553 entry daha
  • 48 yaşında tenise başlamaya karar verdim.

    aslında iyi bir spor izleyicisiyim. tenis, kış sporları ve atletizm başta olmak üzere, rugby ve krikete kadar bir çok spor dalını fırsat buldukça takip ederim. fakat genel olarak spor yapmaya karşıyım. çünkü, ne gerek var?

    her ne kadar iş ve hareket içeren şeylere karşı olsam da, gaza gelip başladım sonuç olarak. uzun yıllardır tenis izlemenin verdiği bir göz aşinalığı olmakla beraber, korta çıkınca işin değişeceğini biliyordum. (7-8 sene önce davul çalmaya başladığımda da aynı şey olmuştu. çok daha hızlı ilerleyeceğimi düşünürken, ders aldığım hocam "abi senin ellerin aklındakilere yetişemiyor. bildiğin, yapabileceklerinden fazla, sorun bu" demişti. benzer bir gazla kayak yapmaya heveslendiğimde de "olm ben sürekli seyrettim, derse gerek yok, direkt kayarım dedikten sonra, uçup kenardaki güvenlik ağlarında asılı kalmış ve kış sporlarına veda etmiştim. ama görmenizi isterdim, zirvede bıraktım gerçekten...)

    o yüzden tenise biraz daha mesafeli yaklaştım. fakat bu sefer de tam tersi oldu. 2. dersin sonunda, bir türlü daha önce elime raket almadığıma inanamayan hocam gaza gelip "seni seneye veteranlar turnuvasına hazırlayacağım" dedi. "sensin lan veteran :/" diyemedim ama ben de gaza geldim. dersin sonunda korttan arabaya kadar sürünerek gidiyorum ama aklımda hep sabah ya da akşam boş vakit yaratıp tenis oynamak var. çünkü yan kortlarda hep akranım slav kökenli hanımefendiler var.... dhjshjkahds yoksa deliyle mi münasebetim oldu ki turnuvaya hazırlanayım?
hesabın var mı? giriş yap