• türk beşlerini ilk duyduğumda 7.sınıftaydım. o dönem, müzik dersi için yıllık ödev konusu olarak türk beşlerini araştırıp bir ödev hazırlamamı istemişti müzik öğretmenim. birazda garip gelmişti türk beşleri ne ya ? diye söylene söylene eve gidip babama sormuştum. haklarındaki ilk bilgiyi bu şekilde öğrenmiştim. nedense bazı öğrenilen şeyler hiç unutulmuyor ve yeri ayrı oluyor buda onlardan birisi benim için.

    tanım: besteci ve yazarlardan meydana gelen, cumhuriyet'in kuruluş döneminde verdikleri eserler ile edebiyat ve kültür alanlarında gelişmemize destek olmuş insanlardır. genelde batı müziğinin önemini vurgulamaktadırlar.
  • - emmi bu günler geçecek. savaşlar bitecek, memleket kurtulacak. sen okuyamadın ama torunların okuyacak , sen yoksuldun ama çocukların öyle olmayacak. öyle değişik günler gelecekki bu söylediğin türküleri senin torunun binlerce kişilik salonlarda birsürü çalgıyla çalacak. “ cumhuriyet” dediğimiz bir şey geliyor. bunun da bir sesi , türküsü olacak.

    bir salonda türk beşlerini çalan müzisyenlere bakıyorum, bu insanların gariban dedelerini düşününce aklıma gelen şeyler hep böyle

    yanmış bir binanın küllerinden türklerin müziğini bulup dünyaya sunan insanlardır.
  • "türk beşleri" olarak adlandırılan isimlerin herbiri her ne kadar birbirinden değerli ve saygın kişiler de olsa, bunların klasik müziği tabana yaymak konusundaki çalışmalarının ve yöntemlerinin başarıya ulaştığını söyleyebilmek için; görmüyor, duymuyor, hatta hiçbirşeyden anlamıyor olmak gerekir.

    henüz çarpım cetvelini ortaya koyamadan, üç bilinmeyenli denklemlere öykünmek gibi beyhude bir heves güden ütopyacı bir kadro olarak, onca yıl aradan sonra hala suni ve çorak bir tepecik üzerinden bizlere gülümsüyorlar.

    fakat o yerli demeye bin şahit isteyen, zirvesi rus karıyla kaplı hormonlu tepecik, ihtişamlı everest’in yanında ne ifade edebilir ki? haymana ovasında dünyanın en iyi papayalarının yetiştirildiğini ileri sürmek cüretkarlığından farksız.

    yunus emre oratoryosu ve köçekçe haricinde, bu beşliden günümüze gelen herhangi bir eser ismini, ezberinden söyleyebilecek olan bir allah'ın kulu var mıdır acaba? ve bunlardan kaç tanesi baskı ve işkence altında kalmaksızın, örneğin yunus emre oratoryosunu baştan sona dinlemeye tahammül edebilir?

    "bayburt bayburt olalı böyle zulüm görmedi" sözü, boşa söylenmiş bir söz değildi... klasik müziği büyük halk kitlelerine sevdirebilecek bir altyapıyı, maalesef türk beşleri adını verdiğimiz bu rejim güdümlü kadro geçmişte oluşturamadı.

    acemice bir kurgu, ideolojik bir teşebbüs, sentetik bir gürültü, sıradan bir özenti olarak kaldılar. öyle ki, murat bardakçı gibi kıymeti kendinden menkul depozitosuz bidonların dilinde, "türk leşleri" yaftasını yiyip, rakı sofralarında alay mevzuu bile oldular. ve bizler bir brahms, hatta bir haçaturyan çıkartamadık içimizden.

    bugün içinse durum çok daha vahim. halbuki ortada, onyıllardır layıkıyla dokunulmamış ve ihmal edilmiş bir anadolu cevheri var. bu öksüz bırakılmış cevheri, derinden yürüttüğü orkestral çalışmalarla işlemeye azmetmiş bir avuç gönüllü müzisyen, kıyıda köşede kendi imkanlarıyla birşeyler anlatmaya çalışıyor. fakat ne duyan var, ne duyuran.

