• düğmeleri (varsa) sadece yaka kesiminde bulunan, ince penye kumaştan yazlık gömlek
  • kollari iki yana açıldığında t harfine benzediği için bu adı almış bilcümle giysi. gömlek gibi sert yakalı ya da poplin değil de, bisiklet yakali ve penyeden mamul olanlar işte.
  • ingilizcedeki yaratılıcıktan nasibini alamadığı için te gömleği olarak adlandırılmış giyecek
    (bkz: te cetveli)
  • ilk kez ortaçağ savaşçıları tarafından, zırhlı elbiselerinin içine, vücutlarını metal sürtünmeden korumak amacıyla giyilen pamuklu giysi; 2. dünya savaşı sırasında amerikan askerlerince giyilerek populerlik kazanır. sahip olduğu ‘t’ harfi şekli , bugün artık hepimizin olmazsa olmazı t-shirt’e adını verir.

    20. yüzyılın başlarında, hızla amerika’yı etkisi altına alan t-shirt, içinde bulunduğumuz 21. yüzyılda, tüm dünyada popülerliğini artırarak korumaya devam ediyor. t-shirt’ün amerika macerası birinci dünya savaşı sırasında, amerikalı birliklerin, bu rahat ve hafif pamuklu giyisiyi avrupalı askerlerin üzerinde görmesiyle başlar. t-shirt o zamanlar avrupalı askerlerce iç giysi olarak sıcak ve nemli hava koşulları karşısında giyiliyordu. bu pamuklu giysi amerikalıların giydikleri yün içlikle karşılaştırıldığında daha serin ve daha konforluydu. ve bu özelliğiyle tüm amerikan askerlerince tereddütsüz kabul edilir ve biçiminden gelen özelliğinden esinlenilerek ‘t’ shirt ya da daha iyi bilinen adıyla t-shirt olarak tanımlanır.
    1920’lerle birlikte t-shirt kelimesi amerikan literatürüne girer. 2. dünya savaşı’nda ise t-shirt hem kara hem de deniz birliklerinin standart iç giyimi olur.

    temelde iççamaşırı olarak yerleşmekle birlikte fazla zaman geçmeden t-shirt büyük çıkışını yapar. john wayne, marlon brando ve jame dean ulusal tv ekranlarında bu giyisiyi giyerek tüm amerikan halkını şaşırtırlar. 1951 yılında marlon brando ‘a streetcar named desire’ adlı filmde giydiği ve vücudu gösteren t-shirt’üyle izleyenleri gerçekten hayretler içinde bırakır. ancak t-shirt için yeni bir kapı da açılmıştır artık. 1955 yılında t-shirt’in üzerinde birşey olmadan giyilmesi kabul edilmeye başlanır. ‘asi gençlik’ filminde james dean’in tarafından giyilmesiyle ise t-shirt o dönemim asi gençliğinin sembolü olarak değer kazanır.

    1960’larda t-shirtler boyanmaya ve üzerlerine baskılar alınmaya başlanır. bu ona her zamnkiden daha büyük bir ticari başarı sağlar. ve her türlü uygulamaya izin vermesi sebebiyle t-shirt moda sektörüne girer ve yerleşir.
  • (bkz: şört)
  • tdk uyurken lisanımıza duhul etmiş kelimelerden efendim. t şeklinde oluyormuş. ben kafamda öyle canlandırıyorum. bi de bunlar biraz kullanıldıktan sonra (iki üç yıkamadan sonra) yamulurlar, bi sinir olurlar ki sormayın!
  • mesaj vermeye en müsait olan giysi. bir pantolon ya da gömlek üzerine, giysinin şekli itibarıyle istediğinizi yazamaz, çizemezsiniz. fakat sevgili t-shirt, size bu olanağı sunar. bir insanın t-shirtindeki desen, kişiliğinden yansımalar taşır. üzerinde anlamsız yazıların bulunduğu bir t-shirt, büyük ihtimalle seçicilik gösterilmeden, öylesine giyilmişitir. üzerinde i love rakı yazan bir t-shirt ise, t-shirt sahibin bir rakı sever, ya da rakı sever ideal benliğine sahip olduğu hakkında ipuçları verir bize.
  • annelerin toz bezi hammaddesi.
    (bkz: eski tişört ve başına gelenler)
  • rekor kırmaya yarayan giysidir. kimileri kasar akreplerle aynı odada şu kadar gün yaşıycam, yok şu metreye dalıcam da rekorlar kitabına girecem diye; bazısı ise üst üste 155 tane tişört giyerek yazdırır adını guinness'e.*
    http://www.youtube.com/watch?v=r6tlw-opdbm&nr
hesabın var mı? giriş yap