• siyasi açıdan aslında bize çok şey anlatan durum. bir siyasinin herhangi bir hatadan dolayı istifa ettiği görülmüş bir şey değildir bizde. olsa olsa bir takım çıkar çatışmaları için bir partiden istifa falan edilir. ancak ben başarısızım diye istifa etmez kimse.

    bence bunun sebebi birinin adamı olma zihniyetinde saklı. eğer kendinizi bir birey olarak görür, başarılarınızı, makamınızı doğrudan kendi kişiliğiniz üzerine kurarsanız orada olacak ciddi bir sorun sizi üzecek, kahredecektir. bu durumun derecesine göre istifa etmeniz olasıdır. çünkü siz akp'nin içişleri bakanı değil iç işleri bakanısınızdır. kendinize böyle bakarsınız. o yüzden iç işlerde bir sorun olduğunda bu konuda suçluluk hissedersiniz.

    ancak eğer birinin adamıysanız böyle bir şey olmaz. siz sadece birileri tarafından bir koltuğa oturtulmak için seçilmiş bir piyonsunuzdur. üstünüzden başka önemi olan bir şey yoktur. siz bir birey değilsinizdir. sizin bir iradeniz yoktur. ağababanız istifa et demediği sürece istifa etmeniz düşünülemez. bir kere ağababanıza hakarettir bu.

    yani sözün özü, türkiye'de böyle istifaların olmaması hak ederek bir yerlere gelen insanlar tarafından değil, ağababaların koltuklara oturttuğu yandaş piyonlar tarafından yönetiliyor olmamızdan kaynaklanıyor.
  • normal. siz de burayı iyice bi' japonya bi' kore falan sandınız azizim. bakalım bu ülke'den iktidarlar hangi olaylarda istifa etmemiş:

    (bkz: 20 temmuz 2015 suruç canlı bomba saldırısı)

    (bkz: 13 mayıs 2014 soma maden ocağı patlaması)

    (bkz: 11 mayıs 2013 reyhanlı bombalı saldırısı)

    (bkz: 28 mayıs 2013 taksim gezi parkı direnişi)

    (bkz: sivas katliamı)

    (bkz: kanlı 1 mayıs)

    (bkz: çorum katliamı)

    (bkz: maraş katliamı)

    peki nasıl gerzekçe tepkiler vermişler?

    (bkz: davutoğlu'nun reyhanlı'yı anlatırken sırıtması)

    (bkz: oteli saran vatandaşlarımıza bir şey olmamıştır)

    (bkz: kenan ipek'in ankara katliamı sonrası sırıtması)

    (bkz: reyhanlı'da 53 sünni vatandaşımız şehit edildi)

    daha yazardım da uğraşamadım valla, hepiniz biliyorsunuz, hepiniz oradaydınız.

    edit: dayanamadım, şunları yazmasam olmazdı.

    (bkz: susurluk kazası)

    (bkz: 17 aralık 2013 ihale ve rüşvet operasyonu)

    evet sonuncuda birileri istifa etti de bakalım nasıl?

    (bkz: 25 aralık 2013 erdoğan bayraktar'ın açıklaması)

    peki bunun sonucunda istifa etmesi gereken big boss ne yaptı?

    (bkz: 25 aralık 2013 recep tayyip erdoğan'ın açıklaması)
  • izmit körfezi’nde yapımı süren asma köprünün taşıyıcı halatının kopmasından kendisini sorumlu tutan japon mühendis ryoichi kishi, “sorumluluk benim” yazılı not bırakarak hayatına son veren büyük insan, bize onurlu yaşamanın ne demek olduğunu öğrettiğin için minnattarız. ışıklar içinde uyu
  • tovbe de!

    arada sirada teknik direktorler istifa ediyor. tabi futbol hayatimizdaki en onemli sey oldugundan...
  • türkiye'deki siyasetçilerin bir çoğunu (bir çoğu dediysek yanılmayın;%99,9'undan bahsediyoruz) midyeyle özdeşleştirme sebebim. (yok lan mardin'li midyecilerden bahsetmeyeceğim)

    midyeler bilindiği üzere kabuklarına bağlı, yapışık ve yapışkan bir hayat sürerler. mesela bunlardan dolma yapacağın zaman güç bela bıçak yardımıyla açarsın kabuklarını. midyeyi kabuğundan sıyırmak için kazırsın bıçakla. kazırken kırt kırt sesler çıkar hatta içi bir hoş olur insanın. kabuğundan ayırsan bile kolay kolay ölmez midye. kurumadığı sürece saatlerce hayatta kalabilir, yaşamsal faaliyetlerine devam eder. şayet kabuğu ordaysa yine yapışır o kabuğa, bırakmaz.

    işte türk siyesetçisi de böyledir. koltuğundan koparmak çok çaba gerektirir.
  • koltuk sevdasıdır. çanak yalama ve bilumum torpille bir yerlere gelindiğinden, istifa durumu onurlu bir davranıştır. tabi ki taktiksel bir durum yoksa.
  • herkesin kendisine yakışanı giymesidir.
  • bu ülkenin değer yargılarla ilgili bir konudur. sadece siyasetçileri kastetmiyorum; görevini tam yapmayan bakandan, müşteriye kazıklayan esnafa, vergi kaçıran saygıdeğer işadamından, çürük bina yapan müteahhide kadar herkes için geçerli bu. asıl sorun ahlak denince tek akla gelenin cinsellik olması gerçeğidir. istifa ancak cinsellikle ilgili bir konuda gerçekleşir(yakın tarihimizde baykalın ve mhpli yöneticilerin istifası). halbuki gelişmiş ülkelerde ahlak denince cinsellik değil, yaptığı işle ilgili diğer insanlara yapılan haksızlıklar daha çok akla gelir. sonuçta cinsellik yalnızca kişiyi ve yakınlarını ilgilendirirken, göreviyle ilgili yolsuzluklar, yalanlar, kötüye kullanma tüm toplumu ilgilendirir. zaten o yüzden eski abd başkanı clinton, monica lewinsky ile ilişkiye girdiği için değil, kamuoyuna bu konuda yalan söylediği için toplum önünde güç durumda kalmış ve komisyona ifade vermiştir. yine yabancı filmlerde görürsünüz vergi kaçırmak cinayet işlemek kadar büyük bir suçtur, çünkü o da topluma karşı yapılan bir hiledir.ama ülkemizde öyle mi? kendini toplum önünde temize çıkarırsın yeter ki uçkurunla ilgili bir ahlaksızlık olmasın, diğer ahlaksızlıklar az çok hepimizde var çünkü!
  • 65 günlüğüne bakan olan geçici hükümet üyelerinde bile görülür. ne koltuk sevdasıymış amk.
  • türkiye 'de devlet memuru olarak çalışan insanların kariyer planı yok. b planı yok. devlete girmeyi son nokta olarak görüyorlar. bu mantıktaki adam nasıl istifa etsin. türkiye 'de halkın zaten böyle bir beklentisi yok, ben istifa edip işimden gücünden niye olayım ki diye düşünürler. insanın hayatında paradan daha önemli şeyler olması gerekir ki onuru, haysiyeti için paradan vazgeçebilsin.
hesabın var mı? giriş yap