the red pill

• demiştim ya red pillciler geri zekalıdır ve bunu tekrar tekrar ispat etmekten çekinmezler.
  
  yukarıda örneğini görüyorsunuz, kendisine pazar yaramak isteyen karısının boynuzladığı kişilerin biricik tutanağı. anlaşılan blogları yeterince ilgi görmemiş olmalı ki tekrar bu zavallılık merkezine gelip yeni avlar peşine düşmüşler.
  
  daha önce de yazmıştım red pill ve bilgisayar oyunculuğu sorununu, hatta red pill denilen bu gerzekliğe müdahil olma sebebim bir geri zekalının oyun bilgisayarları hakkında atıp tutmasıydı.
  
  "red pill başlığına yazmayı bırakmıştım çünkü takipçileri o kadar geri zekalı ki tek tek cevabı verilen konuları tekrar tekrar ortaya sürüyorlardı. "
  
  böyle demiştim, gene geldi red pillcinin biri daha önce cevabı verilmiş bir konuyu (bilgisayar oyunları) öne sürdü. niye çünkü bilgisi olmadan fikri olanlar topluluğu, öğrenmeden çaba sarfetmeden bir şeyler kazanma hayali peşinde sürünen zavallılar.
  
  yaşamını bilgisayar ile kazanan birine bilgisayar oyunları ile vurmaya çalışacak kadar geri zekalı bu red pillciler. düşünceye verebilecek bir yanıtları yok, çünkü fikirleri var ama bilgileri yok.
  
  daha önce bunların daha geri zekalısı bana oyun oynayacağına sketch up ile modelleme yap demişti, komik 10 yaşındaki kızım bile skecth up'tan daha karmaşık 3 boyutlu modelleme uygulamaları kullanıyor.
  
  yalnız en azından araştırma becerileri belki ufuklarını açmıştır.
  ama atladıkları gurur duyduğum girilerim var mesela
  30'unda hala bilgisayar oyunu oynayan dingiller /@yamada asaemon
  
  ne bilgisi ne yaşam tecrübesi bir halt olmayan kişlerin belki yatacak birini düşürürüm umuduyla sarıldıkları zavallılık.
  
  bu kadar acınası olmak zor olmalı çaresizce insanların entryleri arayıp bulmak (kendimi önemli hissettim birden)
  
  ama o kadar zavallıca geri zekalı bir davranışki bu anlaması zor.
• diyorum ya bu red pillciler geri zekalı, ama aynı zamanda bunların bayrak sallayanı da okuma özürlü.
  
  embesil bir insan çıkarımı var o yüzden okumayı, kontrol etmeyi bile beceremiyor.
  
  nasyonel sosyalizm'in tipik kabulü bireylerin tek tip olmasıdır. hala inat ile tek tipleştirmeye çalışıyor, çünkü kendi doğrusu var. öz güven değil bu geri zekalılık niye mi ?
  
  ilginç bir şekilde argümanları giri didikleyerek karşılamaya çalışıyor, çaresizlik başka bir şey değil. (1228 giri de futbol ile ilgili toplasan 40 giri ya vardır ya yoktur ama spor rakamı büyük geldi zavallıya kesin futboldur bunlar, ne de olsa bilgisi olmadan fikri olma durumu). zamanında maari denilen bir kürt faşisti vardı bunun her yalanını ortaya çıkardıkça kuduran müritlerinden biri, yılmaz özdil'in yazmış olduğu bir yazıya yaptığım yorumla beni bir şey yapmıştı (kendine göre kötü bir şey) aynı şeyi şimdi red pillci yapmaya çalışıyor ama sabırsızlığı yüzünden spor kanalımı açmamış bile.
  
