tostçu mahmut

• dün maça giderken, hadi dedim, beşiktaş'ta vardı bundan, şu meşhur tostundan bi yiyeyim.
  
  yağ kokan, küçücük bir dükkan, içerde 2 masa, dışarda 2 masa. tostu hazırlananı göt kadar dükkanda mikrofonla anons ediyorlar. dışarda anons duyulmuyor; saçma sapan bir sistem. neyse girdim içeri; self servis, sipariş vereceksiniz önce dediler, iyi tamam, daha önce geldiniz mi, yok gelmedim de tost alıcam işte altı üstü, klasik olanı en meşhur dediler, peki, ne kadar, bi tost bi ayran 38 lira, çüş ama al çek karttan.
  
  neyse çekti karttan, siz bekleyin bi 20 dakikaya hazır olur, ben çağırıcam.
  
  dedim ne? 20 mi dakika?
  
  he dedi, 20 dakika.
  
  ulan maça gidicem, ayaküstü bi tost yeyip çıkıcam, siktiriboktan bir tost için 20 dakika mı diyosun sen? karttan çekmeden önce söylesene.
  
  evet dedi. 15-20 dakika sürer. bugün kalabalık.
  
  birader dedim, hepi topu 4 tane masan var, ne kalabalık?
  
  dışarı git, her yerde böyle sürer diyor, geçen hafta batman'dan konstantiniyye'ye gelmiş eleman.
  
  abicim dedim, çocuk mu kandırıyorsun (beni mi sikiyorsun demedim, çünkü siker). 42 yaşında adamım ben.
  
  kalabalık diyor, her yerde tost 20 dakika bulur diyor.
  
  dedim bak benim sinirimi hoplatma. parasını ödedik, geri de çekemezsin karttan, uğraştırmayalım ikimizi de; ama beni çocuk yerine koyma. ilk defa dışarda tost yemiyorum, ilk defa fast food müşterisi değilim.
  
  estafurullah abi demiyor da; hala ısrar ediyor, yok abi kalabalık sıra her yer sürer bu kadar diye; 6 ay öncesine kadar beşiktaş çarşısına adım atmadığı belli eleman; bana diyor, öğrencilik yıllarını beşiktaş çarşısında leş sokak yemekleri yiyerek geçirmiş hala da fast food kültüründen zevk alan bana..
  
  birader dedim bak; abuk subuk konuşma, 20 dakikayı normelleştirmeye çalışma; saçmalık bu dediğin, bizde böyle abi de, geç; yok her yerde böyle, yok tost öyle olur falan..
  
  iyice yükselince pıstı kasa eleman, tamam abicim ben en kısa sürede halledicem.
  
  dışarı oturdum, yan masada almancı iki kız. yavşak bir garson, o da yeni gelmiş bizans'a belli; sürekli çay ısmarlayım, bizden diye kızlara yürüyor. kızlar istemiyor. tostları geldi, birininki yanlış gelmiş. hemen düzelteyim dedi. hop 5 dakikada yeni tost geldi.
  
  ben hala tost bekliyorum.
  
  neyse 15. dakikada geldi tost. yumurtalı saçma sapan bir tost. lezzetli mi; meh.. doyurucu mu? hayır. bir daha gidemiyim. ı-ıh..