synthetic aperture radar

• yuksek cozunurluklu bir radar teknolojisi.
  
  yuksek bant genisligine ait radar datasi alabilmek icin cok buyuk bir anten gerektigi icin, bunun yerine kucuk bir anteni bir ucak uzerine yerlestirip ucagin aldigi data signal processing teknikleriyle bir araya getirip islenir. boylelikle genis bir "aperture"'a (canak genisligi diyebiliriz buna) sahip bir radar anteni sentezlenmis olur.
• (bkz: f 4e 2020 terminator)
• türkçeye yapay açıklıklı radar diye çevrilebilir.
  
  http://www.radartutorial.eu/….airborne/ab07.tr.html
• zaman zaman kendisine "bireşimli açıklıklı radar" diyenler de olmuştur.
• (bkz: sar)
  
  (bkz: https://cosmosmagazine.com/…t-north-korea-nuke-test)
• platformun hareket yönündeki çözünürlüğünün, anten boyunu yapay olarak uzatmak suretiyle arttırılmış mikrodalga algılama sistemi.
• synthetic aperture radar ya da türkçe karşılığı ile yapay açıklıklı radar, hareketli bir hava veya uzay platformuna takılı, yeryüzünün ve yeryüzünde bulunan hedeflerin yüksek çözünürlüklü görüntülerini sağlayan bir radar yöntemidir. askeri ve sivil amaçlar için kullanılır.
  
  optik çözümlere göre en büyük avantajı her türlü hava şartında, gece-gündüz farketmeksizin görüntülenmek istenen hedefin yüksek çözünürlüklü görüntüsü elde edebilmesidir. bir diğer önemli avantajı ise optik çözümlerin aksine, ormanlık alanlarda kamufle olmuş hedefleri de tespit edebilmesidir. örneğin, optik çözümler sık ağaçlarla kaplı bir alanda kamufle olan bir tank müfrezesini tespit edemezken, yapay açıklı radar bu hedefi tespit edebilme kabiliyetine sahiptir.
  
  uydulara takılı sar'lar daha geniş yüzey alanlarını (30x30 km - 400x100 km) aydınlatma kabiliyetine sahip olmalarına rağmen, uçaklara ve insansız hava araçlarına takılı sar'lar kadar yüksek çözünürlüğe sahip olmazlar. çünkü, azimut piksel çözünürlüğü, radarın takılı olduğu hava platformunun hızının ve radar biriminin sahip olduğu pulse repetition frequency değerinin bir fonksiyonu olup, platform hızı/prf^* formülü ile elde edilir. bu formülden de anlaşılacağı üzere radarın takılı olduğu platform ne kadar yavaş olursa azimut piksel boyutu da o kadar düşük olacaktır. dolayısıyla 280 knot hızla yol alan bir uçağın azimut pikseli 1.5 metre iken, saniyede 7 km. mesafe kateden bir uydunun aizmut pikseli 25 metre olmaktadır.
  
  uydulara takılı sar'larda karşılaşılan en önemli sorun mesafe ve azimut pikselleri arasındaki boyut farkından (örn: azimut pikseli 20 m. iken mesafe pikseli 4 m.) dolayı görüntü kalitesinin düşük olmasıdır. kaliteli bir radar görüntüsü elde etmek için azimut ve mesafe piksellerinin boyutları birbirine eşit olmalıdır. piksel boyutlarını birbirine eşitlemek için kullanılan en bilinen metot multilooking işlemi uygulamaktır.
  
  sar sinyal işlemesinde karşılaşılan bir diğer sorun ise range migration sorunudur. bu sorun genellikle uçaklara takılı olan sar'larda meydana gelen bir problemdir. yeryüzünde bulunan birçok girinti çıkıntıdan kaynaklı olarak, yeryüzünden yansıyan radar sinyalleri, alıcıya hep farklı zamanda ulaşır. bu da mesafe piksellerinde bozulmaya yol açar. bu bozulmaları gidermek için (bkz: range cell migration correction) adlı bir yöntem kullanılır.
  
  yapay açıklıklı radar sinyallerini işlerken kullanılan üç temel sayısal işaret işleme algoritması vardır. bunlar, range-doppler, omega-k ve chirp scaling algoritmalarıdır. range-doppler algoritmasının tasarımı diğer algoritmalara göre daha iyi olup, veririmliği ise daha düşüktür.
• bu tip radar taşıyan uydularla uydudan görüntüleme hizmeti veren şirket için:
  
  (bkz: capella space)
• şimdi şöyle ki elektronik geliştikçe, görüntüleme sistemleri de hızla gelişiyor ve bu paralelde yüksek çözünürlüklü görüntü elde etme ihtiyacı ortaya çıkıyor.bildiğimiz anlamda görüntüleme radarları bir cisme sinyal atıp(ki bu sinyaller radarların bandına göre değişir ve çeşitlenir) yansıyan echo sinyallerini toplayıp kütüphaneleri ile karşılaştırarak size anlamlı bir sonuç elde etmeye çalışır.ancak başta da bahsettiği gibi yüksek çözünürlüklü görüntü elde etmek için anten açıklığınızın da fazla olması gerekir.e peki uçak, uydu vs. platformların üzerine kocaman antenler mi takacağız. bunu yaparsan afedersin ama taşıyıcı platformun aerodinamik yapısının içinden geçersin.zaten yapamazsın da diyelim ki bu yola baş koydun taktın kocaman anteni eee çıktın istihbarat toplayacağın alana. baaam. vuruldun :) çünkü zaten binbir takla atarak yakalanan rcs oranını berbat ettin ve herhangi bir gizliliğin kalmadı. tamam güzel söylüyorsunda yok mu bunun bir çözümü diyenler için var elbette. elektronik sinya işleme teknikleri ile uygun anten çapını kullanıp yansıyan sinyalleri hızlı bir şekilde işlersen al sana bölgenin haritası. adamlar yapmış. üstelik hava koşullarından da etkilenmezler neredeyse.bilenler bilir. ırak, lübnan,suriye gibi hava sahalarında savaş zamanları petrol kuyuları yakılır ki sorti yapacak pilotlar bölgeyi göremesin . radarlar izleyemesin. efendim geçti bunlar keklik gibi ortada oluyorsunuz bu radarlar sayesinde.(elektronik harp teknikleri gerçekten aklın akılla oyunudur bu arada )elbette bir çok uygulaması olan bu radarları bir uydu üstüne takarsanız da gezegen görüntülemelerinden tutun, topografya çalışmalarına kadar kullanabilirsiniz. e hadi kolay gelsin böyle bir girizgah yapmış olalım