• komik bir söylem. her ne kadar farsça ve arapça bilmesem de, türkçenin de onlardan aşağı tarafı olmadığını söyleyebilirim.

    bir de, dilleri değiştiren, geliştiren şair ve yazarlardır yani edebiyatçılardır. dilin sondan eklemeli, götten sallamalı, ortadan ayırmalı olması ile şairaneliğinin, etkileyiciliğinin ve büyüsünün ilgisi yoktur. bir millet ne kadar şair, edebiyatçı aydın yetiştirirse, dili de o kadar şekillenir, güzellenir ve gelişir.

    ayrıca şöyle de bir gerçek var (bkz: nazım hikmet)
  • arap yayılmacılığının türklerle karşılaştıkları andan beri söyledikleri sözdür. bir araba göre arapçadan başka şiir yazmaya uygun bir dil de yoktur.

    türkiye'de de bolca arap yaşıyor. türkiye islamcılığının çekirdeğini oluşturan arap azınlığın arap milliyetçiliği ve arap yayılmacılığı çerçevesinde bu tür savlarla kendilerini -yeniden- göstermeleri ... doğal.

    cumhuriyet kurulduktan sonra inlerine çekilen bu arap süprüntüsü; adnan menderes'in yeniden diriltmesi ve özellikle de 12 eylül darbesini yapanların islamcılığı türkiye'nin yeni resmi öğretisi olarak belirlemesi sonrasında turgut özal'la başlayan bir semirme süreci yaşadı. artık arap yayılmacılığının ne denli güçlenip kök saldığını bu tür sözlerin yeniden söylenebiliyor olmasından anlayabiliriz.

    türkler ise bu öyküyü öncesinden biliyorlar... osmanlılar'ın türkler'e uyguladığı sindirme ve yoketme politikalarını türkler anımsıyor.... unutturulamaz.

    osmanlı döneminde katliam ve soykırım rutin işler olduğu için türkler örgütlenip direnememişti. bilginin yayılması engellenmişti. islamcılar (arap yayılmacıları, arap azınlık) bugün de cinayetlerini sürdürüyor. ancak osmanlı kadar olamıyor. çünkü oht değişti. dolayısıyla bu tür türk karşıtı propagandalar ancak ve ancak onların ne denli aşağılık olduğunu göstermeye yarar.
  • genelde bi taraflarını bişeylerin rahatsız ettiği kişiler tarafından ortaya atılan önerme. ya da ben öyle sanıyorum. sanarsın ki adam dünya şiirleri dalında master yapmış.
  • yüzlerce türk şairin yazdığı müthiş şiirleri siler atar ki yalandır, yanlıştır.

    boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği;
    çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği.
    oynak sular yalının alt katına misafir;
    yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir.
    her aksam camlarında yangın çıkan üsküdar,
    perili ahşap konak, koca bir şehir kadar...
    bir ses, bilemem tambur gibi mi, ud gibi mi?
    cumbalı odalarda inletir katibi mi...

    nfk, canım istanbul
  • bizim türkçeyi sadece 150 kelimeden ibaret sanıp ne kadar yavan bir türkçe bilgisine sahip olduğumuzun kanıtıdır hatta bunun kusurunu dile yüklemekle daha da vahim bir durumda olduğumuzu kanıtlar çünkü dil aracıdır ; duyguları düşünceleri anlatmada şiir için hele gerçekten hissetmek ,düşünmek, yaşamak gerekir o zaman ne yaşıyoruz ne hissediyoruz ne de düşünüyoruz.. bence bu başlığa yazılabilecek tek şey bu..
  • nazım hikmet ran ı okumamış bir adem in görüşü bu yönde olabilir. kendisine hararetle günde üç ölçek memleketimden insan manzaraları tavsiye olunur. doktor erol bey
hesabın var mı? giriş yap