    varsa yoksa hep bildik kopyacı hazırcılar. başı kesik koyun gibi ortalıkta dolaşan, medyanın gazladığı birkaç taklitçi popüler sima. smokinli dokuzuncu senfoni artıkları, yahut fraklı mozart dilencileri.

    körlerin ve sağırların birbirini ağırladığı, dünyanın ise iplemediği alafranga özentisi bir sirk... ve bu iğreti sirk çalışanları yıllardır kendi kompleksli dünyasında, lunaparktan getirttiği dev aynalarıyla oluşturdukları plastik dekor içerisinde, nefislerini avutmakla ve etrafındaki safdilleri aldatmakla meşgul.

    işte size, ederiyle ve gideriyle anlı şanlı üretme kabızı çağdaş klasik müzik camiamız... kendin çal, kendin oyna korosu... cüceler panayırında, ayağı kırık nota sehpasına mandalla iliştirilmiş, herkesin ezbere bildiği o bayat melodiler:

    "ne köy olur bizden, ne de kasaba..."

    heyhat...

    doğruların yemin etmeye ihtiyacı yoktur
    körler görmese de yıldızlar vardır
  • dördü devlet sanatçılığıyla (üçü 1971 muhtıra döneminde, cemal reşit rey 1982 darbe idaresinde) taltif edilirken hasan ferit alnar'a bu paye verilmemiştir. çünkü alnar, haşmetli adnan menderes'in onun karısına aşık olması talihsizliğine uğramış ve devlet reisinin kumalığıyla yetindirilmiştir. o adnan menderes kimlerin ağababası olmuştur bir oturup bakmakta fayda var.

    (bkz: ayhan aydan)
  • "cumhuriyetin 90 senelik müzik politikasının verdiği tek başarılı eser lüküs hayattır"
    -murat bardakçı
  • hepsinin ortak özelliği 1900’lerin başında doğmuş olmalarıdır ve atatürk'ün eğitim için yurtdışına gönderdiği sanatçılardır. farklı ailelerde, farklı kültürlerde ve farklı ortamlarda yetiştirildiler. doğdukları dönem osmanlı’da padişahlık dönemiydi. cumhuriyetin ilanı ve tekkelerin kapatılmasıyla birlikte, türk müziği yapılmak istendi. bu beş kişi devlet tarafından eğitim için yurt dışına gönderildi ve gelip türk halk şarkılarını yeniden yorumladılar. bu konuda bu uygulamayı daha önce yapan rusya, macaristan ve ispanya örnek alındı.
  • ıtri de dinlerim, ismail dede efendi de, moğol halk ezgilerini de, kazak termesi de. sanıyorum türk müzik tarihinde bunlar kadar kişiliği ve duygusu olmayan sıkıcı ve bomboş müzik icra etmiş kimse yok. bide ruslardan çakıp türk beşleri demişler. neyimiz orjinal ki modern müziğimiz olsun.
  • türk beşlerine girmeden evvel gomidas kimdir?sorusunun cevabına bakmak gerek.
  • hasan ferit alnar, cemal reşit rey, ulvi cemal erkin, ahmet adnan saygun ve necil kazım akses'ten oluşan; aileden müzik kültürü almış, avrupa da müzik eğitimi görmüş, cumhuriyetin ilk yıllarında batı müziği ve yöresel anadolu ezgilerinin kaynaştırılıp, bir türk müziği yaratılması amacıyla çeşitli eserler vermiş beşlidir. ulvi cemal erkin'in "köçekçe"'sini, ahmet adnan saygun'un "yunus emre orotoryo"'sunu dinlemeyen veya dinleyip de sırf bu sanatçılar cumhuriyet ekolünü ve özgün bir kültürün bayraktarlığını yapıyor diye, onların eserlerini pervasızca eleştiren murat bardakçı gibileri bu hususta kaale almak mümkün değil.
hesabın var mı? giriş yap