiyorum kafeye. uzun uzun konusuyoruz. lisede olan biri için çok fazla pişmanlığı var ve ben bir liselinin tam olması gerektiği kadar idealistim, salağım. bana fazla gelen şeyler anlatıyorum. içim bağırıyor aslında salaaaak salaaaaaaak diye ama sanki aksam ne yediğini dinlemiş gibi yorumlar yapıyorum. bana bunları bana anlattıgını çünkü etrafta bunları anlayabilecek tek kişi olduğumu söylüyor. yanılıyor. ben de tıpkı digerleri gibi anlamıyorum. tek farkım var anlamadığımı gizleyebiliyorum. içim çiğlikten mosmor. görünmüyor ama dışardan. dışardan kitap okuyan, mantıklı konuşan, zeki adamım.

    o şişeyi de bitiriyoruz. gecenin sonunda herkes dağılıyor.

    yıllar geçiyor.

    bir bardagın üzerinde sonuna kadar akması için bıraktığım bir şişe var. ters duruyor. bir kaç dakikadır orada duruyor. aslında küçük hesapların adamı değilim ama saat neredeyse iki ve içki aramak için enerjim yok. oradan gelecek bir kaç damla bu geceyi kurtaracak birkaç damla olabilir. sabırsızlanıyorum, ne kadar beklemem gerektiğine emin değilim. daha önce defalarca bitmiş taklidi yapan mısır özü yağ şişelerinde kalan yağla yemek yaptım. bittiğine yemin edilen şişelerden sıvılar çıkardım. aslında normalde umursamam ama o bir iki damla gerçekten kritik olabilir.

    dol diye bağırdım bardağa, dayanamadım çünkü insan bazen dayanamaz. biliyorum, yani emin değilim ama, şişeler söz dinlemezler, bardaklar söz dinlemezler ama bunu sorun etmemek lazım. sadece isteyip sonucu beklemek hatta olmayacagına emin olunsa bile ve hatta olmasa bile olmuş gibi yapmakta bir mahsur yok bence. iki günlük dünya ve siz bir gününü böylece geçirebiliyorsanız bu bir kazançtır yav.

    denk geldi şimdi arkada bir şarkıcı zulada iki şişeden bahsediyor.

    bir ara şarapla sarhoş olmam lazım.
    bir ara sıcak şarap içmem lazım ama o artık seneye kalır heralde.
    kış geçti.
  • yaratıcılığın ve el emeğinin sınırları zorlandığında içindeki önemsenmeden satın alınabilecek bir nesne olabilir. gerçi aşağıdaki linkdekinin içindekini de önemsiyoruz biz ya önemsemeyenler için olsun lafımız.

    http://www.enacayip.com/…-samurai-votka-sisesi.html
  • http://www.kamasutra.at/ sitesinde farklı bir yaklaşımla üretilmiş obje.
  • değişik açma şekilleri olan sıvı tutma kabı.
    http://bit.ly/1pbusqx
hesabın var mı? giriş yap