• pronet hakkında yazılanları okuduktan sonra başvurduğum, satış sonrasında da son derece kibar ve her konu hakkında ellerinden geldiğince yardımcı olmaya çalışan bir ekibi olan güvenlik şirketi. şimdilik kendilerinden çok memnunum.

    edit: memnun musunuz hala diye soranlar oluyor, son üç yıldır falan güvenlikli bir siteye yerleştiğim için hizmet almayı bıraktım, ben kullandığım zamanda gayet iyi çalışıyorlardı, ama güncel hallerini bilemiyorum.
  • tüm güvenlik şirketleri gibi çalışanlarını umursamayan hiçbir olayda yanında yer almayan güvenlik işini üstlendiği yerdeki site sakininin ya da alışveriş merkezinin herhangi bir kişisinin söylediği komik gerekçelerle işçisini çıkaran nerde ruh hastası veya arıza adam varsa güvenlik diye işe alan bir garip şirkettir.ancak çıkarama işi öyle direkt olmaz istanbul anadolu yakasında çalışanlar için sürgün yeri avrupa yakasındaki hadımköy projesidir.hiçkimse o kadar mesafeyi aşıp oraya gidemeyeceğinden mecburen istifa eder.müdürlerinin çoğu da diğer güvenlik şirketlerinde olduğu gibi asker veya polis emeklisi veya kaçkınıdır.yap dediysem yapacaksın ben senim komutanınım mantığındaki özel şirket yönetimiyle alakası olmayan ve yöneticilikten zerre kadar anlamayan kişilerle iş yürüttüklerinden bir türlü işi bilen düzgün çalışacak elemanda bulamazlar.yani nereye tükürsen bir kıllık çıkar bunların işinden allah bu güvenlik işini yapanlara kolaylık versin.

    (bkz: based on a true story)
  • sözleşmesinde yer almayan söküm işlemi için 500tl talep eden kurumdur.

    söküm işlemi için 500tl talep eden sahtekarlardir.

    söküm islemi icin 500tl talep edebilen kepazelerdir.

    söküm islemi icin 500tl talep eden is ahlaki olmayan kurumdur.
  • zamanında müşterisi olduğum ve yakamı zor kurtardığım güvenlik firması. müşteriyken her şey iyi güzel ama iş aboneliği sonlandırmaya gelince vampire bağlıyorlar.

    ilk olarak alarm sistemine ait parçaları tekrar bize satabilirsiniz önerisiyle geliyorlar. olur tabi, ne de olsa artık işime yaramaz dedim ve kabul ettim. ne kadara alacaksınız diye sorduğumda 90 tl gibi bir üreten bahsettiler. bana satarken 700-800 tl idi. çok az deyip itiraz ettiğimde süre istediler. geri dönüş yaptıklarından fiyat 400 küsüre çıktı anlaştık.

    sonrasında ise bu kez ödenmemiş borcunuz var dediler. ne borcu, otomatik ödemeye vermiştim, işte bunlarda belgeleri dedim. yok dediler şu kadar borç var. neymiş bu borç söyleyin dediğimde ilk bilmem kaç ay ödenmemiş, bir de şu ay bu ay dediler. yahu kardeşim o ilk bilmem kaç ay zaten kampanyalıydı, zaten ödemeyecek işte sözleşmede de var deyince çocuk kandırır gibi bizim hiç öyle bir kampanyamız olmadı dediler. öteki aylarda ödediğim ama telekom kampanyasından dolayı sistemlerinde ödenmedi görünen para.

    siz bir durun bakalım deyip bekledim. öyle bir sistemleri var ki sonrasında ne zaman aradıysam karışma farklı miktarda borç çıkardılar. kah 90 tl oldu, kah 450 tl. en son, borcunuz şu kadar, ödemezseniz icraya vereceğiz gibi bir mesaj attıklarında benimde tepe attı. çıkarın şu borcu net olarak dedim. 90 gibi bir para çıkardılar. sözleşmenin ilgili sayfasını bulup bunlara mail attım. ilk ayları ödememişsiniz zırvasını anında kestiler. borç oldu 20 tl. bu ne dedim. ıste arada ödenmemiş para zarf zur dediler. ta telekoma gitmek istemedim ve iyi bakalım alın şu parayı, bir daha da beni rahatsız etmeyin dedim kurtuldum.

    siz siz olun bunlardan uzak durun.
  • son vurgun metotları şöyle: üyeliğinizin yenilenmesini onaylıyor musunuz diye soruyorlar. onaylamıyorum diye cevaplıyorsunuz. bunun sonunda bir gün, ansızın normal ödediğiniz fiyatın üzerinde bir bedelle fatura çıkarıyorlar size.

    neymiş? üyelik yenilemiyorum mevcut ödeme politikasından feragat ediyorum anlamına geliyormuş. o yüzden daha üst ödeme paketini iteliyorlar. yenilemek istemiyorum ve de iptal etmek istiyorum demek gerekiyormuş.

    şirket politikasının ne kadar etik olduğunu değerlendirmelerinize bırakıyorum.
  • ilk günden beri evde kedi var ona göre sistem kurun dememe rağmen "tamam sorun olmaz" deyip 5 gün içinde kedi yüzünden 4 kere çalan alarma çözüm olarak da "hareket dedektörünü iptal edelim" diyolar. hayır buna aslında 1 değil 2 seçenek sunuyorlar ikisi de aynı kapıya çıkan ve çözüm olmayan şeyler. eve teknik servis geliyo "kedi evde serbest mi dolaşıyo" diye soruyo. bunlar beceriksiz, pronet desen kazıkçı, napıcam ben de bilmiyorum.
  • durumu "allah belalarını versin" şekline ulaştırmış alarm merkezi. durup dururken yangın alarmı çalar, üç dakika aramazlar (lan üç dakikada ev yanar lan), hırsız alarmı çalar dört dakika aramazlar (atı alan üsküdarı geçti), şikayet edip ticket açtırırsın üç hafta aramazlar, ilk şikayetinin dikkate alınmaması ile ilgili şikayet açtırırsın, aramazlar, ilk iki şikayetin için ticket açtırırsın anca aralarlar bir ay sonra filan.

    böyle lanet olsun, olmaz olsun, bombok hizmet veren bir firmadır. almayın aldırmayın kurbanınız olayım. ben takıntılıyım bu konularda bacım, sinir sahibi ettiniz beni. allah düşmanıma vermesin.
  • işyerime giderken gördüğüm bir erkek görseliyle 'aklınız işyerinde mi kaldı?' ve bir kadın görseliyle 'aklınız evde mi kaldı?' diye soran reklamları sonucunda acaba evime mi dönsem diye tereddütlere düşürmüştür.
  • çalışanlarını kıdemsiz ihbarsız işten atmak için türlü dalavereler çeviren firma.
  • tam adı tepe savunma ve güvenlik sistemleri sanayi anonim şirketi olan özel güvenlik şirketi. tepe grubu firmalarından biri olup, büyük alışveriş merkezleri, plazalar, vb ortamlarda güvenlik elemanı hizmeti vermektedir. gayet hoş, kaliteli, kibar bayan ve erkek elemanları vardır.
hesabın var mı? giriş yap