  30 yaşından sonra ilk defa idman yapan tipik boşanmış erkek prototipi görüyoruz, idmanı spor zannedecek kadar da zavallı.
  
  niye ?
  çünkü ömründe hiç spor yapmamış tahminen gençliğinde astımı falan da vardır, bu yüzden spor yapanları kıskanarak (ama o günlerde bu günlerde bilgisayar oyunları hakkında ne söylüyorsa spor yapanlara da onu söylediğine emin olabilirsiniz) geçirmiş, şimdi şekilsiz vücudunu şekle sokmaya çalışıp iri vücutlu erkeklere bakıp mastürbasyon yapanların davranışı.
  
  yazık işte, bir de böylelerinin çocuğu falan oluyor asıl onlara yazık.
• onu bunu bilmem de red pill kanatlandırıyor. vücut, karizma, para, kariyer, seks falan ihtiyacın neyse elde ettirir. ben buna bakarım bilader. yok gerizekalıymış yok sünepeymiş anlamam.
  
  bir insan default zengin yakışıklı değilse hiç kusura bakmayın işi şansa kalmıştır. eskiden topal da olsan everir, evini dizerdi baban. şimdiyse bir başınasın. elin kızı da senin minnoş kalbinle olsa olsa gönül eğlendirir. haksız da sayılmaz ya hani. o yüzden bu goril sosyetesinde alfa goril için sırada bekleyenlere bakıp 31 çeken maymun olmaktansa, bakmamayı tercih edip bireysel evrimine doğru yol alabilir. bu yolda da kızlar teklif ediyomuş, öyle diyorlar.
  
  bu arada entrylere bakıyorum, iki taraf da nefret yüklü. anlaşılabilir bir şey bu tabi. kaba düşünce şu ki; yarası olanlar vs kaybedecek şeyi olanlar.
• genellikle kendini faydasız hisseden, fakat bir ideolojiyle doğru yolu bulacağını düşünenlerin benimsediği akım.
  
  geçen gün bir entry yazmıştım, babasız büyüyenlerle ilgili. adam o kadar şartlanmış ki babasız büyüyen birinin erkek olamayacağına bana özel mesajla sacma sapan bir dolu link gönderiyor. verdiğim örneklerden biri cengiz han'dı. anladım ki bu adamlar, her ideolojinin radikali gibi, daha ne yazdıgını okumadan ilk cümleye bakıp saldırıya geçiyorlar. ben de bu adamların "nesine farklı bir perspektiften bilgi?" deyip sildim giriyi.
  
  şimdi bana özel mesajla link gösteren arkadaş, bilimsel veriyi ne sanıyorsa artık, makale gönderip durmuş. daha makale, teori, kanıt vs bilmeden bu verilerle karşı saldırıya geçiyor. akademide neler döndüğünden habersiz. akademisyenlerin ödenek almak için neler yapabildiklerinden haberi yok daha. kısa bir süre önce profesör olan bir akademisyenle birlikte amasya kalesi kazısındaydım bir ara. (not : arkeolog değilim bu arada, ana bilim dalı olarak arkeoloji almadım daha doğrusu). ödenek almak için roma dönemi eseri mi bulmadı, osmanlı mı bulmadı, var oğlu var.
  
  yurtdışından da haberim var. öyle linklerle olmuyor bu işler. araştırmacılar, ödenek almak için mutlaka araştırma yapmak zorundadır. fakat yaptığı araştırmanın doğru ve kesin olduğu çıkarımına, öyle bu arkadaşın gönderdiği linklerle varamazsınız. adam bir sonuca ulaşmak ister, ona ulaşır. sonra bir başkası çıkar, başka bir sonuca ulaşır, ikisi de makale yazar. anlamaya başlamıssındır umarım durumu.
  
  bir de diyor ki veri istiyorsun, veri veriyoruz. şimdi bu yazdıklarımı baştan bir oku. sonra da sana dave grohl gibi bir örnek vereyim babasız büyüyen bir rockstar. sonra bütün bunları tekrar karşılaştır. ardından git biraz daha karşılaştımalı araştırma yap bakalım ne sonuca varacaksın?
  
  red pill'in sunduğu kişisel gelişim önerilerini yakından takip etmek ve ne gibi sonuçlara ulaşıldığını anlamak için de buraya bir link bırakıyorum :
  
  http://erkekadam.org/category/saha-raporu/
  
  sizi gidi erkek adamlar sizi. biz siz erkeksiniz. bir siz biliyorsunuz her şeyi.
  
  şimdi gelip kin kusuyorsunuz diye ağlamayın.
  
  red pill'i bilmeyen arkadaşlara da su erkekadam sitesini biraz dolaşmalarını tavsiye ederim. gerçi burada bazı arkadaşlar mezhepçiliğe başlamışlar. gerçek red pill bu değil. en doğrusunu o biliyor. red pill ortamında bile.
  
  bu arada bırakın insanlar karşı olsunlar. rakibiniz azalıyor işte fena mı? sizden başkası başarılı olmasın, daha iyi değil mi?
  
