• dün gece national geographic'te ölüm ve cenazelerle ilgili geleneklerin konu edildiği tabu programında izledim. amerikanyada açık tabutlu cenaze törenlerinde, cenaze levazımatçısı dediğimiz undertaker kişileri bu işi şöyle yapıyormuş:

    öncelikle ölü alınır, bir güzel yıkanır. sonra, boynundan bir kesik açılır. şah damarın oralardan biyerden işte. bildiğin hortumla, vücuttaki kan dışarı boşaltılır. boşaltılan kanın yerine, tahnit sıvısı pompalanır. hatta isterseniz esanstır, renk pigmentidir bu sıvının içine katabiliyomuşsunuz. neyse, vücuda tahnit sıvısı pompalanırken, vücuda eşit dağılmasını sağlamak için ölünün vücuduna masaj yapmak da gerekiyor tabi.

    neyse bu işlem bittikten sonra, ölümüz artık hazır. tahnit sıvısı renklendiriyomuş da yüzü. böyle kan geliyomuş yüze, ölü gibi değil de uyumuş gibi duruyomuşsun. sonra undertakerımız yüze fondötendir pudradır allah ne verdiyse sürer, tırnaklarını ojeler, efenim en süper elbiseleri giydirir, kulağına küpe bile takar. sonra ölüyü tabuta böyle vinç gibi bişiyle yerleştirip cenazeye hazır hale getiriyorlar.

    ilk tahnit işlemleri de amerikan iç savaşında, ailelerin kaybettiği çocuklarını kendi memleketlerinde gömmek istemeleri sonucu, ölüler nakliye sırasında kokmasın diye yapılmaya başlanmış. hatta başkan lincoln ölünce, vücudu tahnitlenip eyalet eyalet gezdirilmiş, cenazesi herkese gösterilmiş.

    yahudiler ve müslümanlara göre tahnit, cenazeyi mundar etmek anlamına gelip bu işlemi ölülerine yaptırmazlarmış. böyleyken de böyle işte. belki sözlükten birisine lazım olur, burda dursun bu bilgiler. bir zipirinsanla ilim irfan öğreniyorum entrysinin daha sonuna geldik. esen kalın. erler film. son.
  • ölüyü, bozulmaması için ilaçlama.
  • turgut özal'ın cenazesi de kısmen tahnitliymiş.
    http://haber.gazetevatan.com/…1/gundem#.uggtv5jzaso
  • bozulmaması için ölüyü mekan ve zamanına göre çeşitli biçimlerde ilaçlama. kanuni sultan süleyman , atatürk vb pek çok ünlü tahnit sayılabilir.
  • modern tahnitçiliğin (embalming) ilk örneklerinden biri 1775 yılında ingiltere’de john hunter adındaki biri tarafından gerçekleştirilmiş.

    epey zengin bir kadın olan bayan martin van butchell’ın vefatından sonra açıklanan vasiyetinde, bedeni toprak üzerinde kaldığı müddetçe parasının kullanım hakkını kocasına bıraktığını belirtince; sevgili kocası, parasız kalmamak için bu şartı yerine getirmenin bir yolunu aramış. nihayetinde karşısına john hunter adındaki iskoç bir cerrah çıkmış. cerrah, bayan van butchell’in atardamarından bir sıvı zerk ederek ölü bedeni korumayı başarmış. işlem sonrasında da bay van butchell, karısının bedenini şık bir şekilde giydirip cam kapaklı bir tabuta yerleştirmiş. bu da yetmemiş, tabutu evlerinin oturma odasına koyup belirli saatlerde ziyarete bile açmış.

    olayın kaynağı britannica.
  • (bkz: hanat) (bkz: ihanet) (bkz: muhannet)
  • gyorgy palfi'nin 2006 yılında çektiği izlemesi zor ancak izleyebilenlerin pişman olmadığı film. (bkz: taxidermia)
  • (bkz: taxidermia)
    (bkz: taksidermi)
  • bir kadavranın korunmasını sağlayan tekniklerin tümü.
    eski mısır'da, önce iç organlar çıkarılır, sonra doğal sodyum karbonat veya karbonatla vücut kurutulup tabnit hale getirilirdi.
hesabın var mı? giriş yap