• önceki maskitırslar ölseydi bare bu filmi görmeselerdi. küfür gibi olmuş. hele o çocuk allahım o neydi lan pazar sabahları b sınıfı gençlik filmlerinde oynayan filmdeki bütün kızların aşık olduğu abazan çocuğa benziyor.

    ver efekti ver müziği...bi dakika lan sparrow nerede siyah inci nerede? « yönetmen »

    setler karışmış. karayip korsanları 14. numaraydı dayı.
  • film gerçekten kötü olmuş. kendi içerisindeki mantık hataları mı dersiniz, efsaneye ayıp edilmesi mi dersiniz, çok kızdırdı beni. yalnız gabriella wilde denen şey bir insanlık suçu. ya da biz insanlık suçuyuz. varoluşumu sorgulattı.
  • yarısında çıktığım film. zaman içinde bu jargonu yerden yerden vurdum, cümleye sinek muamelesi yaptım. şimdiyse bunun öznesi oldum iyi mi?

    ilk başta film güzeldi, aksiyon iyiydi. milla jovovich sayesinde filme bağlanacağımı tahmin ettim. olmadı. bir türlü gelmeyen golü beklerken maçtan sıkılan seyirciye dönüşmeye başladım. gözlerimi ekrandan kaçırırken sözlüğe girmek aklıma geldi. filmi küçük ekrana alıp filme yönelik yazılanlara bakmak istedim. filme vereceğim dikkati, yazılanlara verdikçe film patates oldu. genç, çömez ve koca şehirde 3 silahşörlerle muhatap olma yazgısıma sahip süt oğlan d'artanyan'ı gördüğümde ise film giyotinlere geldi benim için.

    ileri sara sara bir iki dakika daha izledim. gene eve tıkıldığım ve halimden asla şikayet etmediğim bir cumartesi akşamını kurtarmak adına başka film izlemeye karar verdim. karar alma mekanizmalarım çalışırken, filmi de gutmann metodu ile sabit diskimden sildiğimi belirteyim. nedir gutmann dayının metodu? sevilmeyen zımbırtıların sabit diskten 35 kere silinmesi. filmin bırak dijital halinin, silüetinin ve ruhunun bile disk üzerinde kalmaması.

    şimdiyse bundan iki yıl önce ayıla bayıla izlediğim star trek'i 720p'de tekrar izleyeceğim. ait olduğum yere, gemiye ve uzaya dair hayaller kuracağım. 3 ve +1 kontejanından gelen ve adlarının yıllardır neden 4 silahşörler olmadığına kafa patlattığım kılıçdar adamlar sarmadı beni.
  • sinemada izlediğimi hatırladığım ilk filmlerden. özellikle etkisinden çıkamamıştım uzun süre. muhteşemdi. özellikle kardinal rolündeki tim curry'nin performansı inanılmaz gelmişti o zamanlar. gerçekten muhteşem bir oyunculuktu. gerçi tüm film iyiydi. yenisini de çekmişler sanırım, kesin bir şeye benzemiyordur, izleyecekseniz mutlaka 1993'tekini izleyin.
  • 3. boyut uğruna oyuncuyu, senaryoyu basite indirip çocukluklaştıran filmlerdendir. tek olarak boyuta odaklanılmış olması sadece birkaç aksiyon sahnesine yaramış gerisi tırt filmdir.
  • kostümlere, renge, mekanlara ve ödenen paraya yazık olmuş; klişelerle dolu, kötü yönetmen işi bir film.
    ancak yine de çerez niyetine izlenebilir, eğlenceli nitelikte
  • eğlenceli ama içi boş film,beklentileri çok çok düşük tutarsanız eğlenirsiniz,yaptığı hasılat ile devam filminin gelme ihtimali yok gibi.

    http://boxofficemojo.com/…?id=threemusketeers11.htm
  • 2011 versiyonu oldukça kötü olan film.
    ancak milla jovovich sanırım kariyerinin en güzel karakterlerinden birini göstermiştir bizlere.
  • 18 ocak 2014 tarihinde bbc ekranlarına 10 bölümlük seri olarak gelecek eserdir.

    buyrun fragman:
    http://www.youtube.com/watch?v=pmdwe8jy9ee

    12.doktor *'umuz peter capaldi'yi cardinal richelieu rolünde görmek pek zevkli olacak gibi.
  • luke evans'ı tanımamı sağlamıştır. müteşekkirim.

    (bkz: aramis)
hesabın var mı? giriş yap