  özel mesajla link gönderen arkadaş, sen özellikle gir bir bak su erkekadam.org'a. alfa yolundaki betalar birbirlerine giriyorlar, git de ayır. bulursun sen onlara gönderecek bilimsel link.
• erkekleri kadınsılaştıran her düşünceye ve tutuma şiddetle karşı çıkan biri olarak bu düşünce akımını epey ilgiyle inceledim.
  
  modern hayatın erkeği pasifize ve karikatürize eden yanına yönelttikleri güçlü itiraz kayda değer. birçok kadının ahlaksız ve manipülatif olduklarını dile getirmeleri de son derece yerinde. ancak benim bu öğretilerle ilgili kafama takılan bazı noktalar var. kadın-erkek ilişkilerini, hatta hayatı bence ziyadesiyle futbol maçı gibi görüyorlar.
  
  bu hareket bana güçlü bir öğreti bütününe ihtiyaç duyan erkeklerin arayışı gibi görünüyor. hayat lanse ettikleri gibi mekanik değildir. kadınlar da tıpkı erkekler gibi gücü sever ancak bu durum şehvetle dile getirdikleri gibi fecaat boyutunda değil. üstelik türkiye gibi ortadoğulu kodları güçlü bir ülkede batı avrupalı/kuzey amerikalı erkek hareketlerini ölçü almak ne kadar doğru bilemiyorum.
  
  şahsi fikrime göre the red pill hareketi modern hayatın dayattığı rol dağılımından rahatsız olan erkeklerin pek çok şey öğrenebileceği ama ülkemizin kodlarına fazlasıyla yabancı ve birtakım "survival" gerçekleri kendi fikirsel bütünlüğü adına bilerek göz ardı eden bir nitelik arz etmektedir.
• manganın izlenen bir şey olduğunu sananlarca savunulmaktadır.
• şuur sahibi, her şeyin en iyisini bilenlerin savunduğu akım.
  
  şimdi üstteki arkadaşın öne sürdüğü argümanları yanıtlamadan önce bir konuya dikkat çekmek istiyorum.
  
  redpillciler, ne kadar da müslümanlara benziyorlar değil mi? muhammedin tanrısına inanmayan herkes nasıl kafirse, red pill dinini inkar eden herkes de blue pill yutan kafirdir. müslüman için karşısında monoblok bir kafir kitlesi vardır. adam budistmiş, hıristiyanmış, başka bir inanca sahipmiş hiç önemli değil. kafirdir. bitti. nokta. red pillci için de ya betadır, ya meriçtir. aksi düşünülemez bile.
  
  bana cengiz hanı anlatma gerek yok. yeterince bilgi sahibiyim. ama senin tarih okuyuculuğundan ve metodolojiden haberin olmadıgından ve olayları o günün şartları içinde değerlendirme kapasiten olmadığından, cengiz hanı sadece psikopat diyerek açıklayabilirsin.
  
  13. yüzyıl moğolistan'ında da alfalık da oydu bu arada. sen ister beğen ister beğenme. senin bu konuda düşüncelerinin hiçbir evrensel geçerliliği yoktur. o dönemde normal olan kılıçla adam kesmek, ve yabancı topraklar işgal etmekti . herkes farklı seviyelerde psikopattı o dönemde. cengiz de içlerinde en iyisiydi. sen onu sadece psikopat olarak değerlendir bakalım tarihin ciddi olarak tartışıldığı ortamlarda seni ne oğlanı yerine koyarlar görürsün. atatürk'ü örnek vermediğim için de şuursuz olmakla iham edip, aklı sıra hakaret edecek. atatürk'ü de çok iyi bilir ve severim. onun da rejimin iyiliği için kaç kişiyi darağacına gönderdiğini ve kaç kişiyi sürgün ettiğini belirtmeye gerek yok. hepsinin de arkasındayım bu arada. doğru kararlardı. bu da atatürk'ü psikopat yapmaz.
  
