• reelde olması gerekenden çok red john ile ilgili bölüm yayınlayan dizi. ortada bir cinayet bürosu var. jane ise bir danışman. iki tarafın da bu ortaklıkta çıkarları var. ortada bir ortaklık var yani. bir cinayet bürosunun işini bırakıp her daim bir seri katilin peşine düşmesini beklemek ne kadar doğru? benzer bir proje olan monk'ta 8 sezonda en fazla 10 bölüm vardır katille ilgili.

    --- spoiler ---

    bu sezon red john'a yakın olan, onunla aynı ortamı paylaşmış olan insanlar da çıktı ortaya. hiç bağ kurulamayan bir seri katille en az 2 yönden bağlantı kuruldu; çiftlik ve kadın sığınma evi.
    --- spoiler ---
  • red john hikayesi uzadıkça how i met your mother'a dönen dizi. ne red john'muş ya.
  • en başta planlanırken 2-3 sezon düşünülüyormuş gibi geliyor bana bu dizi. dizinin sezonlar arttıkça red john artık 5 bölümde bir konuşulmaya başlandı. red john'lu bir bölüm seyrettiysek bir sonraki bölüm red john'un lafı bile geçmez oluyor. bu konuyu yaymak zorunda kaldılar bu şekilde. dizi aslında red john'suz, her bölüm birbirinden bağımsız cinayet çözme temeli üzerine de seyredilebiliyor zaten, eğlencelik. red john olmasa da oluyor.

    bir de 2-3 bölüm yayınlanıp, 2-3 hafta ara veren başka dizi seyretmedim hiç böyle. ulan ne deorganize yapım ekibiymiş böyle.
  • bu kadar güzel/gelecek vaad eden bir dizi ancak bu kadar sığ bırakılabilirdi. koca dizi 'red john var, oley' ve 'red john yok, klasik mentalist oyunları' ikilisi arasına sıkışıp kaldı. baydı sevgili bruno, arada birkaç bölüm diğer karakterleri ön plana çıkar. hepbanabana bir yere kadar.
  • monk - galip derviş'ten sonra bizimkiler bunun da uyarlamasını çekerse patrick jane'i erkan petekkaya oynamalı.
  • 4. sezon finalinde özel efekt konusunda ağır sıçan dizi. sihirli annem'in ekibiyle çalıştıklarını düşünüyorum. bu ney lan.

    http://i.imgur.com/me6sym6.jpg

    http://i.imgur.com/rih2cli.jpg
  • dizi/film keyfime kaldığım yerden devam etmek istemem dolayısıyla başladığım dizidir.

    uzun bir aradan sonra ilk defa kafama göre bir dizi buldum diye seviniyordum ki, ilk sezon sonrası hayal kırıklıkları ile doldum taştım resmen..

    2500 filmlik ve 12 dizilik arşivime bir tane daha katmak istiyordum oysa ki.

    ilk sezon'un 23 bölümlük kısmında abartısız 21 bölümünün daha 5. dakikasında katili bulmuş oluyorum.
    bu benim çok fazla dizi/film izlememle mi kaynaklı yoksa dizi kurgusu ve karakterlerde mi bir problem var acaba diye düşünmeye sevk etti.

    jane'nin lisbon ile münakaşaya girip her konuda haklı çıkmasından, van pelt ile rigsby'nin o sonuçsuz muhabbetlerinden cho'nun o ciddi tavırlarına kadar ofis içerisinde ve olayları jane'nin çözüş yöntemlerini zevkle izlerken genel olarak bir memnuniyetsizlik söz konusu.

    izlenecek daha 4 sezonum daha var ve bu durumun böyle devam ettiğini öğrenmemek için yorumları bile okuyamıyorum.

    ayrıca her bölümün de birbirinden bağımsız olması can sıkıcı, jane lisbon'a koskoca midilli aldı getirdi doğum gününde, ama bir kelime bile söz edilmedi bi sonraki bölüm..

    ki bu en basitinden bir olay..

    canım sıkıldı sözlük.
  • mart'ın 14'ünden sonra niçin 3 haftalık bir ara verdiklerini çözemediğim dizi... diziden soğuttular şahsen.

    ben ki sezonları tek günde bitirmekten hoşlanan adamım iki bölüm arası nasıl bir aya yakın ara koyabiliyorlar hayret doğrusu...

    ben var hiç anlamıyor bu yabancı dizileri... tabii bünye alışmış bir senede 30-40 bölümden oluşan ve bölümü 3'er 5'er saat tutan dizilere, hafif geliyor bunlar.
  • senaryo çok iyi kurgulanıyor, anlık bölümlerde değil uzun soluklu çalışma için senaryoda değişimler yapılıyor, jane'in çözümlemesine-psikolojik tahlil- muhatap olan herkes rolünü gereği gibi oynuyor...
  • yeni bölümünü merakle beklediğimiz dizi. hayır tam red john bölümleri başlamışken bu kadar ara verilmez ki amk.

    (bkz: hala bekliyoruz patrick reyis)
hesabın var mı? giriş yap