  siz red pillcilerin çok sevdiği bir site var : illimitablemen.com
  bu sitede çok güzel makyavelizm güzellemeleri vardır. hatta bir örnekte ofiste 5 kadınla birlikte çalışan erkek yöneticinin, onları nasıl manipüle etmesi ve nasılbirbirine düşürüp bundan fayda sağlaması gerektiğini anlatan fantastik bir hikaye var. bu mudur red pill ahlakı?
  
  karşındakinin kim oldugunu bilmeden de dotacı, cips manyağı, şuursuz gibi yaftalamalar yapmadan önce de iki kere düşün. belki karşındaki kişi, discovery channel yetkilileri türkiye'ye geldiğinde, toplantıya çağrılan bir kaç çevirmenden biridir. belki al jazeera, türkiye'ye kanal açmak için geldiğinde , belgesel çevirileri için özel olarak telefonla aranmış biridir. ama yok, olamaz, red pil mümin'i için karşısındaki kişi sadece pc karşısında cips yiyebilir. belki çeviriden sonra dünyaya da müzik satmaya başlamıştır. ama o da olamaz. red pill dinine inanmayan biri başarılı olamaz. stoacılık da sadece red pillcilerin tekelindedir.
  
  araya bir şey daha sıkıştırayım. babayı öldürme fenomeniyle ilgili de yine bir red pillci örneği vermişsin. bu fenomen de sizin değil mi? ama biraz geriye gidelim istersen. zeus'la kronos'a baksan yeterli olur.
  
  bilimsel çıkarım için istisnalara da bakmıyorum. babasız başarıya ulaşanlar var diyorum. ister sayıları az olsun ister çok. ha ben genele çoğunluğa bakarım dersen o işler öyle yürümez bunu da bil. başarı zaten istisnai bir durumdur. herkes başarılı olamaz. çoğunluğa bakacaksan da, erkeklerin çoğu betadır senin görüşüne göre. o zaman doğrusu o olmalı değil mi?
  
  özetle, istediğim alfayı beğenirim istediğimi beğenmem, ona psikopat derim dersen, senin zaten ciddiye alınacak bir tarafın yoktur. cengiz han'ın tarihteki önemine dair de ders verecek değilim sana. araştırmayı seviyorsun madem, biraz da farklı perspektiften incele olayları.
  
  kırmızı hapı yutanlar bir de çevrelerine faydalı insanlar oluyorlarmış arkadaşın dediğine göre. şimdi link vermiyorum da şu erkekadam.org sitesine bir göz atın, orada görürsünüz hem kendilerine hem de çevrelerine faydalı olan adamları. buradaki red pillci agababalarının da uğrak noktası diye veriyorum o siteyi.
  
  edit : imla
• karaktersiz ve geri zekalıların benimsediği modern çağ embesilliği. uygulamaya çalışanlar ya hiç bir kızdan yüz bulamayan 18-21 yaş aralığı ergenleri, ya da artık yeter senin bu gerzekliğin deyip eşleri tarafından boynuzlanıp şutlanan orta yaş bunalımı erkekleri. bu grubun hayattaki en büyük başarısı diyet ile 3 kilo vermektir.
  
  her bir açıklamaları ile önermenin haklılığını ispatlıyorlar.
  
  adrian lima için söylenenleri geçtim, cengiz han ki bir insan ömrü süresince kurulabilen en büyük imparatorluğu kuran kişi olur kendisi (aslında bütük iskender sayılabilri burada yüzey olarak cengiz han olsada nitelik olarak iskender daha yoğun ve nitelikli bölgeleri ele geçirmiştir.) ama red pillci için sadece psikopattır.
  
  he ya dünyanın en büyük imparatorluğunu kuran bunun tüm alt yapısını lojistiğini ayarlayan, verglendirmesini yapan, hemde sancağı altındaki tüm milletlere ve inançlara eşit muamele gösteren birinden bahsediyoruz. ama argüman için ne yapılır cehalet ile wiki açılır, ilk negatif olabilecek durum seçilir ve hemen karşı argüman konur. aklıma kürt faşistlerin sıkıştıkça 1937 yılı cumhuriyet gazatesi manşeti koymaları aklıma geldi, aynı cehalet kokan tarihden bir haber insan saçmalaması.
  
  argümana girebilecek kadar tarih bilgisinin olmamasının bir önemi yoktur. cengiz han hakkında bilgi sahibi olmaya da gerke yoktur, maksat bir avuç ergen için hava atmak böyle zavallıca.
  
  karaktersizlik bunun gerektirir çünkü. başkalarının cehaletini anlamayacağını sanmak ta geri zekalılıktır.
  
  ama asıl bomba red pill'in son tanımında.
  
  "biz erkeklerin, toplum ve karşı cins tarafından arzulanan, sosyal değeri yüksek bireyler olmamız için her zaman değer-fayda üretmemiz gerektiğini, asla sabit bir değerimiz olmadığını, "ayinesi iştir kişinin" mentalitesini benimsememiz gerektiğini savunan ve açıklayan öğretidir.
  esasında sabit bir değerimiz var; ancak insanlar soyut kalan değerlerle ilgilenmiyor.faydalanabilecekleri değerler istiyorlar."
  
  toplum tarafından arzulanmak nedir ? mal mısın sen ?
  
  sen değerini kendin için yaratırsan bireysin. sen toplum benden şunu istiyor diye bir yol çizerek sadece karaktersiz bir köpek olursun.
  
  kitap okumak, spor yapmak (spor derken vücut geliştirme salonundan bahsetmiyorum, fiziksel mücadelenin ve rekabetin olduğu eylemlerden bahsediyorum basketbol, futbol, tenis, yüzme, tekvando gibi sporlardan yoksa ay üç kalori aldım, onu yersen basenlerim çıkar diyen insanların yaptıkları saçmalıklardan değil) , hobilerin iel uğraşmak kendin için bir şey yapmak değil, toplum seni kabul etsin, 3 beş tane akraktersiz kız senin altına yatsın diye uğraşmak.
  
  kitap okumaya da ayrı bir parantez açmak lazım en bir erkek nasıl olunur şeklinde "demir can" diye embesil takma isimler ile yazılan kitaplardan bahsetmiyorum, ya da embesil görüşlerinizi onaylayacak erkek olmanın 10 anahtarı isimli kitapların da bir faydası yok, bunların kadın verisyonları her kadın derigisinde zaten var ama red pillciler ardaka benzerliği anlamayacak kadar geri zekalı.
  
  bir şey üretiyorsan kendin için üretirsin toplum yada karşı cins için değil. birey olmak bunu gerektirir gerisi arkasından gelir birey olduğun zaman toplum buna değer verir merak etme ya da değer veren toplumu bulursun. bunun için red pill denilen "x" yaparsan erkek değilsin, "y" yaparsan notun yükselir isimli geri zekalıca yaklaşımlar sana zaten yapamayacağın bir şeyi vermeyecek.
  
  varlığın için yaşamını, yediğini içtiğini, yaptıklarını sosyal medyada paylaşan biri erkek olmak ile ilgili en ufak bir fikre bile sahip olamaz.
• içi boş uzun entrylerle cevap veren müritlere sahip din
  
  babasız büyüyen cengiz han'dan bilmem nereleri fetheden cengiz han'a" yazmış bir de embesil eklemesi yapmış.
  
  ikisi de aynı kişi bu arada, belki fark etmemişsindir.
  
  arkadaş dedim ya aynı müslümanlar gibi. red pill kafirlerini monoblok bir kitle olarak değerlendirmeye devam ediyor. kapasite o kadar çünkü. kim eğitti olm seni? eğitimin ne senin? bu işler red pill sitesi çevirmeye benzemez. hayat sadece siyah ve beyaz değil. red pillci değilsen bu arkadaşın dediği gibi olmak zorundasın.
  
  baktım da önceki entrylerine. kitap yazıyormuşsun, şarkı yazıyormuşsun, kurumsal firmada üst düzey biriymişsin. paylaş bakalım şu kitaplarını, şarkılarını da görelim neymişsin. söz ben de sana en son yazdıgım parçayı göndereceğim. istediğin bilgiyi de paylaşırım senle. sandığın gibi ofis çalışanı değilim. ama sen okudugunu anlayacak kapasiteye sahip değilsin. üstelik de cahilsin.
  
  karşında cahil ve güce tapan ezik ergenler yok senin.
  istersen özel mesajla paylaş şu hayattaki başarılarını, korkma rezil etmem seni kimseye.
  
  yapamıyorsan bunları, cahil cahil de konuşma.
  
  tekrar belirteyim burada, bunlar tekrar tekrar okumadan bazı şeyleri algılayamıyorlar.
  
  kendine ve çevresine faydası olan tipler erkekadam.org'da. buyrun girin, inceleyin.
  
  ekleme : ayrıca sen kimsin de hayatta kime ne faydan dokundu diye sorma cüreti gösteriyorsun? ben senin gibi iç boş red pill tavsiyeleriyle yardım etmiyorum insanlara, edeceğim zaman gerçekten ediyorum.
  
  ekleme 2 : "ben bu teşekkür ve tavsiye mesajlarının altında eziliyorum çünkü kendi eksikliklerimin ve beceriksizliklerimin hayvan gibi farkındayım. dikkatsizliğim ve beceriksizliğim yüzünden üzdüklerim kahrediyor beni. "
  
  şu vıcık vıcık yapay tevazu içeren cümlenin benzerlerini fettullah gülen'den de sık sık duyabilirsiniz
• red pill'in yeni bir evresine daha geçiyoruz muhtaç olmak.
  
  aslında pazarlanmasına bu kadar canhıraş çalışılmasının da sebebi anlaşılan bu. birilerinin ilgisine muhtaç olmak. birilerinden teşkkür almak, bir insanın en çok utanması kaçınması gereken şey olduğu halde.
  
  bunu anlayabilecek bir kapasite yok karşımda ne yazık ki.
  
  "
  spor ile ilgilenenler işe yaramaz adamlardır, spor ile ilgilenmeyi bırakırsan ve x yaparsan daha üst seviye insan olursun.
  
  a spor ile ilgilenmeyi bıraktım ve "demir can" okudum artık daha üstün bir insanım teşekkür ederim .
  "
  bu diyalogdaki mide bulantısını engelleyemeyen tek kişi ben değilimdir diye umuyorum.
  
  bundan yaklaşık 35 sene kadar önce bir erkek lisesinde yatılı olarak okudum ve ergenin biri erkek lisesinde okumuş birine ne yapamayacağını, ne yaparsa erkek olacağını anlatıyor.
  
  peki, erkek olmanın gereği bir şeyi yapman gerekiyorsa yaparsın, bundan dolayı bir ödül beklemez oluşan sonuçlarından iyi de olsa kötü de olsa sen sorumlu olursun. (ki bu 15-16 yaşında kabul ettiğimiz bir şeydi sonra bunun aslında bir erkek değil bi insan olma kıstası olduğunu anlayacaktım)
  
  erkek olmak en boş kelime, red pill erkek olmayı mı öğretiyor ve bu yüzden mi övgü alacak ?
  hani en ufak acıya bile katlanamayan, sorumluluğu niye ben alıyorum diye ağlayan, biz çok eziliyoruz diye dövünen red pill mi en boş kavramı hakkıyla öğretiyor ?
  
  tabi şimdi karşı yanıt aslında gerçek red pill o değil, islamiyet gibi kimse gerçeğini bilmiyor bu meretin.
  
  sadece yasakları var, hristiyanları arkadaş edinme, kadınlara köpek gibi davran, alkol alma ,bilgisayar oyunu oynama. sonra post modern din yaratma çabası deyince itirazlar. (aynen islamiyet gibi yobazları var, siz yanlış anlıyorsunuz aslındacıları var, anestezi almış kafanın karşılığı skeptic kafa da var)
  
  geri zekalı tek tipleşitirmesini geçiyorum (bilgisayar oyununu oynamayacaksın, spor ile ilgilenmeyeceksin bunlar sana değer kaybetirir embesil çıkarımlarını(spor ile ilgilenmek değer kaybertirirken idman salonunda kalori hesabı yapmanın değer kazandırması ayrı bir oksimoronluk, şişmansan az yersin spor ya da idman yaparsın, ne yediğinin hesabını internetten, nasıl güzel gözükürüm konulu sitelerden yapıyorsan erkek olmak ile ilgili ahkam kesmek komik oluyor) ki benim yeter bu embesillik diye konuya dalmamın sebebi olsa da (2 ekran kartına bu günün kuruyla 9000 lira vermişim red pillci fakir oyun bilgisayarına 7000 lira verenin beyni ile ilgili fantazi yapıyor) asıl sıkıntı, teşekkür edenler zaten.